CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de düzenlenen grup toplantısında konuştu. Milli Eğitimin Bakanlığının yeni müfredatına tepki gösteren Özel, bu müfredatı tanımadıklarını söyledi. Özel, "Çağdaş, Laik ve bilimsel eğitimden uzaklşaşınca kalkınma olmaz, zenginleşme olmaz. Bu yüzden bu müfredatı reddediyoruz. Elbette çalışacağız, uyaracağız. Milli Eğitim Bakanı'nı uyarmıyorum çünkü onun en zayıf olduğu konu, okuduğunu ve dinlediğini anlama" ifadelerini kullandı. 

Özel'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Ülkeyi yöneten akıl bu demokrasiden mahrum"

Değerli milletvekillerim, çok kıymetli CHP'liler, geçtiğimiz hafta grup toplantısında bir çağrı yapmıştım. Bir meydanın, 1 Mayıs'a kapalı olması, o iktidarın başarısını değil, aslında o meydanda olduğunu ama kutlamaya yasak getirerek lüzumsuz bir tehlikede olduğunu ve bunun demokrasilerde iktidarlara hiç iyi gelmeyeceğini, bu yüzden bizim hazırlıkta olduğumuzu ve sendikalarla birlikte, kimsenin burnu kanamadan o kutlamalara izin verilmesini talep etmiştim. Bir hafta geçti, sayın İçişleri Bakanını aradım, işbirliği teklif ettim. Kendisi bana görevi gereği, bazı gerekçeleri belirterek buna izin vermeyeceklerini söyledi. Sonuçta bir yasaklama vardı ama bu ona kısıtlama diyordu. Yasak değil kısıt var.

Esasen Taksim, Gezi Parkı, birileri tarafından kendi egemenlik sancaklarıymış da oraya giderlerse egemenliklerini kaybedeceklerini düşündükleri yerler. Baskıyla, güçle tesis edilen iktidarlar eninde sonunda kaybetmeye mahkumdur. İktidarın güçlüsü rızayla tesis edilendir. Demokrasiyle korunandır. Maalesef ülkeyi yöneten akıl bu demokrasiden mahrum. 

"Her doğan için anayasa yapılır, Erdoğan için yapılmaz"

Bu sabah İçişleri Bakanı ile tekrar bir görüşme yaptık ve benim talebimi yerine getiremeyeceklerini söylediler. Her doğan için anayasa yapılır Erdoğan için yapılmaz. Anayasa metni durdukça değer kazanır, demlenir. Sayın Kurtulmuş'a söylediğim kısım şu, "Hiç giymeyeceğimiz bir elbiseyi alır mıyız?" Anayasa, demokrasinin elbisesiyse ve  sen buna uymayacaksan yenisini alsan ne olur, eskisinde kalsan ne olıur?  Biri mülkiyet hakkını tanımaz, mala çöker, hırsızlık yapar. Biri döner kadınlar için önemli olan eşitlik hukukunu tanımaz. Öbürü seyahat hakkına saygısızdır şehrin dışına kimseyi salmaz. Yüz kişi yüz maddeye uymazsa devlet ortadan kalkar. O yüzden yenisi yapılana kadar eskisine uymak her vatandaşın görevidir.

Anayasa der ki, "Anayasa Mahkemesi kararları bağlayıcıdır. O karara uymak herkesin yükümlülüğüdür." Anayasaya uymayan biri, yarın, yarından sonra kendisiyle görüşeceğiz ve elbette müzakere edeceğiz ama iş anayasaya gelince mevcut anayasaya uyulmasını beklemek kadar doğal bir şey yoktur. Taksim'i kapatmak anayasayı tanımamaktır. Anayasa Mahemesi'nin kararlarını uygulamamak, ittifak ortağınızın "Anayasa Mahkemesi kapatılsın" sözlerine sessiz kalmak Anayasa'yı tanımamaktır.

