Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Ormancılar Derneği 100’üncü Yıl Sempozyumunun açılış konuşmasını yaptı. CHP Lideri Özel, “İl başkanımız, milletvekillerimiz, Parti Meclisi üyelerimiz, belediye başkanımız ve genel başkan yardımcılarımızla birlikte bu anlamlı günde Türkiye’nin en köklü ve en önemsediğim derneklerinden biri olan Ormancılar Derneği’nin 100’üncü yıl Sempozyumu’nun açılış konuşmasını yapıyor olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Hepiniz hoş geldiniz, 100’üncü yılınız kutlu olsun” dedi. Özel şöyle devam etti:
“Almanya’da 100 işçiden altısı, Türkiye’de 57’si asgari ücretli”
“Bu ülkede alın teri ile emeğiyle çalışan kim varsa zorda. Hükümet 2025 yılının asgari ücretini bir oldu bittiye getirerek geçtiğimiz günlerde açıkladı. Asgari ücret meselesi aslında Türkiye’de bir temel ücret meselesi. Asgari ücret bütün Avrupa’da şöyledir. Aldığınız, işe girdiğiniz yıl aldığınız, bir yıllık kıdemle birlikte hızla uzaklaştınız bir ücrettir. Avrupa ortalaması emekçilerin yüzde 9’unun asgari ücret aldığını gösteriyor. Almanya’da 100 işçiden altısı asgari ücret alıyor 94’ü daha üzerinde ücretler alıyor. Ama Türkiye’de bu rakam yüzde 57 noktasında. 100 kişiden 57’si asgari ücret alıyor ve ücretlerin yüzde 87’si asgari ücretten doğrudan etkileniyor çünkü asgari ücret hemen üstünde ya da biraz üstünde maaşlar yüzde 87’ye denk geliyor ve asgari ücrete yapılan zam, o maaşlara da yapılacak zam oranını belirliyor. 11 ay önce verilen 17 bin 2 liralık asgari ücretin alım gücü, bugün 7 bin lira eriyerek 10 bin liranın altına indi. Yani o günkü paranın 10 bin lirası noktasına geldi. Geçtiğimiz akşam, iki gece önce asgari ücrete 5 bin lira zam verdiler. Yani 7 bin lira kaybedilmiş asgari ücrete 5 bin lira zam verirken belki de Cumhuriyet tarihinde ilk kez asgari ücrete zam değil, indirim yaptılar, fiili şekilde. Asgari ücretin yüzde 30 zam aldığı nokta aslında şöyle bir çirkin bir bakış açısından kaynaklanıyor. Diyorlar ki, ‘Asgari ücrete zam yaparsak enflasyon artar.’ Bunu Merkez Bankası çalışmış, asgari ücrete yüzde 1 zam yapınca enflasyon binde 0.7 artıyor. Yani enflasyonu artıran etmenler arasında asgari ücret zammı neredeyse yok denilecek noktada. Zaten Türkiye gibi gelir dağılımının kötü olduğu ülkelerde anti enflasyonist politikalar beklenen sonuçları vermiyor. Neden? Çünkü sen istediğin kadar az maaş ver, alım gücünü düşür, asgari ücretli harcamasına kendi karar vermiyor ki. Kira ödüyor, elektrik ödüyor, su ödüyor, evladının doyurabilirse karnını doyuruyor, alabilirse üstüne giyecek bir şey alıyor, kırtasiyesini belediyeden bekliyor. Maalesef okula çocuk aç gidiyor, aç dönüyor. Eğer belediyelerin yaptığı Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yaptığı beslenme çantasına erişebiliyorsa ne ala, beslenme çantası var. Okula götürmeye çalıştığımız üç kap sıcak yemeğe de AK Parti ‘CHP bunları yapınca milletin gönlüne giriyor. Seçimleri bu sayede de kazanıyor’ diyerek silkeleme mantığı içinde mani olunuyor. Şimdi bu mantıkla diyorlar ki, ‘Asgari ücrete enflasyon oranında zam yapmayalım.’ Bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan ‘Enflasyona ezdirmedik’ diyordu. Bu sene çıkacak ve şöyle diyecek diye düşündük: ‘Ya bu enflasyon TÜİK’e göre yüzde 50, ama bana akıl verdiler hedef enflasyona göre zam yap. İlk kez bu sene yüzde 50 olmasına rağmen 30 verdim. İlk kez asgari ücretlimi ezdirdim, özür dilerim.’ Geçmişte de TÜİK oyunlarıyla enflasyon yüzde 120 iken 60 deyip enflasyona ezdiriyordu ama ‘TÜİK’e göre enflasyon oranında zam verdim’ deyip bu algıyı yönetebiliyordu. Zaten yanlış olduğu nereden belli? Asgari ücret Tayyip Bey gelmeden önce 7 çeyrek altın alıyordu, bugün 3 çeyrek altın alıyor, 4 çeyrek altın kayıp. Enflasyona ezdirdiğinin, altına ezdirdiğinin, simite ezdirdiğinin, somun ekmek fiyatına ezdirdiğinin bütün örneklerini, bütün açıklığıyla ifade ediyoruz. Ama bu sefer TÜİK‘in, Tayyip Erdoğan’ı üzmeyen istatistik kurumunun rakamlarına göre dahi enflasyon, 48. Yüzde 30 verdiler ama çıktı maalesef ama yine ‘Ben enflasyona yine ezdirmedim’ dedi. Bu da bir çıplak gözle gördüğümüz, kulaklarımızla duyduğumuz en büyük aldatmaca.”
