Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini söyleyen Özel, terör saldırısında 9 askerin şehit edilmesine değindi. 

Kuzey Irak'tan gelen şehit haberleri üzerinden hükümetin terörle mücadele politikalarını eleştiren Özel, “Her şehit haberinden sonra aynı ezberi tekrarlayanlar yine aynı ezberi tekrar etmeye bizi de peşlerine takılmaya onlardan hesap sormamaya davet ettiler” dedi. 

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şehit haberinin ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile yaptığı telefon görüşmesini hatırlattı. Özel, “Bazı telefonların gelmesi, gelmemesinden daha kötüdür. Gelmeyen telefonla gurur duyuyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek tahayyülünde yer almamak CHP için onurdur” diye konuştu.

 Özel'in açıklamalaırndan satırbaşları şöyle:

"Biz konuşacağız ki evlatlarımızın kanı akmayacak"

“Zor günlerden, acılı günlerden geçiyoruz. Güvenlik politikaları açısından kötü yönetiliyoruz. Aynı üs bölgesinden 9 askerimizin şehitlik haberini aldık. Bizler evlerimizde rahat uyuyalım diye görev yaparken hayatlarını kaybetti. Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Aynı üs bölgemizde tam 19 Mehmetçiğimizi kaybettik. Biz konuşacağız ki evlatlarımızın kanı akmayacak.

Ekonomi kötü ise eleştirirsiniz, iç işlerinde aksaklık vardır eleştirirsiniz ama birileri bir kararı verir tartışmayın der ama oradan sürekli şehit haberi gelir. Evlatlarımız kanı yerde kalmayacak derler ama evlatlarımız kanının üzerine yeni kan akar. Biz konuşuyoruz çünkü evlatlarımızın kanı akmayacak.

"PKK'yı lanetledik"

Geçici üs bölgesini koruyabileceksek orada kalınmalı, korunamayacaksa ona göre askeri karar gereği yapılır. Bir eksik varsa gidereceksiniz ki bir daha acı haberi almayalım. Dediler ki biz Meclis'e gelip bilgi vermeyiz. Kendi bildirimizi yayınladık. Onlar kınadı, biz PKK'yı lanetledik. Onlardan çok daha sert tepki gösterdik.

Onlar için doğruları savunmanın kıymeti yok onların iktidarını sarsmamanın önemi var. PKK dediğimiz halde PKK demedi dediler. Bizleri protesto etmeye kalktılar. Onların sorumluluğunu paylaşmadık. Maalesef cuma akşamı 9 eve daha ateş düştü. Sonra çıkmışlar yine bir kez daha kınama yayınlayalım.

"İYİ Parti'nin kendi bildirgesini imzalamasını bekliyoruz"

Bugün o iki bakan gelmedikleri Meclis'e geliyorlar. Bu kez Saadet, Gelecek, Deva, Demokrat partiler imzalamadı ve kendi bildirgelerini sunuyorlar. AK Parti, MHP, İYİ Parti birlikte imza atıyorlar. Sahada üyelerinin Cumhuriyetçi olduklarına hiç şüphe duymadığımız geçmişte birlikte olduğumuz, AK Parti ve MHP'yi eleştiren İYİ Parti'nin bunlardan ayrılıp teröre karşı kendi bildirisini imzalamasını istiyoruz. Aksi takdirde üzüleceğiz. Biz kendimizi biliyor muyuz, biz Atatürk'ün partisi olduğunu, milliyetçi olduğumuzu biliyor muyuz, biz kendimize güveniyoruz kim ne yaparsa yapsın.

Bakan Fidan: UCM'nin Netanyahu ve Gallant kararı umut verici Bakan Fidan: UCM'nin Netanyahu ve Gallant kararı umut verici

"Bazı telefonların gelmesi, gelmemesinden daha kötüdür"

Sen durduğun yerde dur, Atatürk'ün peşinde dur zaman yine seni haklı çıkaracak. Tayyip beyin peşine takılmadık hata mı yaptık. Yine biz başaracağız.

(Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Akşener ile yaptığı telefon görüşmesi) Bazı telefonların gelmesi, gelmemesinden daha kötüdür. Gelmeyen telefonla gurur duyuyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek tahayyülünde yer almamak CHP için onurdur.

“NATO PKK'nın karşında bir müttefik gibi mi davranacaktır yoksa ikiyüzlü mü davranacaktır?”

Eğer bir müttefikin terör tanımı ile ilişkilendirilmesi NATO üyeliği üzerinden tartışılıyorsa ABD NATO'nun en yüksek askeri gücüne sahip birinci üyesi ise siz ABD ile ilişkiler konusunda bu NATO müttefikinizle nasıl bir irtibat kuruyorsunuz? Hem PKK'yı ABD destekliyor diyeceksiniz hem randevu isteyip F-16 pazarlıkları yapacaksınız. Biz CHP olarak ABD dahil müttefiklerimize şunu söylüyoruz; NATO'nun bir mensubunun güvenliği tehdit altındaysa bu bütün NATO'ya yapılan saldırıdır. NATO PKK'nın karşında bir müttefik gibi mi davranacaktır yoksa ikiyüzlü mü davranacaktır? Bütün müttefiklerimize bunu soruyoruz.

“Anayasal güvenliğimiz yok”

Hain terör saldırısı olmasaydı pazar günü Keçiören'de hep birlikte olacaktık, anayasamıza sahip çıkıyoruz diyecektik. Bundan sonraki süreçte bir ülkede anayasa yoksa devletin yok olduğunu bilincinde olacağız. Mesele sadece Can Atalay meselesi değildir. Bu ülkede devleti ortadan kaldırıp devleti bir şahsa yönlendirmenin bedellerini ödüyoruz. Bu bedeli güvenlikte olmayarak ödüyoruz ekonomik güvenliğimiz yok anayasal güvenliğimiz yok."

Kaynak: Haber Merkezi