"Yarın işçilerle birlikte Taksim'e yürüyeceğiz"

Siyasiler el sıkışmazsa demokrasi düşmanları ellerini ovuşturmaya başlar. Anayasaya yemin etmiş bizlerin, birbirine, yeminine sadık kalmasını beklemek her birimizin görevidir. Yarın CHP, şu ana kadar alınan bilgi 55 ilde, 120 merkezde ancak hangi ilde, nerede 1 Mayıs kutlaması varsa, bu gruptan bir temsilcimiz o kutlamada yer alacak. Yarın, işçiler Anayasa'ya uygun olarak, Beşiktaş'tan ve Saraçhane'den toplanarak Taksim'e yürürlerse, CHP olarak onlarla birlikte olacağız. Herkesi, 1 Mayıs'ı bayram gibi kutlamaya, 1 Mayıs'ta güvenlik güçleri ile çatışma görmek istemediğimizi bir kez daha hatırlatmak ve 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı'nı şimdiden kutluyorum.

"Atanamayan öğretmen yoktur, bu iktidar tarafından atanmayan öğretmen vardır"

Atanamayan öğretmen yoktur, bu iktidar tarafından atanmayan öğretmen vardır. Sayın Erdoğan seçim sözü verdi mülakat kaldırılacak diye. Milli Eğitim Bakanı "Mülakat gibi mülakat yapacağız" diyor. Hafta sonu atanmayan öğretmenlerin mitingindeydik. Öğretmenlerimizin sonuna kadar arkasındayız. Verdikleri her mücadele bizim tarafımızdan desteklenecek.  Bu parlamentoda en çok temsil edilen meslek grubu hukukçular ve avukatlardır. Hukuk yapılan bu çatının altında en çok onların bulunması gayet doğaldır. Biz, savunma hakkının en kıymetli insan haklarından biri olduğunu ve adalet arayan her yurttaşımızın gece gündüz imdadına koşan bu önemli mesleğin sorunlarının takipçisi olduğumuzu ifade ediyoruz.

"Milli Eğitim Bakanının en zayıf olduğu konu, okuduğunu ve dinlediğini anlama"

Bugünlerde eğitim sisteminin değişmesi gündemde. AK Parti'li kadın seçmen kırılımına bakın ve AK Parti'den en az memnun olduğu nedir diye bakın, çocuğunun eğitimi olduğunu göreceksiniz. Kültür Bakanından sonra en çok değiştirilen bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı, her gelen reform yapıyor. Mesele, kindar bir nesil yetiştirelim, değerleri bize bağlı olsun bakış açısı, eğitimci bakış açısı değildir. Türkiye Yüzyılı, AK Parti'nin bakanlıkları da alet ederek yaptığı seçim sloganıdır.

Çağdaş, Laik ve bilimsel eğitimden uzaklşaşınca kalkınma olmaz, zenginleşme olmaz. Bu yüzden bu müfredatı reddediyoruz. Elbette çalışacağız, uyaracağız. Milli Eğitim Bakanı'nı uyarmıyorum çünkü onun en zayıf olduğu konu, okuduğunu ve dinlediğini anlama. 

"'İtibardan tasarruf olmaz diyenler' milleti kemer sıkmaya ikna edemez"

Bir başka bitmez tükenmez AK Parti çalışmasını, yine AK Parti gururla sunar. Kamuda tasarruf. Genelgenin 8'incisi geliyor. Bugüne kadar 7 tane yayınladılar ama hiçbirine uymadılar. Allah 8'incisini nasip etti. Seneye 9'uncusunu bekleriz. "İtibardan tasarruf olmaz diyenler" milleti kemer sıkmaya, kamuda tasarruf yapmaya ikna edemezler. CHP olarak israftan, haramdan ve yalandan çok korkarız. 

31 Mart akşamından bu yana, Türkiye'nin birinci parti olmanın sorumluluğu ile davranmaya çalışıyoruz. Ülkemizde sadece vatandaşın memnuniyetine hizmet eden bir anlayış için gayret ediyoruz. 

Muhabir: Şevval Dalgıç