CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Kıbrıs'taki törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ne konuştuğuna ilişkin soruları yanıtlayan Özel, "Çok pozitif bir gündemimiz vardı o da Kıbrıs’tı" dedi. Özel, kendisini havaalanında karşılamayan Kıbrıs büyükelçisini de eleştirdi.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"50. yıla uygun son derece nazik temaslar oldu. Gündelik siyasete dair bir şey konuşmadık. 100’ün üzerinde vatandaşımızın olduğu, bugüne kadar 18’inin sınır kapısından geri döndürüldüğü kara liste uygulaması vardı. Bunun 50. Yılı vesilesiyle bugünden itibaren sonlandırılması gerektiğini düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’na gerekirse telefon görüşmesiyle bu yaygın beklentiyi ifade edeceğim. Çok pozitif bir gündemimiz vardı o da Kıbrıs’tı."

Erdoğan'la ne zaman görüşecek?

Erdoğan'la ne zaman görüşeceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Özel, "29 Ekim'de ya da meclisin açılışında kendileri meclise geldiklerinde orada olabilir. Bu diyalog kanalları açık tutulmalı, gerektiği yerde müzakere yapılmalı" dedi.

Ümit Özdağ’dan Meral Akşener’e tazminat davası yanıtı: IBAN atın Ümit Özdağ’dan Meral Akşener’e tazminat davası yanıtı: IBAN atın

"Türkiye’deki normalleşmenin Kıbrıs’ı da kapsamasını öneriyorum"

Özel, sözlerine şöyle devam etti:

"12 bin 500 liralık en düşük emekli maaşı varken asgari ücrete zam yapılmamışken çiftçi bu durumdayken meydanlarda mücadele etmeye devam edeceğim. Ama gerektikçe görüşürüz. Normalleşme budur. Türkiye’deki normalleşmenin Kıbrıs’ı da kapsamasını öneriyorum

Kıbrıs gündemini, Kıbrıs’ın kendi içindeki siyasi dengeler, ufak şakalaşmalar, sıcak bir diyalog ortamında gerçekleşti. Ortak gündemimiz Türkiye-Kıbrıs ilişkileriydi. Kıbrıs’ta sporcularımız, iş adamlarımız büyük zorluklar çekiyor. Kıbrıs’ın ekonomisini yurt dışından gelenlerin olumsuz etkilemesi gibi sorunlar var.

"Güney Kıbrıs’ın tek başına AB üyesi olması kabul edilemez"

Güney Kıbrıs’ın tek başına AB üyesi olması kabul edilemez. Farklı statüler eşitsizlik yaratıyor. Güney Kıbrıs üyeliğinden geri adım atılamayacağına göre, Türkiye ile birlikte Kuzey Kıbrıs da AB üyesi olmalıdır.

İlk 50 yıl teslim olmamanın, müzakere etmenin ve haklı davayı anlatmanın dönemiydi. İkinci 50 yıl çözümün yılı olmalıdır."

Kaynak: Betül Vural