MHP lideri Devlet Bahçeli’den ‘boks eldivenli’ poz MHP lideri Devlet Bahçeli’den ‘boks eldivenli’ poz

TBMM'de düzenlenen grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.

 Toplantı öncesi "kırmızı kart" dağıtılan salonda konuşan Özel, zamları hatırlatarak, "Asgari ücret ile geçen sene 5 çeyrek altın alıyordu, bugün verdiği 22 bin 104 lira 4 buçuk çeyrek altın alıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez devlet, aldığı bir kararla, zam günü cebe para koymak yerine cepten para çalmıştır. Geçen sene beğenmediğimiz 17 bin liralık asgari ücret, 57 kilo dana kıyma alıyordu, bu sene 22 bin lira asgari ücret 37 kilo dana kıyma alıyor" ifadelerini kullandı. 

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Pazara çıkacak yüzün kalmış mı beraber görelim"

“Biz, Beşiktaş operasyonu ile acaba bu zamların üzerini örtebilir miyiz? CHP’yi istediğimiz gündeme çekip onu burada meşgul edip, vatandaşa ettiğimiz eziyetin az konuşulmasını sağlar mıyız?” diyenlere inat elbette Beşiktaş’ta konuşacağız, elbette yargının siyasallaşmasını konuşacağız. MHP'nin bu işteki yerini, Beşiktaş'ı da konuşacağız. Ama köprü ücretlerine yapılan zammı da konuşacağız.

Çıldırmışlar! Akıllarını oynatmışlar! Beyefendi 27 derece sıcakta, karşısında atadığı il başkanları, delegeleri. Ne sokaktan haberi var, ne pazardan haberi var, ne cüzdandaki yangından haberi var.

Asgari ücret geçen sene 5 çeyrek altın alıyordu, bugün verdiği 22 bin 104 lira 4 buçuk çeyrek altın alıyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez devlet, aldığı bir kararla, zam günü cebe para koymak yerine cepten para çalmıştır. Geçen sene beğenmediğimiz 17 bin liralık asgari ücret, 57 kilo dana kıyma alıyordu, bu sene 22 bin lira asgari ücret 37 kilo dana kıyma alıyor.

2002 yılında 8 çeyrek altın alan emekli maaşı, bu sene aslında yapılmayan en düşük emekli maaşı bu hafta mecliste görüşülecek, 3 çeyrek altını zor alıyor. Tayyip Bey 21 yıl önce pazara çıkmış! Sayın Erdoğan’a soruyorum; Geçen sefer gel beraber gidelim dememiştim öyle anlamışsın. Var mısın 21 yıl önceki fileyi ben tutayım sen doldur, hesabı birlikte yapalım. Pazara çıkacak yüzün kalmış mı beraber görelim.

"Bu ülkenin parası var ama arkasında duracak bir Cumhurbaşkanı yok"

Bu ülkenin parası var ama arkasında duracak bir Cumhurbaşkanı yok. Zenginlerin tarafında duran, garibana sırtını dönen bir Cumhurbaşkanı var, sorun burada. Mecliste bu hafta en düşük emekli maaşı görüşülecek. Hadsiz bakan açıklama yaptı ve maalesef Türkiye’de bütün televizyonlar, “En düşük emekli maaşı 14 bin lira oldu” diye altyazı geçtiler. Oysa bunun için kanuni değişiklik gerekiyor.

Bu meclisin onuru ve haysiyetiyle oynamak üzere, bu meclisi bir kişinin atadığı bir atanmışa çiğnetmek üzere hazırlık yapıyorlar. Bu sefalet maaşına karşı çıkacağız. Buna karşı en etkili mücadeleyi vereceğiz, itirazımızı bütün Türkiye’ye duyuracağız.

Buradan, partisinin birikimini, parti birikiminin ahlakını bu meclise yansıtan AK Parti’nin grup başkanına da sesleniyorum; Günü geldi mi kibirden yanınıza yanaşılmıyor. Bu meclisin itibarı o bakanın sözlerinin altında ezilecek mi, yoksa en düşük emekli maaşı için başka önergelere oy verilecek mi görüyoruz. Bu meclis yeni yıla giderken içine olumlu şeylerin de olduğu ama çok tehlikeli maddelerin de olduğu kanunlarla muhatap oldu.

