Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Başkent Ankara Kalkınma Projesi BAKAP Tarım Kampüsü ve Rekreasyon alanı gezisine katıldı. Özel, gezi sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Erdoğan'ın sessizliği manidar"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik övgüleri hakkında konuşan özel şunları söyledi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İnsan nasıl kaderinden kaçarak kurtulamazsa, Türk milleti de kaderinden kaçamaz kurulamaz. Buna göre de davranmak gerekir' dedi. Ne söylemek istersiniz?

TİP Milletvekili Ahmet Şık, TBMM’de Can Atalay'ın mektubunu okudu TİP Milletvekili Ahmet Şık, TBMM’de Can Atalay'ın mektubunu okudu

Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu, dünyadaki bütün mazlum milletlere tarihi boyunca örnek olduğu, sahip çıktığı bir gerçektir. Atatürk'ün bu topraklarda vermiş olduğu Kurtuluş Savaşı'nın tüm dünyadaki mazlum milletlerin anti emperyalist mücadelelere ilham olduğu bir gerçektir. Bunların idrak edilmiş olmasında hiçbir mahsur görmem, memnuniyet duyarım.

Atatürk bu ülkenin ilk Cumhurbaşkanıdır ve Atatürk'e dünyanın hiçbir lideri küstahlık etmedi, edemezdi. Bu kabul de edilemezdi, cesaret de edilemezdi.

Trump'ın geçmiş dönemde Erdoğan'a "akıllı ol, aptal olma" diye başlayan ve "yoksa senin ekonomini mahvederim" diye tehditler içeren, sonra da söylediklerini yapan bir süreci hep beraber yaşadık. Bir utanç mektubu var ve bu utanç mektubu bu ülkenin Cumhurbaşkanını güya çok seven, onu destekleyen, ona reis diyen, onu yerlere göklere sığdıramayanlar tarafından o zaman yutulmuştu. Yutkunulmuştu, sindirilmişti. Biz o zaman da bunu kabul edilmez bulmuştuk.

"Ümit ediyorum, Erdoğan bu açıklamalardan memnuniyet duyacak kadar şuurunu kaybetmemiştir"

Şimdi de Trump'ın bir övgü dizgesi var ama ton aynı ton, üstten bakıyor. Ağabeyi gibi, adeta sırt sıvazlıyor. Hem övüyor hem de bir yandan belirli ortak kelimeler kullanarak da akıllı olmazsa aba altından sopa gösteriyor. İlk mektuptan da utanç duymuştuk, bu açıklamalardan da büyük bir utanç duyuyoruz. Erdoğan'ın sessizliği bu konuda manidar çünkü ümit ediyorum ki o da etrafındaki bir takım dalkavuklar gibi bu mektuptan memnuniyet duyacak kadar şuurunu kaybetmemiştir.

Bu mektup memnuniyet duyulacak değil, ulusal onurumuzu zedeleyecek ifadeler içeriyor. Aynı ilk mektupta olduğu gibi. Burada da üstten bir dille, bir takım övgüler, bir takım hatırlatmalarla ilerliyor. Biz bunu tamamen reddediyoruz. 

Çağımız demokrasiler çağı ve bu süreçlerde kurumların yıpratılmasına, kuralların terk edilmesine değil, diplomatik kuralların, kurumların işlemesine, kişilerarası ilişkilerin kişisel ilişkiler boyutunca kalmasına, 'güçlü lider ne yapacağı belli olmayan lider Trump'ın' bugünkü övgüsüne çok kapılanlar, yarın o kapıldıkları selin kendilerini ve ülkeyi nereye savuracaklarına da şaşırmasınlar.

O yüzden, öngörülebilir işler yapmak lazım. Türkiye - ABD ilişkileri, iyi müttefiklik ilişkilerine dayanan, yıllara sari ve çok uzun süre en iyi şekilde devam etmesi gereken ilişkilerdir. Trump ağzıyla da ak troller kafasıyla da sürdürülemez.

"40 haramiler vergi vermiyorlar"

Özel'in konuşması şöyle devam etti:

Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan, SGK borcu olanları açıklayacağız demişti. 2 ay geçti, açıklanmadı. Dün Mansur Bey de işaret etti, 'AK Parti'ye yakın iş insanları' dedi. Neler söylersiniz?

Bunu uzunca bir süredir ifade ediyoruz. Kanun var, SGK'nın bunu 6 ayda bir açıklaması lazım. Açıklamaya kalktıklarında bizim açımızdan belediyelerimizin isimleri öyle ilk yüzde olmaz ama olsa olsa CHP'li, DEM'li, MHP'li belediye isimleri olabilir listenin sonuna doğru.

Bizim tanıdıklarımız burada var ama AK Parti'nin tanıdıkları listenin başında. Bu nedenle listeyi açıklamıyorlar. Ne kadar kayırdıkları müteahhit varsa, kayırdıkları, vergi vermeyen müteahhit varsa bugün bu ülkede en yoksul, en gariban insanlar vergi veriyor en zenginler vermiyor. 40 haramiler vergi vermiyorlar. 40 milyon onlara bakmaya uğraşıyoruz.

Bu nedenle liste açıklansın, kırk haramilerle dolu olacak o yüzden gizliyorlar. Şunu bir kez daha ifade edelim; SGK'nın toplam 100 lira alacağı var. Bu alacağın 10 lirası her partiden bütün belediyelere ait. Türkiye'de bin 300'ün üzerindeki belediyelere ait borç, SGK borcunun yüzde 10'u. 

"Göz diktikleri para sosyal yardımların parasıdır"

Yüzde 90'ı AK Parti'nin çok sevdiği müteahhitlerine, iş adamlarına, kamu müteahhitlerine ait. Bunları, bu şirketleri açıklamadan belediyelerin üzerine gitmek demek şu demek; Ben hazımsızım, Mansur Yavaş'ın yaptığı hizmetlerle rekabet edemiyorum, bizim yapmadıklarımızı yaptılar. Şimdi Türkiye'nin yüzde 65'ine ulaştılar. Ekonominin yüzde 80'ine hizmet ediyorlar. Göz diktikleri para sosyal yardımların parasıdır. 

Protein desteklerine, ete, süte göz dikmiş durumdalar. Yoksulun her türlü ihtiyacının görülmesine göz dikmiş durumdalar. Üniversite öğrencisine dağıtılan çorbaya, ilkokul öğrencisine verilen kırtasiye desteğine göz dikmiş durumdalar.

Başkanlarımız her şeye rağmen bunları sürdürmeye devam ediyor. Bize engel olamazlar.

Kaynak: Haber Merkezi