CHP’nin 17’inci Olağan Gençlik Kolları Kurultayı, “Gelecek ve Umut” sloganıyla bugün Ankara, Atatürk Spor Salonu’nda toplandı. Kurultaya 81 ilden il gençlik örgütleri katıldı. CHP'li gençler, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”, “Hak, hukuk, adalet”, “İşte gençlik, işte CHP”, “İktidar”, “Her şey çok güzel olacak”, “HALK-LİS burada, dimdik ayakta”, “Her yer Esenyurt, her yer direniş” sloganları atarken, “Güzel Günler Göreceğiz” şarkısını söyledi.
Kurultaya; CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte ABB Başkanı Mansur Yavaş, Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, MYK üyeleri, milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.
Program Anadolu Ateşi’nin dans gösterisiyle başladı.
Ardından Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, kurultay divan başkanlığı seçimi için söz aldı. Killik, divan başkanlığına Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çayakara’yı önerdi. Oy birliğiyle divan başkanı seçilen Çaykara, konuşma yaptı. Divan başkan yardımcısı ise Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci oldu.
Ardından CHP Edirne Bandosu, “Çav Bella” ve “İzmir Marşı”nı çaldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi 17’nci Olağan Gençlik Kolları Kurultayı’na katıldı. Burada konuşan CHP Lideri Özel’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Dört gençten üçü valizini kafasında toplamış, beka sorunu budur”
“Bugün Türkiye’de gençler maalesef inanılmaz sorunlarla boğuşuyorlar. Bu boğuşmanın sonucu olarak da maalesef anketlerin ortalamasında gençlerin yüzde 70’i ‘İmkan bulursam yurtdışına giderim. Oraya yerleşirim, orada yaşarım’ demektedir. Ben onu şöyle anlıyorum. Maalesef, dört gençten üçü valizleri kafada toplamış. Bakın işin zor ve ürkütücü tarafı, valizlerin kafada toplanmasıdır. Sonra o gün gelince yatağın üstüne atarsın valizi, 15 dakikada toplarsın. Ama dört gençten üçü, düşüne - taşına, anacığının gözünün içine baka baka, belki yitirdiği babacığının mezarının başına gidip düşünüp eğer bu memleketten gitmeyi kafaya koyduysa işte gerçek beka sorunu budur. Kimse Cumhur İttifakı, Erdoğan, Bahçeli beka sorununu bir başka yerde düşünmesinler. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin, Türkiye üzerinde hayal kurmaları, Türkiye’yi işgal etmek istemeyi düşünmeleri, emin olun bu beka sorunu değildir. Çünkü bunu denediler. Geldiler ve Gazi’nin dediği gibi ‘Geldikleri gibi gittiler.’ Yine giderler. O, beka sorunu değildir. Esas beka sorunu, dünyanın gelişmiş ülkelerinin o ülke üzerinde hayal kurması değil; o ülkenin gençlerinin dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır. Bu yüzden bu salonun en önemli görevi, seçilecek olan yeni genel başkanın, yeni MYK’nın görevi, bu ülkeden umudunu kesmiş olan gençlerin yeniden bu ülkede hayal kurmasını sağlayacak bir ortamı yaratmak, en büyük mücadelemizdir. Bunu başaracağız
“Erdoğan olmasaydı burs 8 bin 300 lira olacaktı”
“Türkiye’de dört gençten üçü nasıl gider? Türkiye’de 18 - 24 yaş arası 100 gençten 31’ine ne okulda eğitim verebiliyoruz, ne de istihdam yaratabiliyoruz. Bu rakam Almanya’da sadece yüzde 9. Amerika’da bile bu rakam yüzde 14. Türkiye’de ise bu rakam yüzde 31. Ne işte ne eğitimde olanların aklı yurt dışında oluyor. Yaşam maliyetine bakalım. İstanbul Planlama Ajansı‘nın son çalışmasına göre geçen yıl İstanbul’da özel yurtta kalan öğrencinin aylık yaşam maliyeti, 14 bin 500 lira iken bu yıl yüzde 57 artışla 22 bin 920 oldu. Yani İstanbul’daki öğrencinin enflasyonu yüzde 57.
Geçen yıl İstanbul’da öğrenci evinde kalan bir öğrencinin aylık yaşam maliyeti,12 bin 500 iken şimdi 18 bin 750 lira oldu. Özel yurtta kalan öğrencinin aylık barınma ücreti 10 bin 360 liradan 16 bin 341 liraya çıktı. Günlük maliyet… Kredi ve Yurtlar Kurumu üniversite öğrencilerine 2 bin lira veriyor. Yani 66 lira, 66 kuruş. İstanbul’da bir kaşarlı tostun fiyatı 70 lira. Yani verdikleri parayla bırakın üç öğünü, bir öğününde bir kuru tost yenilemiyor. Ve bu durumda Recep Tayyip Erdoğan geçmişe atıfla diyordu ki, ‘Biz geldiğimizde kredi 45 liracıktı. Şimdi 2 bin lira yaptık.’ Bakın o ‘45 liracık’ kredi 225 tane simit alıyordu. Bugün övündüğü 2 bin lira sadece 133 tane simit alabiliyor. Diğer yandan biraz önce Gençosman Başkan’ın da hatırlattığı, o ‘45 liracık’ diye küçümsenen Bülent Ecevit hükümetinin verdiği öğrenci bursu 1,5 çeyrek altın alıyordu. Bugünkü 2 bin lira ‘çeyrek’ çeyrek altın alıyor. Yani o güne bugünden bakınca tam sekiz katlık bir erime var. Yani gerçekten birçok farklı kriteri alıp o günkü burs parasını bugüne uyarladığınızda bugün kredinin olması gereken fiyat 8 bin 300 lira. Bunu gördüğümüzde şunu biliyoruz, eğer Erdoğan olmasaydı bugün 8 bin 300 lira kredi parası alacaktı öğrenciler.”