Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu TİP milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını belirterek, karara uymadı.
Kararın ardından toplanan CHP Parti Meclisi'nde (PM) tek gündem Can Atalay konusu oldu. PM toplantısının ardından açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "9 Ocak 2024 yılında saat 15.00'de Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. 14 Ocak Pazar günü herkesi Tandoğan Meydanı'nda yapılacak olan mitinge davet ediyoruz." dedi.
Özgür Özel, şunları söyledi:
"Parti Meclisi'miz tamamen karşı karşıya olduğumuz yargı eliyle anayasayı askıya alma, anayasayı yok sayma ve anayasasızlaştırma üzerine bir sivil darbe girişimini gündemine almış durumda. Dün Yargıtay 3. Dairesi'nin aldığı karar Hatay halkı tarafından milletvekili seçilmiş Can Atalay'ın, salıverilmemesine, dokunulmazlık hakkında yararlanmamasına bir karar ve kriz olarak görünmekle birlikte, bunu çok aşan bir noktaya gelmiş durumdadır. Bugün eğer ki Can Atalay serbest kalmış olsaydı onunla birlikte esir tutulan Tayfun Kahraman, Osman Kavala, Mine Özerden, Çiğdem Mater, yargılandıkları ve delil olmadığı için iki kez beraat ettikleri bu davada, 'Birileri onları beraat ettirmek istedi ancak ben bunu kabul etmiyorum' diyen Erdoğan'ın açık talimatıyla yeniden yargılanmalarını, delillerin olmadığı ortamda, bir kişinin husumeti sonucu yeniden yargılanmalarını değiştirmezdi. Gezi davası Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi kin davasıdır, siyasi kan davasıdır, Recep Tayyip Erdoğan'ın Gezi davası kendisini meşrulaştırmak için suçsuz insanları şeytanlaştırdıkları davadır. Birinin kin davası, kan davası uğruna kendi yetkilerine aldıkları anayasanın bir maddesini hiç saymadır. O maddei 153. maddedir. Anayasa Mahkemesi kararları gerekçeli olarak yayımlanır, yayımlandığı anda AYM kararları yürütme, yasama, yargı organları için bağlayıcı demektir. Ama birisi; o Erdoğan; kendisi için anayasa yaptıran Erdoğan, kendini bu anayasanın da üzerinde görmektedir.
AYM kararları bağlayıcıdır, uygulamamak kalkışmadır
'Nasılsa ben istedim diye bazı maddelerini OHAL'de elde sopa, bazı yerde döve döve, devletin imkânlarını kullana kullana değiştirdim, bilseydim bunu da değiştirdim, keyif benim değil mi; 153 benim için yok hükmündedir' deyip 153. maddeyi yırtıp atmıştır. Onun adına 5 hakim yapmıştır ama sonra o karara sahip çıkınca Erdoğan anayasayı ortadan kaldırmaya çalışan bu darbe girişiminin başında olduğunu itiraf etmiştir. Bugün de Erdoğan'ın atadığı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kararı hatırlatıp 'Meclis'in önündedir' diyerek darbe girişiminin yaverliğine, darbenin komutanın yaveri olduğunu itiraf etmiştir. Buradaki tehlike şudur. Bugün 153. maddeyi yırtıp atılmasına ses çıkarmazsanız, bir gün gelirler 75. maddeyi yırtıp atarlar, biz milletvekili, sayın Bahçeli milletvekili falan olmaz. Bugün anayasa mahkemesi yok hükmündeyse, yarın 75. maddeyi atarlar Millet Meclisi yok hükmünde olur. AYM kararları bağlayıcıdır, uygulamamak kalkışmadır.
Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırıyoruz
9 Ocak 2024 yılında saat 15.00'de Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. 14 Ocak Pazar günü herkesi Tandoğan Meydanı'nda yapılacak olan mitinge davet ediyoruz."