Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan espri

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, hükümetin ek bütçe kanun teklifi görüşülüyor. Toplantıya öncesinde sunum yapmak üzere komisyona gelen eski Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, muhalefet milletvekillerinin ellerini sıkarak selamlaştı. Yılmaz, “Neredeyse diğer tarafa gidecektim” diye espri yaptı.

Toplantıda söz alan CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’u tebrik etti. Özel, komisyonun yasama pratiği açısından ilk düğme olduğunu dile getirerek, “Yasama pratiği açısından ilk düğme. İlk düğme yanlış iliklenirse, daha sonraki düğmeleri ne kadar doğru iliklerseniz ilikleyin sonucun tam ve düzgün olması, kaliteli bir yasamanın ortaya çıkması mümkün değil” dedi.

Özel, ek bütçenin kanun teklifi gibi görüşülmesinde anayasal sıkıntılar olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

“Ek bütçenin sadece ve sadece bütçe kanunu sevk edebilen yürütme tarafından Meclis’e ek bütçe kanunu yollanmış olmasının, bunun bütçe gibi görüşülmeyip, bir kanun teklifi olarak görüşülme pratiğinde son yapılan anayasa değişikliğinde göz ardı edilmiş olmasının ortaya çıkardığı anayasal ve içtüzüksel sorunlu bir mesele var. Bunu anayasacılar tartışıyorlar.”

Torba yasa uygulaması ve tekliflerin tali komisyonlarda görüşülmemesini eleştiren Özel, şöyle konuştu:

“Geçmişte Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ilgili kanun görüşülürken, o komisyonun raporunun öncelikle ele alınması gerekliliğinin neredeyse terk edilmez bir Meclis pratiğinden, daha sonra zaman zaman uygulanan bir usule, sonra da terk edilen bir usule dönüşmesini 24, 25, 26 ve maalesef 27’nci dönemde artarak yaşadık. Plan ve Bütçe Komisyonu’nun üyelerine şu bilgiyi vermek isterim. Adalet ve Kalkınma Partisi’nden önce üçlü koalisyon döneminde Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edilip de tali komisyona sevk edilmeyen kanun hemen hemen yok gibiyken, o kanunların tali komisyonda görüşülme, rapora bağlanma ve buraya yollanma oranı yüzde 86. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ilk iktidar dönemi, 22’nci dönemde bu rakam yüzde 82’lerde, 65’e, 40’a ve 20’lere geriliyor. 27’nci dönemde tali komisyonlara sevk edilmiş 5 bin 300 kanundan, tali komisyonlarda görüşülerek, rapora bağlanarak, yollanmış olan sayısı 4. Yüzde 86’dan 5 binde 4’e. Yüzde 0,125’e gerilemiş bir yasama pratiğinden bahsediyorum. Sayın Numan Kurtulmuş ‘Ben torba yasaya karşıyım’ dedi. Bunu çok önemli bir ilk adım olarak görüyoruz.

Mehmet Muş’un sözünü hatırlattı

Sayın Mehmet Muş’un ‘Bu son olacak. Bundan sonra torba yasa kabul etmeyeceğiz. Torba yasaların içinde kimi ilgilendiriyorsa, o komisyonda görüşülsün, karara bağlasınlar ve yollasınlar, Plan ve Bütçe kendi işini yapacak’ noktasındaki taahhüdünü, karamsar başladığımız, iyimser olmak için olumlu argüman bulamadığımız bir süreçte son derece kıymetli ve değerli buluyoruz.”

OHAL KHK’ları ve OHAL Cumhurbaşkanı Kararnamelerinin Anayasa’ya aykırı olarak Meclis’ten geçirildiğini ifade eden Özel, şöyle devam etti:

“Anayasa Komisyonu görüşmeyerek, yürürlükten kaldırma iradesi göstermişken, Plan ve Bütçe Komisyonu bir torba kanun içine atarak yasalaştırmak Meclis’in paradoksal yasama diye dünyada tartışılmış ve terk edilmiş bir anlayışı benimsemesi anlamına gelir. Anayasa Komisyonu görüşmeyerek yürürlükten kaldırma iradesi gösterecek, bir başka komisyon torba yasanın içine ilave edecek.

“Kendi varoluşumuzu tartıştırırız”

Bu paradoksal yasamayı hayata geçirmek şu noktaya gelir. Şu demektir bu: Bu Meclis kendi gündemine hakim değil, birileri planlı şekilde bunu yapıyor. Benim olduğuna, pek çoğunuzun olduğunu kabul etmeyeceğiniz bir iradenin Meclis üzerinde ‘Arkadaşlar bunu OHAL CBK’sı olarak görüşmeyin, bırakın yürürlükten kalksın, söyleyin Plan ve Bütçe’deki arkadaşlara bunu torbaya atsın’ diyen Meclis üstü bir irade olduğunun itirafı olur. Bunu yaparsanız, Cumhurbaşkanı yardımcımızın huzurunda söylüyorum. Milli irade her şeyin üzerindedir diyorsunuz, varlığımızı o iradeye borçluyuz, kendi varoluşumuzu tartıştırırız.

OHAL CBK’larını bu Meclis görüşmeyerek yürürlükten kaldırma iradesi koyuyorsa, eş zamanlı olarak o maddeleri bir başka yerde görüştürerek yürürlükte tutma meselesinin hem bir taraftan ortaya çıkarabileceği kanuni ve hukuki boşluklar; 6 Şubat depremidir, yapılması gereken işlerdir, her halde ana muhalefet partisi ya da bu Meclis’in farklı partilerden bir araya gelerek 120 milletvekili bunu Anayasa Mahkemesi denetimine sokmaz diye bize güvenerek, böyle işler yapmayın. Bütün iş ve işlemlerde Anayasa’ya uyma yükümlülüğünüz var.

Deprem ve hepimizin iştirak ettiği bu büyük matem atmosferinde ‘Biz Anayasa’yı çiğnesek de nasılsa bunu yapmazlar, bu böyle olur’ demeyin. Yapılan iş fevkalade Anayasa’ya aykırıdır.

Mademki bundan sonra torba yasa olmayacak, mademki tüm kanunlar yerli yerinde görüşülecek, mademki Sayın Numan Kurtulmuş buna karşı, mademki torbalardan çekmiş şimdiki başkanı da kaliteli yasa diye her şey yerli yerinde görüşülsün diyor bunu kıymetlendirdik. Bunun üzerine hem Sayın Başkan’a tebrik ve teşekkür, bu iradeye saygı hem bundan sonra bu sürece destek ve takipçisi olacağımızı tutanak altında gündeme getirmek istedim.”

Editör: Selim Ercan