Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış için TBMM'de düzenlenen cenaze törenine katıldı. CHP lideri Özgür Özel, daha sonra gazetecilerin gündeme yönelik sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kendisinin erken seçimi gelecek hafta hatta gelecek ay olmasını istediğini söyledi. Özel, iktidarın ismedikten sonra erken seçimin teknik olarak mümkün olmayacağını da vurguladı.
Özel, "Millet normalleşmeden memnundur ama kimse bu şartlarda muhalefette yumuşama beklemesin. Yumuşama kelimesinin terk edilmesinden fevkalade memnunum normalleşmeye devam" dedi.
Özel, "Erken seçim değerlendirmeniz gündemde. '1.5 yıl sonra bence seçim olur' dediniz. Değerlendirmeniz ne yönde?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"İktidar istemedikten sonra erken seçim teknik olarak mümkün değil"
Erken seçim meselesinde CHP olarak istikrarlı bir şekilde aynı değerlendirmeyi yapıyoruz. Biz 31 Mart seçimlerinde seçmenden oy isterken bunun bir genel seçim değil, yerel seçim olduğunu söylemiştik ve seçim gecesi de 50 yıllık, 47 yıllık büyük başarıyı gösterdiğimizde şunu söyledik, "Biz aldığımız desteğin de, kredinin de farkındayız. Bu sonuçları sadece partimize mal ederek bir erken seçim çağrısı yapmayacağım, erken seçim isterse ancak halk ister" demiştik. Eleştirilerde bulunanlar oldu. 4 aydır bütün anketlerde, her tarafta gündem olan anketlerde de "Bu pazar erken seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz" sorusunda, CHP her ay farkı bir puan daha açarak birinci parti durumunu muhafaza ediyor. Bu bizim açımızdan çok önemli. Bu şartlarda erken seçimi halkın isteyip istemediğine bakmak lazım. Seçimden hemen sonra bir erken seçim talebi yokken her ay bu talep biraz daha artıyor. Bu sesi her yerde duyuyoruz. Şu an itibariyle erken seçim isteyenler de istemeyenler arasında belirgin bir farklılık yok. Erken seçim talebi yükseldikçe biz bu talebi seslendirmeye devam ederiz. Ben, buradan şunu ifade etmek isterim, erken seçim yapılabilmesi için 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var. Bugün için böyle bir milletvekili sayısı bizde ve muhalefette yok zaten. İktidar istemedikten sonra erken seçim teknik olarak mümkün değil.
"Erken seçimin gelecek hafta, gelecek ay olmasını istiyorum"
Ekonomi bu kadar kötüye giderken, siz asgari ücrete zam yapmazsanız, 10 bin TL'lik emekli maaşı dünyanın hiçbir yerinde izah edilemez bir yerdeyken, siz bu sese kulak tıkarsanız, üzüm üreticisinden çay üreticisine hepsini perişan ederseniz, esnafı bu kadar zor durumdayken duymaz, halen daha faizlerini artırırsanız, vatandaş erken seçim ister ve sizi gönderir. Benim değerlendirmem şudur: Bence 5 yıl tamamlanmaz, 2.5 yılın tam ortasında bir erken seçim olur. İstiyor muyum? Vallahi gelecek hafta, gelecek ay olsun istiyorum. Parti birinci partiyken ve zor durumdaki insanların umudu CHP olmuşken ben neden erken seçim istemeyeyim. AK Parti ve MHP onay vermediği takdirde erken seçim kararı alınmıyorsa bizim erken seçim dememizin teknik bir karşılığı yok.
"Kimse bu şartlarda muhalefette yumuşama beklemesin"
Uzun süredir normalleşme diyorduk. Sayın Erdoğan yumuşama diyordu. Dünden itibaren bu sürecin terminolojisinde bizim söylediğimiz ifadeye döndü ve o da normalleşme dedi. Millet bu kadar zorluk içindeyken ne yumuşaması? Ama diyalog zeminini görüşmek, konuşmak, el sıkışmak önemli. Benim işim, mağdurun, mazlumun hakkını korumak. Onların kimlerin hakkını koruduğunu görüyoruz, izlemeye devam edeceğiz. Kendileri yumuşayacaksa yumuşamasınlar, normalleşsinler. Normal demokrasilerde iktidarlar, anayasa mahkemesi kararlarına uyarlar, hukuka uyarlar bir de iktidar ortakları günün her aşamasında birilerini tehdit etmezler. AYM'yi kapatacağız demezler, bir cinayetin ortaya çıkmasının üzerine sis perdesi örtmeye çalışmazlar. Millet normalleşmeden memnundur ama kimse bu şartlarda muhalefette yumuşama beklemesin. Yumuşama kelimesinin terk edilmesinden fevkalade memnunum normalleşmeye devam.
"Çözemiyorlarsa, vatandaş daha fazla sabretmez, erken seçim gelir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün gerçekleştirdiği görüşmeye yönelik değerlendirmesi sorulan Özel şu yanıtı verdi:
"Arkadaşlar, normalleşme en çok MHP ve içindeki o iki kişiyle temsil edilen bir odağı rahatsız etti. Normalleşme hukuka uymaksa onların bu hukuktan büyük kaygıları var. O odaklar MHP'yi belli bir yere çektiler ve iktidar odaklarına rest çektirdiler. Bizim AKP ile yürüyecek bir yolumuz olamaz. Biz masa varsa etrafında oturunca bu masa ya ittifak masası olacak ya da devrilecek savaş çıkacak. Siyaset böyle bir yer değil. Bazen, rakibinizde oturur müzakere edersiniz. İktidar iktidarlığını yapacak. Ne isteniyor? Enflasyonu düşürecek, hayat pahalılığını düşürek. Yapabiliyor mu? Görünen o ki yapamıyor. Bu toplum kesimlerinin sesi olacak, onların dertlerine çözüm bulacak, olmadı miitngler yapacak. Muhalefet görevini yapıyor mu? Anketlere bakarsanız muhalefet görevini yapıyor. "Biz geçinemiyoruz" Diyen herkesin sesi olmaya devam edeceğiz. MHP, AK Parti'nin bu ülkeye yaşattığı her şeyin ortağıdır. Çözemiyorlarsa, vatandaş daha fazla sabretmez, erken seçim gelir. O zaman geldiğinde, birinci partinin iktidar partisinin genel başkanı olarak ben siyasette artık her şeyin normal ilerlemesi için her şeyi yaparım. Muhalefetle de her türlü diyaloğu kurarım. Türkiye'yi 20 yılda getirdikleri süreç, "Ya benimlesin, ya düşmanımsın" 5 Kasım gününden itibaren Erdoğan'a bir hakaretim yok, bir hakaret de duymadım. Bu şartları dayatan MHP'nin çok arzuladığı o gerginlik siyasetini bu ülke hak etmiyor, o oyunlara da gelmeyiz. İstedikleri kadar gelsinler, tehdit etsinler. Pozisyonumuzdan bir santim aşağı durmayız. Ben meselenin oturduğu yerden son derece memnunum. Sayın Erdoğan'ın bazı kelimelerini "Acaba bunu MHP'ye mi diyor" diye bir okuyun. Ben hep bunu yapıyorum, çok faydasını gördüm."