Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Balıkesir’de Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bir tarafta zamanı tüketip işi yürütmeyenler var, bir tarafta da yapacaklarını anlatmaya vakti yetmeyen Ahmet Akın var. Bizim sloganımız "İşimiz gücümüz Türkiye" bizim belediye başkanlarımız bir başka şeyle meşgul olmak yerine, işine ve kentine motive olmuş kişiler.
Bugün burada aday gösterdiğimiz her bir arkadaşımızın, işini gücünü bırakıp kentine yoğunlaştığını, kendi gelirini, kendi varlığını, çevresini ve partisini zenginleştirmeyi değil de, kenti güzelleştirmeyi tercih eden namuslu arkadaşlarımızı, özellikle de şu an görevde olup gelecek dönem görevde olmayan ancak partimizde olmaya devam edecek vatandaşlarımızı yürekten tebrik ediyorum.
Bizde birileri gibi yolsuzluklar, örgütlere bağlı oldukları için zorla istifa ettirmeler yok. Görev verdiğimiz, aday yaptığımız arkadaşlara ne kadar güveniyorsak, aday adayı olup da adaylaştıramadıklarımıza da hepimiz kefiliz. Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak bu kefaleti açıkca ortaya koyuyorum.
Kendisine giydirdiği aracı belediye başkan adayına tahsis eden aday adayımız var. Bizim gönlümüzün manşetinde bu arkadaşlar var. Ben yerel seçimleri çok önemsiyorum. Hem çok öğretici seçimler hem de hepimiz, unutamayacağımız şeyler yaşadığımız anılar biriktiriyoruz.
"İstanbul'daki başarımızı hazmedemediler"
2019 seçimlerini 10 büyükşehirde kazanırken bunlardan biri de İstanbul'du. Biliyorsunuz, İstanbul'daki başarımızı hazmedemediler. Olur olmaz yalanlar söylediler. Hepimiz koştuk İstanbul'a gittik ve 23 Haziran'a kada gece gündüz çalıştık. O büyük çalışmanın sonunda büyük zaferler elde ettik. Hepsi zihnimizin en müstesna köşesinde.
Bu milletin feraseti, Balıkesir'in tamamında var. Bütün Balıkesir'e şunu hatırlatmak isterim; adalet yerini bulacaksa ben Ahmet Akın'ı Balıkesirlilerin vicdanına emanet ediyorum. Balıkesir geçen sefer karar vermiş. 'Büyükşehiri AK Parti'den alacağım, Ahmet Akın'a vereceğim.' diyor.
Balıkesir'deki iyi insanların, sosyal demokratların yanında, milliyetçi ve muhafazakar demokratların vicdanına sesleniyorum; Bu adaletsizliği siz gidereceksiniz. Balıkesir'e bu yakışır. Eğer, Ahmet Akın gelirse, Balıkesir'de kavga olmaz, Balıkesir'e huzur gelir, adalet gelir, sevgi gelir ve güven gelir. Ahmet Akın'a oy verince Balıkesir kendine gelir.
Zor bir yıl geçirdik, büyük ekonomik krizler var. Özellikler kur korumalı mevduat diye bir rezaletle, yoksulun cebinden paraları alıp bir avuç zengine veren bir sistem oldu. Seçimden sonra, doları ve benzini gördünüz. Ancak bunlar 1 Nisan'dan sonra göreceklerimizin pek azı. Bundan sonra sıkı para politikası yapacağız diyorlar. Eğer seçmen buna bir cevap vermezse, önümüzdeki 4 yıllık süreçte sesini duyuramayacağı bir süreç başlayacak. 1 Nisan günü gelecek zammı, gelecek krizi, pahalılığı mutlaka durdurabilirsiniz ama onu 2 Nisan'da durduramazsınız.
"İktidara sarı kart göstereceğiz, kırmızı ışık yakacağız"
31 Martta sandığa gidip de Cumhur İttifakına, AK Parti'ye oy verirseniz diyecekleri şey şu, 'Ne yaparsak yapalım, oy veriyorlar.' İşte o zaman acı reçete her çocuğun gırtlağında. Eğer buna engel olacaksak sandık başına gideceğiz ve bu iktidara sarı kartı göstereceğiz, kırmızı ışığı yakacağız, 'Hep zengini düşündün, söz artık milletindir' diyeceğiz.