Torba kanunu eleştirisi

9 maddelik bir kanun geliyor. Muhalefetin itiraz ettiği 8 maddeyi bu torbanın içerisine doldurmuşlar. Bu ahlak değil, 22 yıllık iktidar partisinin ahlakı bu olabilir ama bu meclisin bir ahlakı var. Burada, verilen söz tutulur. Millete karşı kumpas kurulmaz.

Sayın Bahçeli, attı mı mangalda kül bırakmayan Bahçeli, hani Sinan Ateş’in eşi gitti ve Cumhurbaşkanına ağladı, Cumhurbaşkanının da gözü doldu. Sinan Ateş ölmeden önce anasına dediği, “benim kalemimi kırdı o ikisi, beni temizletmeye, uyuşturuculardan, torbacılardan adam arıyorlarmış. Kalemim kırıldı annecim hakkını helal et” dedi. Karısı bunu mahkemede de söyledi.

O ikisinden birinin eşini gözümüzün önünde Sayıştay’a seçtiniz, diğerinin oğlunu Yunus Emre Vakfı’na koydunuz. Bunları madde madde bugün Sayın Bahçeli’ye bir dosya olarak yolluyorum.

Halen daha bu kişisel soruşturulmayacaksa bu şu demek, Sen MHP’liysen, tepede bir yerdeysen, her türlü yolsuzluğa bulaş, Devlet Bey’e hürmeten devletimiz ona dokunmaz. Bu mu ahlak, bu mu töre, bu mu Türk’ün ahlakı!

"CHP iktidarında okula ve camiye siyaset girmedi"

CHP iktidarında okula, CHP iktidarında kışlaya, CHP iktidarında ibadethaneye asla ve asla siyaset girmedi, girmeyecektir.

Millet, 31 Mart’ta bir karar verdi, 47 yıl sonra partimizi birinci parti yaptı. Yenilmeyeceğini sanan, böbürlene böbürlene seçim seçim anlatan Erdoğan’ı 22 yıl sonra partisinin en başındayken, devletin de başındayken, valiyi il başkanı atamışken, TRT’yi AA’yı partisine yanlamışken, milletten aldığımız güçle, Türkiye’nin bütün demokratlarıyla yüzde 38 oyla Tayyip Erdoğan’ı yendik.

O günden bugüne hazmedemediği bu seçim başarısının üzerinden bir yandan CHP’li belediyelere zorluklar çıkararak, kamu gücünü kullanarak, sürekli işlerin kötüye gitmesini, CHP’nin bu kadar çok belediyeye hazırlıklı olmadıklarını ve bunun kendisine yarayacağını sanıyordu.

"Dün yapılan iş düşman hukukudur"

Belediye başkanlarımız sahada; kadına, çocuğa dokunuyor. Soğuk evi ısıtıyor, boş tencereyi kaynatıyorlar. O yüzden de hayır duası alıyorlar, destek alıyorlar.

Bir yandan “Belediyeleri silkeleyelim, kaynaklarını keselim” diyor. Adeta hizmette yarışmak yerine arkadan çelmek çakmaya var gücüyle hasetlik yapmaya devam ederken dün sabah Rıza Akpolat’ın evinin kapısı çalındı.

Maksat, Rıza Başkanın şahsında partiyi, partinin belediyeciliğini itibarsızlaştırıp, geçemediği rakibinin düşmesi için çelme takıp oyun dışı işler yaparak bu operasyon ve benzer operasyonlarla kendilerini bu yarışta avantajlı çıkarmaya çalışıyorlar ancak değiller.

Dün yapılan iş düşman hukukudur. Tayyip Erdoğan yıllarca görevini yaptı. Bir tane ihaleden dolayı ifadeye çağırılmadı oysa ki İBB’de onun döneminde 300’den fazla soruşturma vardı.

Karşımızda bükemediği bileği elindeki kamu gücüyle kırmaya, polisin koçbaşıyla kırdırmaya çalışan bir anlayış var.

Muhabir: Şevval Dalgıç