Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, milletvekilleriyle basına kapalı grup toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Mansur Yavaş'ın İstanbul'a gitmemesiyle ilgili eleştirilere de yanıt veren Özel, “Hepsi haklı gerekçelerini bize bildiriler. Hatta Mansur Bey sonrasında, bizimle aynı duyguyla tertiplenmiş bir başka etkinliğe katıldı. Böyle, belediye başkanlarına bir gün sonra şurada olun dediğinizde, her zaman orada olma imkanları olmayabilir. Biz, önemli mazeretlere ve ertelenmeyecek programlara son derece saygılıyız" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle;
Bir gözümüz Silivri'de, kulağımız, elimiz Esenyurt'ta. Milletvekili arkadaşlarımız bundan sonra Esenyurt'u boş bırakmayacağız. Dün MYK toplantısını Esenyurt'ta yaptık.
10 yıldır parti üyemiz olan bir kanaat önderini, bir bölücü örgüt üyesi diye yaftalayıp Silivri'ye koyup, ondan sonra da oraya belediye meclisinden bir vekil seçmek yerine kendisi elverişli, kullanışlı, suç işletebilecekleri birisini getirip buraya kayyum diye atadılar.
Esenyurt'u yine onlar yönetecekmiş. Kente suç işlemeye, rantı yönetmeye geliyorlar. Esenyurt bir kent suçları müzesidir. Bu müzenin kurucusu da AK Parti belediyeciliğidir.
"Pazartesi günü ziyaretle ilgili bir talebimiz var"
Dün Silivri'ye bir çağrınız vardı ancak ertelendi, ne söylemek istersiniz?
Resmi olarak Adalet Bakanlığına görüşme talebimizi ilettik. Malum, tutukluların cezaevinde milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesi, Adalet Bakanlığından bir prosedürün tamamlanması ile gerçekleşiyor. Dün, mesai bitimine kadar tamamlanmadığı için bugün oraya gidip ziyarette bir aksaklık omasını da istemediğimiz için resmi prosedürün tamamlanmasını istiyoruz. Pazartesi günü ziyaretle ilgili bir talebimiz var. Adalet Bakanlığı tarafından bu işlemin yapılmasını bekliyoruz.
"Mansur Yavaş'ın İstanbul'a gitmemesi eleştirilerine yanıt"
Çağrınıza uymamış üç belediye başkanı var. Partiye herhangi bir mazeret ilettiler mi?
Hepsi haklı gerekçelerini bize bildiriler. Hatta Mansur Bey sonrasında, bizimle aynı duyguyla tertiplenmiş bir başka etkinliğe katıldı. Böyle, belediye başkanlarına bir gün sonra şurada olun dediğinizde, her zaman orada olma imkanları olmayabilir. Biz, önemli mazeretlere ve ertelenmeyecek programlara son derece saygılıyız. Ayrıca sadece 3 belediye başkanımız yok, belki belediye başkanlarımızın yüzde 60'ı katılamadı. Gelemeyenler daha çok. Bu çağrıya uymamaktan daha çok değil, yaptıkları kamu görevini aksatmama sorumluluğundan kaynaklıdır.
"Adalet Bakanı'na Akın Gürlek yanıtı: Elindeki arkadaş seyyar giyotin, nerede ihtiyaç olursa oraya taşıyorsunuz"
Akın Gürlek ile ilgili söylediklerinize Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, anayasanın 138. maddesini hatırlattı. Burada da acaba fezleke mi gelecek sorularını beraberinde getirdi. Ne söylemek istersiniz?
Bundan fezleke gelecekse gelir, benim söyleyecek bir şeyim yok. Yılmaz Bey'in paylaşımını gördüm. Akın Gürlek üzerinden incinmişler anlaşılan. 2 kişiden birinin oyunu almış bir profesörünü, terör örgütü üyesi diye Silivri'ye koyacaksın, sonra bu lafları duyunca incindik, yargıya talimat manasına gelir diyor. Arkadaş, elindeki adam boomerang gibi. Atıyoruz atıyoruz geri geliyor. Seyyar giyotin. Nerede ihtiyaç oraya taşıyorsunuz.
"Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür"
Adem Yıldırım’ın belediyeyi meclisten biri yönetemez, kayyum yönetebilir çıkışına ne diyorsunuz?
Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür. Belediye meclisi içinden vekil seçilecek, belediye başkanı seçilmeyecek. KHK ile düzenledikleri bir maddede, terör olduğunda kayyum atayabiliriz diyorlar. O yüzden bir belediyemizi şu gerekçeyle terör deyip aldılar ki kayyum atayabilsinler. Çünkü Esenyurt belediyesinde çoğunluk bizde. Milletin aklıyla alay eden bir küstahlık var.
"Kılıçdaroğlu'nun sine-i millet çağrsı"
Sine-i millet çağrıları var sizde tuzak dediniz, bu bağlamda erken seçim için meydanlara mı çıkacaksınız?
Sine-i millet tartışmaları sosyal medyada her kriz anındaki popüler tartışmalardır. Ben Kemal Bey’in de o değerlendirmelere iştirak ettiğini bilmiyordum. Kemal Bey’e cevaben söylenmiş bir şey değildi. Dün gördük ki sosyal medyada sine-i millete dönünü kışkırtan hesapların altında bu rejime yakın hesapların bunu kışkırttığı var. Sine-i millet demek, “istifa et, git” demek. Biz, 140 milletvekili istifa ettik ve erken seçime gidin dedik çekildik gittik, anayasa diyor ki 90’ıncı günü takip eden Pazar günü ara seçim yapacaksın. Sadece boşalan yerler için. Biz erken seçim istiyoruz, o ara seçim yapıyor. Siyaseten bir tavır koymuşsun çekildiğin meclise geri mi gireceksin? Giremeyeceksin. Sine-i millet tuzaklaması el yapımı bomba gibi. Sinei-i millet ara seçim doğurur, felaket doğurur. Biz erken seçim için her yerde en sert ve net mücadeleyi veriyoruz. Erken seçime zorlamak vatanseverliktir. Sosyal medya odaklı birtakım arkadaşlar var, sayın genel başkanın iletişimine katkı sağlayan. Onlar sosyal medyadaki tansiyon üzerinden böyle bir paylaşım yaptılar sanıyorum ki.
"CHP'nin aday sorunu yok"
Erken seçim çağrısı yaparken, Ekrem İmamoğlu bileğini göstererek “bileğimi bükemediler” çağrısı yaptı. Doğal bir aday kendiliğinden şekilleniyor mu?
CHP, seçime bugünden hazır durumda ve aday belirleme noktasında da en geniş mutabakatı sağlayacağız. Bizim, bir buçuk milyonu aşan üyemiz var ve bunun da üzerine çıkabiliriz. Ben aday olmayacağım, tek başıma aday olmayacağım gibi tek başıma aday da belirlemeyeceğim. Ama biz bunu en geniş mutabakat ile yapacağız. CHP’nin aday sorunu yok. AK Parti’nin adayı kim? Erken seçim istemiyorlarsa Erdoğan aday olamıyor. Hodri meydan diyoruz, gel diyoruz. Ama gelmeyip kaçıyorsa kendisi aday olmayacak demekse kim aday olacak? Hangi damat? Hangi içişleri bakanı? Hadi birkaç aday söylesinler de dinleyelim.
Bu operasyonun İBB’ye yansıması nasıl olur sizce?
Kafaları hiç karışmasın, alınlarını karışlarız.