“Hepimiz yüzde 25’ini alıyoruz, o bir avuç yüzde 75’ini alıyor”
“Ayrıca bu salonu da, hepimizi çok ilgilendiren kritik bir rakamı paylaşmak istiyorum. OECD ülkelerinde ücretlilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 50 ile 55 arasında. Biz de o OECD ülkeleri arasındayız, Meksika’dan sonra en kötü durumda olan biziz. Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 60 ile 70 arasında. Ücretlilerin aldığı pay. Türkiye’de bu oran sadece yüzde 25. Böyle bir ülke dünya üzerinde yok. Bir milli gelir var, ücretliler dörtte birini alıyor. Dörtte üçünü o ücretlileri çalıştıranlar, mülk sahipleri, servet sahipleri alıyor. Avrupa Birliği raporlarında bu yüzde 70’i az buluyor. ‘Nasıl olur da hepimiz yüzde 70’ini alırız, birazı yüzde 30’unu alır’ diyor. Türkiye’de hepimiz yüzde 25’ini alıyoruz, o bir avuç yüzde 75’ini alıyor. Bunu görmek ve bunun üzerinde ciddi şekilde düşünmek gerekiyor. Son 15 yılda dolar milyoneri sayısının yükseldiği ülkeler listesinde Türkiye birinci sırada. Bütün göstergeler gerisin geriye giderken bir şeyde birinciyiz, dolar milyonerlerinin artış hızında Türkiye dünya birincisi olmuş durumda.”
“Bugün daha kötü bir asgari ücret teklif ediyorsunuz”
“Ve tüm bunlarla birlikte sırf şu meseleyi hatırlatmak isterim çünkü basın çok yakından bu gündemi takip ediyor, bunun için buradalar. Sağ olsun Atamızın kurduğu yüzyıllık dernek gibi Atamızın kurduğu Anadolu Ajansı da inşallah konuşmanın bu kısmını değerlendirecek. Atatürk çünkü bu Ajansı cepheden haber versin diye kurdu, sağ olsun, o dönemde eksik olmasınlar rahmetle minnetle anıyoruz o görevi en layıkıyla hayata geçirdi Anadolu Ajansı. Şimdi de inşallah bu geçim cephesinden saray cephesine bu haberleri en hızlı geçmek üzere buraya da gelmişler, büyük minnettarlık duyuyorum kendilerine. Ocak 2024’te 17 bin lira asgari ücret verildi. O asgari ücret o gün 5 çeyrek altın alıyordu. Bugün 22 bin liralık para 4.5 çeyrek altın alıyor, Anadolu Ajansı. Yani Tayyip Bey’e derseniz ‘Asgari ücrete zam yapıyorsunuz, ama yarım çeyrek altın kayıp, bugün çeyrek altın 5 bin liranın üzerinde yani 2 bin 500 lira her çalışanın cebinden, geçen sene Ocak ayına göre bile alıyorsunuz. Geçen sene Ocak ayında 17 bin lira asgari ücret, geçinilemeyecek bir ücretti. Açlık sınırının bin 600 lira hatta altındaydı. İtiraz ediyorduk. Ama bugün o asgari ücretten yarım çeyrek altın daha düşük asgari ücret teklif ediyorsunuz. Tayyip Bey’e şunu söyleyin, geçim cephesinden saray cephesine: Asgari ücret geçen sene 57 kilo dana kıyma alıyordu 1 Ocak günü. Bugün teklif ettikleri asgari ücret 37 kilo dana kıyma alıyor. Dana kıyma açısından 20 kilo dana kıyma her emekçiden alınmış durumda. Tayyip Bey kıyma hesabını, altın hesabını sevmiyor, simit hesabı seviyor. Simit hesabında geçen sene 17 bin 2 lira, 1 Ocak tarihinde 10 liralık simitlerden bin 702 tane satın alıyordu. Bin 700 simit alıyordu. Bugün verdiği 22 bin lira bugün Ankara’da 15 liralık simitlerden bin 470 tane alıyor. 230 tane simit geçen seneki beğenilmeyen asgari ücrete göre, bugün daha kötü bir asgari ücret teklif ediyorsunuz.”