Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tanıtım Lansmanına katıldı.
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Özel’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
"5 yıldır hizmet veren Ekrem İmamoğlu’nun yeniden 5 yıl hizmet vermesi için bir aradayız"
"5 yıldır hizmet veren Ekrem İmamoğlu’nun yeniden 5 yıl hizmet vermesi için bir aradayız. Biz CHP’yiz, bu ülkeye önce bağımsızlığı getiren partiyiz. Sonra bu ülkeye çok partili rejimi, parlamenter demokrasiyi getiren partiyiz. Sonra bu ülkeye sosyal devlet anlayışı ve sosyal belediyeciliği getiren partiyiz. Türkiye’de yerel yönetimler tarafından ilk kez ortaya konulan kentsel dönüşümden toplu konut projelerine, metrodan metrobüse, hafif raylı sistemden biyolojik arıtma tesislerine kadar tamamı bugün bu salonda çoğu olmayan, birkaçı olabilen CHP’li sosyal demokrat belediye başkanlarının ve onların inanmış kadrolarının eseridir.
"Anayasa'nın bir maddesi yok derseniz bir başka maddesini tartışmaya açmayı kabullenirsiniz"
Öyle olunca devlet, egemenlik, birlik, beraberlik ne demek en iyi bilenleriz. Bir milletin devlet olması için bir ordusunun, ülkesinin, sınırlarının, kendisine ait parasının olması lazım. Elbette ki bu toplumun ortak sözleşmesi bir anayasası olması lazım. Bir Anayasamız var. Hepimizin çok memnun olduğu, hepimizin üzerinde tam mutabık olduğu bir anayasamız yok, tam ve sivil bir anayasamız yok. Ama değiştirilemez ilk 4 maddesi ile bayrağı, vatanın tanımı, yurttaşlığın tanımıyla hepimizin üzerinde mutabık olduğu maddeleri ile bir Anayasamız var. O Anayasa hepimize yetkiler, görevler, sorumluluklar veriyor. Değiştirilene kadar hepimizi bağlıyor. Tüm kurum, kişileri, yasama, yürütme, yargıyı bağlıyor. Eğer siz Anayasa’nın bir maddesini yok sayar, ‘Benim için yok’ derseniz bir başkasının başka maddeyi tartışmaya açmasını kabullenirsiniz. Maalesef öyle bir dönemde üretilmiş öyle yapay bir krizle karşı karşıyayız ki birileri çıkıyor Anayasamızın bir maddesine ‘Bu madde benim için yoktur’ diyor. Sebebi kendi kini, kendi güttüğü kin ve kan davası.
"Gezi Türkiye'nin onurudur"
Anayasa’nın 153’üncü maddesi hepimize Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğunu söylerken, birisinin talimatıyla 5 kişi Anayasa’nın o sayfasını yırttı ve attı. Diyorlar ki ‘Anayasa Mahkemesi kararı birinin aklına yatmazsa, biz onu uygulamayız.’ Bu sefer bir başkasının Anayasa’nın 75’inci maddesini yok saymasına olanak tanır. O buradaki milletvekillerinin, o Devlet Bahçeli’nin, o Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un yok hükmünde olması demektir. Bir başkası bir gün gelir Anayasa’nın 101’inci maddesini yırtıp atar ve o Cumhurbaşkanının olmaması demektir. Bir başkası gelir Anayasa’nın bu sefer 154’üncü maddesini yırtıp atar, o bugün kendini her şeyin üzerinde gören Yargıtay hakimlerinin aslında hiçbir yetkileri olmadığı anlamına gelir. Yani birileri devletin çivisini almış çıkarmaya, devletin temeli olan Anayasa’yı yok saymaya kalkmaktadırlar. O her şeyi bilen ve karar veren, ‘Bütün yetki bende’ diyen birisini kişisel kini yüzünden olmaktadır. Onun derdi Gezi davasıdır. Gezi, İstanbul’un, hepimizin, Türkiye’nin onurudur ama o birisinin kinidir, kan davasıdır.
Artık bu yalana, bu kibre, bu iki yüzlülüğe yeter. Artık biz hep beraber bu güzel ülkenin, bu güzel ülkenin başta kurucu değerlerine, kurucu kadrolarına, Cumhuriyetin temel niteliklerine, laikliğe, Anayasa’ya, gençlerimize, kentlerimize ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkıyoruz. O yüzden değerli ilçe başkanlarım, değerli il başkanım, değerli büyük şehrimizin çalışanları. İstanbul’un 16 milyon güzel insanı hepinizi 14 Ocak günü saat 13.00’te, Ata’mızın da ebedi istirahatgahının olduğu Ankara’mızda Cumhuriyet ve Anayasamıza sahip çıkmaya, mitingimize bekliyoruz."