CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Gündemi dair çarpıcı açıklamalar yapan Özel, "Maalesef bu süreçte muhatabım bir Cumhurbaşkanı değil, bir cunta başkanıdır" dedi.
"Kurultayı Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapacağız"
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Biz telaş içerisindeyken, partiye kayyum atamak için bütün asli hukuk mahkemelerini deneyenler, CHP'nin ön seçim kararlılığını da gördüklerinde, bu seçimi yaptırmamak üzere bir takım kirli işbirliklerine girerek kayyum atamaya kalktılar.
Bunu, cuma günü mesai saatleri içerisinde yaptığımız ve kabul edilen başvurumuzu cuma akşam üstü kayyum tebligatı olanaklı olmayacak bir şekilde duyurduk ve devamında da olağanüstü kongremizi gerçekleştireceğiz.
CHP'ye kayyum atamaya yeltenenler, ve tertemiz bir kurultayı kirletmek isteyenlere karşı da aynı delegelerimizde bir Olağanüstü Kurultay yapıyoruz ve delegemizin iradesini ortaya koyuyoruz, tazeliyoruz.
Kurultayı Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapacağız. Salon, bin 800 kişilik, delegemiz bin 300 kişi.
Salonun hemen yanında aynı şekilde bu sürecin sağlıkla izlenebileceği teknolojik olarak geniş birkaç salon daha var.
"Her hafta sonu bir "Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük" mitingi yapacağız"
Kurultayda tek gündem maddesi var, o da seçim. 81 ilden üyelerimizi, vatandaşlarımızı, bilhassa gençleri, CHP'ye oy vermiş vermemiş herkesi Nazım Hikmet Kültür merkezine bekliyoruz.
Her hafta sonu bir "Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük" mitingi yapacağız.
Kayyum rezaletini gündeme getirenlere, bunu aklından geçirenlere, CHP kongresine laf edenlere delegelerimiz sandıkta, milletimi de hem ekran karşısında hem de Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde gerekli cevabı verecekler. Kurultay sabah 10'da başlıyor, saat 16:00 gibi vatandaşlarımızla buluşmayı ümit ediyoruz.
"Erdoğan'ın yarışmaktan korktuğu, kendi rakibine yaptığı bir darbedir"
Değerli basın mensupları, siyasi tarihimizde kara bir leke olarak 19 Mart darbe girişiminin üzerinden tam 15 gün geçti. Şüphesiz darbeler iktidarlara karşı yapılır, askerler yapıyorsa askeri darbe, hükümet yetkilerini ellerinde bulunduranlar bu darbeye kalkışıyorlarsa bunun adı sivil darbedir.
Bu sivil darbelerin böyle yapılanları çoğunlukla geldikleri sandıkla gitmek istemeyenler için, demokrasiyi araçsallaştırıp buna direnmek isteyenlerin kalkıştığı bir darbe türüdür.
Maalesef Türkiye'de de böyle bir darbe girişimine tanıklık etmiş durumdayız.
Bu yaşadığımız darbe daha önce yaşanan darbe girişimlerinden farklı olarak, vatandaşın bir sonraki tercihine yapılmış darbedir. Bükemediği bileği kırmak üzere yapılmış bir darbe girişimidir.
Ekrem İmamoğlu'nun önünü kesmek için yapıldığı konusunda tam bir mutabakat var. Bu darbe, Erdoğan'ın yarışmaktan korktuğu, Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanına, kendi rakibine yaptığı bir darbedir. Selefi bir rejim hevesine evrilmiş olanların, halefine yaptığı darbedir.
"Talebimiz TRT’den canlı yayınlama"
An itibariyle de bu darbe başarısızlığa uğramış olsa da darbe mekaniği öncesinde olduğu gibi şu an da devam etmektedir. Gazetecileri tutan götüren de, ekranları karartan da, parmağını sallayanı tutan götüren de aynı darbe mekaniğinin işlediğini gösteren, hepimizin yaşadığı gerçekliklerdir.
Darbenin başarılı olduğu durumda kime ne vazife verileceğine ilişkin listeler deşifre olmuştur. Örneğin; Adil Karaismailoğlu vakası, darbe başarılı olsa İBB Başkanlığı'na getirilecek isimdir.
