Gazeteci Fatih Altaylı, Özgür Özel'le bir görüşme yaptığını kaydederek, CHP liderinin görüşlerini köşesine taşıdı.
Altaylı, bugünkü köşesinde şunları yazdı:
“Dün CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile uzunca sayılabilecek bir sohbet yaptık.
Erdoğan görüşmesi sonrası aramıştım, gece geç saate kadar süren toplantılarından sonra sabah aradı.
Görüşmenin ardından yapılan kurumsal açıklamaların dışında merak ettiğim, Anayasa konusunda Erdoğan’ın ne talep ettiği ve Özel’in ne yanıt verdiğiydi.
CHP, Erdoğan’ın bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturabilmek için istediği aşikar olan Anayasa değişikliği için masaya oturacak mıydı!
CHP liderine öncelikle bunu sordum.
Erdoğan’dan yeni Anayasa için bir çağrı almış mıydı?
“Anayasa konusu açıldı” dedi Özel. Peki CHP’nin tavrı neydi?
“Cumhurbaşkanı bu konuyu açınca ben net tavrımızı söyledim. ‘Sayın Erdoğan ben Özgür Özel olarak Anayasa için sizinle masaya otururum ama ben 17 milyon 391 bin 548 oy alan bir partiyi temsil ediyorum. Ben sizinle Anayasa için masaya oturursam 17 milyon 391 bin 547 kişi ayakta kalır. Çünkü benim seçmenim için de, Türkiye’nin büyük bölümü için de bugün öncelikli konu Anayasa değil. Bugün sokakta mesele açlık, sefalet, ekonomik sıkıntılar, faiz, emekli maaşları, buğday fiyatları, çay fiyatları, çarşıdaki fiyatlar, asgari ücret, yatırım ortamı. Biz önce bunları konuşmalıyız. Bunlara konsantre olmalıyız. Anayasa kimsenin önceliği değil’ dedim ve ekledim ‘Bizim sizinle Anayasa konuşmamız için sizin bizim seçmenimizi de ikna etmeniz lazım. Bizim seçmenimiz bize diyor ki, Anayasa’ya uymayan, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan, Anayasa’yı takmayan bir iktidarla Yeni Anayasa yapsanız ne olacak. Sizin bizim seçmenimize Anayasa’ya saygılı olduğunuzu göstermeniz lazım ki, seçmenimiz de bizi yeni bir Anayasa yapmak için masaya oturtsun.’ dedim.” diye yanıtladı Özgür Özel.
Bu sözlere Erdoğan’ın yanıtını merak ettim.
“Dinledi. Tepki göstermedi. ‘Bu görüşmelerin tek konusu Anayasa olmamalı. Anayasa konusunda uzlaşamasak bile başka meseleleri konuşmak için yine de bir araya gelmeliyiz’ dedi. Bu diyaloğu sürdürmek niyetinde olduğunu hissettirdi.”
Sonrasında Özel vergi meselesini açmış.
“Vergide adalet konusunu anlattım. Türkiye’deki toplam vergi gelirlerinde dolaylı vergilerin yüzde 70 civarında olduğunu, hiçbir medeni ülkede böyle bir şey olmadığını söyledim ve bunun çok büyük bir adaletsizlik olduğunu, böyle olunca zengin ile fakirin aynı oranda vergi ödediğini, bunun vergide adalet kavramına hiç ama hiç uymadığını söyledim. Verginin harcamadan değil, kazançtan alınmasının önemine değindim. Mevcut durumda milyarder de, asgari ücretli de aynı oranda vergi ödüyor, bunu el birliği ile düzeltmeliyiz dedim. CHP kadroları ile AKP kadrolarının ekonomi konusunda birlikte çalışabileceğini, bu konuda tecrübeli bir ekibimiz olduğunu söyledim. Reddetmedi. Dinledi” dedi.
“Görüşme ile ilgili genel izleniminiz ne?” diye sordum.
“Aslında olumlu. Ancak kimsenin günahını almak istemem ama hissiyatım şu. Sanki iktidar daha yakıcı ve toplumu ilgilendiren diğer konular gündeme gelmesin diye gündemi Anayasa değişikliği ile doldurmak ve dikkatleri asıl sorunlardan buraya kaydırmak istiyor. Ekonomiyi, yokluğu, fakirliği tartışacağımıza Anayasa tartışalım istiyor. Tabii bu benim görüşüm” yanıtı aldım.
Diğer bir merak konum, Erdoğan görüşmesi öncesi, sırası ve sonrasında Devlet Bahçeli’nin Twitter’dan (X) attığı mesajlara ne anlam yüklediği idi.
“Fatih Bey, Devlet Bahçeli meramını anlatmak için nefes tüketeceğine, tweet atıyor. Açıkçası ben de Bahçeli’nin mesajlarına bir anlam bulmak için nefes tüketemeyeceğim. Ne söyleyecekse açık söylesin. Benim bunlarla uğraşacak halim yok” dedi."