Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesinin konferans salonunda düzenlenen "Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım" konferansındaki konuşmasında, gıdaya erişimde eşitsizliğin günümüzün önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Partisinin tarım politikasına değinen Özel, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadeleye öncelik verdiklerini, salgın döneminde CHP'li belediyelerin iktidarın eksik bıraktığı her şeyi tamamlayıp bunu gösterdiğini dile getirdi.
Türkiye'nin geçmişte kendine yeten 7 ülkeden biri olduğunu dile getiren Özel, artık tarım ürünü ithal eden ülkenin en önemli gücünü kaybettiğini savundu. Özel, "Biz tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmak için yeniden adımlar atmalıyız." diye konuştu.
Türkiye'nin uluslararası gıda güvenliğinde 10 yılda 13 sıra gerilediğini ifade eden Özel, "Uluslararası Gıda Güvenliği Endeksi'nde ülkemiz 10 yıl önce 36'ncı sıradayken, bugün 49'uncu sırada. İnanılır gibi değil. İşte bu özensizlik ve öncelik vermeme meselesi. Esas mesele, bizi hayatta tutacak mesele buyken, buradaki gerilemenin bu iktidar açısından izahı yoktur. Bu durum Türkiye'nin gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım konusunda stratejik bir eksiklik yaşadığının açık kanıtıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"1 milyon çiftçi kayıp"
Türkiye'de çiftçinin artık tarımı bıraktığını belirten Özel, şunları kaydetti:
"Türkiye'de 2003 yılında 2,8 milyon çiftçi varken, bugün 2,3 milyon çiftçi var. Oysa 2003 yılında bizim nüfusumuz bundan 20 milyon eksikti. 20 milyon yeni nüfus geldi, orana bakarsan 500 bin yeni çiftçiye ihtiyaç var. Öyle ya, 60 milyona 2 milyonsa, 83 milyona 3,3 milyon olması lazım. 2,3 milyona düşmüş. 500 bin çiftçi artacağına, 500 bin çiftçi azalmış. 1 milyon çiftçi kayıp. Nerede bunlar? İşte bunlar fabrikada asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışıyor. 26 milyon dekar, yani Hollanda kadar alan bu iktidar döneminde ekilip, dikilmekten vazgeçilmiş durumda. Türkiye'de ortalama çiftçi yaşı 58. Her 4 çiftçiden 3'ü gelecek sene bu işi yapmak istemediğini ifade ediyor. Tarımda sorunlar çözülmeyince işsizlik artıyor. Köyden kente göç engellenemiyor. Üretici de tüketici de refaha eremiyor. Bu da yerli üretimi azaltırken ülkemizin dışa bağımlılığını artıyor."
Çiftçinin topraklarının ipotek altında olduğunu belirten Özel, "Sulama altyapımız yetersiz, su kaynakları verimsiz ve bu konuda her geçen gün daha kötüye giden bir süreç var. Milli savunma kadar kritik olan tarım sektörü daha fazla desteklenmeli ve çiftçinin borç sorunları çözüme kavuşturulmalıdır. Bir beka sorunu arayanlar, Türkiye'deki çiftçinin tarlalarının ipotek sorununu, çiftçinin zirai kredileri ödeme güçlüklerini ve bu güçlüğe düştüğünde tarlasının el değiştirdiğini ve satıldığını, birçok yabancı sermayeli bankanın eline geçtiğini görmek lazım." diye konuştu.
Özel, “Türkiye'de tarım yanıyor, çiftçi entübe durumda. Eğer bu iktidar biraz daha bu politikalarını sürdürecek yani bu politikasızlığına bu ülkenin çiftçisini, hayvancılıkla uğraşanlarını, köylüsünü mahkum edecek olursa gelecekte gerçekten bu ülkede artık derdini anlatacak, isyan edecek, yola çıkacak, yolu kapatacak, ürününü dökecek ve iktidar tarafından kızılacak ve hedef gösterilecek bir çiftçi de bulamayacak” dedi.