Ekrem Başkanı yolsuzlukla, terörle itham ettiler. Biz, bu oyunu gördük, aslında meseleyi çorap söküğü gibi başından itibaren çözdük. Buradan bir yeni büyük meseleyi kayda geçirmek üzere karşınızdayım. Öyle bir yakalandılar ki; Onun hedefi Ekrem İmamoğlu’ydu. Biz de Ekrem İmamoğlu’nun ardında tüm örgüt olarak duracaktık ama bütün Türkiye geçti arkasına.
Ön seçim aday adaylık başvurusunun yapıldığı gün diploma iptali yapılır mı?
O kadar aceleye gelmiş ki, MASAK raporu bomboş, gördünüz. Talebimiz TRT’den canlı yayınlama.
Eskiden bir süre sözleşmesi devam ederken İBB ile çalışmış olup sonradan çalışmayan, bu yalancı tanık meselesi birileri tarafından büyük bir suça zorlama olarak yalancı tanıklığa zorlanan insanlar var.
Boykot açıklaması
Dün, ülkemizde bu kötülüğü yapanlara karşı milletin gücünü göstermek için gençlerin çağrısına uyarak bir günlük tüketim boykotuna biz de destek verdik.
Gençlerin de, bizim de amacımız demokratik bir tepkiyi yükseltmek ve hayatın içinde herkesin katkı verebileceği bir şekilde bu yaşanan olaylara tepki göstermek. İçeride yatan çocukların ailelerinden bayramda ayrı geçirdiği her gün haram zıkkım olsun. Siz o çocuklara yaşamamaları gereken bir şey yaşatıyorsunuz.
En üstten ceza verseniz bir gün yatmayacak çocuğu bayramda ailesinden ayrı bıraktınız. Dün, bir anda gençlerin boykot kararına biz de destek veriyoruz deyince büyük bir panik. Sokaklara çıkmayanlar; bir kameraman, bir fotoğrafçı, bir dükkan alışverişe çıktılar.
Hepsi açıklama gereği duydu, oh içime deysin. Seni oraya kim götürdü bakan biliyor musun? Aslan gibi gençler gönderdi. Bütün Türkiye sayenizde duydu. Bütün Türkiye bomboş AVM’leri gördü, sen kimi kandırıyorsun?
"Mehmet Şimşek, cuntanın mali ayağıdır"
Bu Mehmet Şimşek, hepimizi bütün dünyaya rezil etti çünkü bunu ekonomist biliyorlardı, bu kalpazan çıktı. Sahte evrak düzenleyene, sahte para basana kalpazan deniyor. Mehmet Şimşek, dünyada ekonomi çevrelerinde hızla itibar kaybeden Mehmet Şimşek, artık bir siyasi darbeye alet olmak için kendine emanet bağımsız kuruluşları alet eden, ettiren, o kuruma dışarıdan kanunsuz emir aldırtan beceriksiz ve kötü niyetli bir yöneticidir.
Bu Mehmet Şimşek’in bütün dünya gerçek yüzünü görecek. Mehmet Şimşek, cuntanın mali ayağıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyorum, eğer cumhurbaşkanıysan, gücünü milletten alıyorsan koy sandığı önümüze adayımız orada, varsan sal adayı yapın erken seçimi.
Nasıl sen hapsettiğin gün 15 buçuk milyon gidip de hepinizin dudağı uçukladıysa senden sonraki cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’dur bundan kaçamayacaksın.
En yakın zamanda koyalım sandığı, millet seni seçerse buradan çıkacağım söz. Var mı cesaretin? Hodri meydan.
Soru-Cevap
Dünkü boykot çağrılarında gözaltına alınanlar oldu ve TRT’nin boykotuna karşı çıkan oyuncuların da görevlerine son verildi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
TRT’nin tutumu diye bir tutum yok. TRT hepimizin kurumu ama TRT’nin başında cuntanın atadığı bir genel müdür var. Bir sanatçı fikrini ilan ediyor ve bunun karşılığında ekmeğiyle oynanıyor. Başrol oyuncusu sırf dünya görüşü, siyasi fikrinden dolayı seyircisinden koparmak o diziyi izleyen milyonlara haksızlık.
Bugün, hepsinin serbest bırakılmasını bekliyorum sadece gözdağı vermeye çalışıyorlar. Bu kararı normalmiş gibi göstermeye çalışanlara sesleniyorum. Boykotun bir anayasal hak olduğunu biliyoruz ki baş boykotçu Erdoğan zaten. 2008 yılından biliyoruz.