Dün Et ve Süt kurumundaki 600 metre kuyruğu gördüm. Boğazım düğümlendi. İnsanlar sabahın dördünde, beşinde kalkmışlar kuyruğa girmişler. Ahmet Akın iktidara geldiğinde, Balıkesir'de mazbatasını aldığında, CHP'li belediyelerin eş güdümlü belediyeleri tarafından Ahmet Akın'a projeler verilecektir, göreceksiniz.
Dün İspanya'nın başkenti Madrid'teydim. Karşımda 140 ülkenin temsilcileri vardı. Dayanışmayı güçlendirmek, bütün dünyada solu tekrar etkisi altına almak için çalışıyoruz. Filistin'deki zulme karşı susmamamız ve bu konuya hep birlikte müdahale etmemiz gerektiğini, Nisan ayında benim Filistin'e gideceğimi belirttim ve bu konuda da sosyal demokratların mutlaka akan kanı durdurması gerektiğini söyledim.
Ben o saatlerde Filistin'deki bu zulmü durduralım derken Beyefendi Recep Tayyip Erdoğan Sakarya'daymış. Orada konuşurken meydandan bir tane pankart açılmış. 'Filistin ile utanç verici ticarete son verin' yazıyormuş. O pankartı açanlar AK Parti mitingine gidenler. Biz Filistin'i savunurken o pankartları toplatanlara yazıklar olsun.
Şimdi İliç'te 9 arkadaşımız toprak altında kaldı ve maalesef artık orada bırakıldı. Bunun tek sebebi birileri paraları istiflesin diyenlerdir. Somada'daki tehlikeyi duymadıkları gibi İliç'teki sesi de duymadılar. Murat Kurum'un 'Ne alakası var benimle?' diyerek attığı imza evlatlarımızı tehlikeye atan imzadır.
Paranın peşinde koşanlar İliç faciasına sebebiyet verdiler. Orada ÇED'in altında dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum'dur. Vatandaşlarıma çağrımızdır. İliç felaketinin müsebbibini İstanbul'un felaketi yapmasınlar.
Türkiye'de bir yerel yönetimde görülmedik kadar kötü ihalelerin yapıldığı, Balıkesir'in varlıklarının birilerine peşkeş çekildiği bir sürecin geldiği yerdeyiz. Bu yaşanan pisliklerle yargı zaman zaman küçük çıkışlar yapıyor. Birkaç müfettişi cezalandırıyorlar. Bu pislikle, vallahi ne yargı, ne sayıştay ne de danıştay baş edemiyor ama buna bir kişi dur diyebilir. O kişi de Balıkesirlinin ta kendisidir. 31 Martta bu hesabı sormayı Balıkesirli vatandaşlarımıza bırakıyoruz.
"31 Martta tüm başkanlarımız mal varlıklarını belediye binasına asacak"
31 Martta Ahmet Akın Balıkesir'i kazandığında, burada tamamına yakın belediyeleri aldığımızda. Ahmet Akın Belediye'nin kapısına geldiğinde, Ahmet Akın cebinden mal varlığını çıkaracak ve kapının önüne asacak. 31 Martta belediyeyi kazanan tüm belediye başkanlarımız mal varlıklarını gösterecek.
Bizim Türkiye ittifakının içinde siyasi partiler yok. Bizim ittifakın adı Türkiye ittifakı. 'Peki içinde kimler var?' derseniz. Milli takım gol attığında kimler seviniyorsa, bizim ittifakımızda onlar var. Filenin Sultanları Şampiyon oldular ya, İstiklal Marşı okunduğunda biz de ağladık ya. İstiklal Marşı okunduğunda kimin boğazı düğümleniyorsa ittifakta onlar var. Bir zamanlar beka sorunu var deniyordu. Hepsi palavra.
Kimse Cumhuriyet Halk Partililere, Türkiye ittifakının bileşenlerine milliyetçilik dersi vermeye kalkmasın. Cumhuriyet Halk Partisi, bayrak uğrunda ölenlerin partisidir. Türkiye ittifakını Balıkesirlilere emanet ediyorum. Balıkesirlileri Allah'a emanet ediyorum. Kalkın, bu seçimi alın. Biz Balıkesir'in vicdanına, ferasetine ve iyi niyetine güveniyoruz."