CHP'nin TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Özgür Özel, nüfusu 57 ilden fazla olan İstanbul'un Esenyurt ilçesinde 31 Mart 2023 seçimlerinde DEM Parti'nin 'kent uzlaşısı' kapsamındaki desteğiyle CHP'den belediye başkanı seçilen Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasına bir kez daha tepki gösterdi. Özel, "Elimizi Esenyurt'un üzerinden çekmemekte kararlıyız" dedi.
"Elimizi Esenyurt'tan çekmeme konusunda kararlıyız"
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Ülke olarak, demokratik standartların, hukuk devleti ilkelerinin ayaklar altına alındığı bir dönemden geçiyoruz.
Bu kent 2004’te AK Parti’ye geçtiğinde, nüfusu 100 binin altındaydı. Geri aldığımızda 2019’da 1 milyonun üzerindeydi. Esenyurt’u bilerek, Esenyurt sınırında uygun olan bu mekandayız ve aslında her birimiz kent suçları müzesini geziyoruz her gün. Otelin camından dışarı baktığımızda, aracımıza binip ilçe başkanlığına gittiğimizde burası bir açık hava müzesi, kent suçları müzesi.
Arasından rüzgar geçmeyen blokların olduğu bir yerde kent suçları işlenmiş ve şu an bu kentte bir çok suç işleniyor.
Esenyurtlular 2019’da “yeter, düşün yakamızdan” dediler ve belediyeyi CHP’ye verdiler.
Aslında büyük bir rezalet yaşanırken, önümüze demokratik anlamda ve bir mücadeleyi yükseltmenin yanında bir rezaleti ifşa etmenin de imkanını sunan bir durum ile karşı karşıyayız. Ahmet Özer orada. Özgürlüğü kısıtlı.
1 milyon kişi yapılırken bir de umutları çalınmışlar kenti var. İstanbul’da bir ilçe daha var. O ilçeyi yaratan da yine AK Parti. Ama o ilçede oturanların evi yok, tapusu yok, toprağı yok, bahçesi yok. Başvurduklarında dertlerini anlatabilecekleri bir devlet yok.
Esenyurt halkının seçme iradesine yapılan darbeyi püskürtene kadar ve İstanbul'un Türkiye'nin seçme iradesine uzatılmaya niyetlenilen o eli boş döndürene kadar hep birlikte elimizi Esenyurt'tan çekmeme konusunda kararlıyız.
"Türkiye Cumhuriyeti’nin belediyesine koçbaşı ve balyozla girenlersiniz"
“Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir, yargısı bağımsızdır” diye açıklama yapan Adalet Bakanına söyleyecek sözüm yok. Neden yok biliyor musunuz? Siz, hepiniz aynı kötücül oyunun içerisinde size biçilmiş rolleri üstelenen kişilersiniz.
Süreç tam öğrendikleri gibi, yani zamanında etle tırnaktılar, ne istedilerse verdiler, ‘canım hoca efendi’ler sonra günü gelip altlarına çektikleri tankla, milletimizi ezmeye kalkınca, altlarına verdikleri F16 ile Meclis’i bombalayınca bunlar teröristmiş. Şimdi o terörist dediklerinden kalan yöntemlerle sabah 5’te kapıyı çalıp da değin ki, ne 5’te kapıyı çalması ya arasan gelecek, ifadeye gelir.
O terörist dediğiniz Ahmet Özer, belediyeye geldiğinde o T.C. yazısını sökmedi ama siz aldığınız belediyelerde o yazıyı sökenlersiniz. Türkiye Cumhuriyeti’nin belediyesine koçbaşı ve balyozla girenlersiniz.
Orada buldukları bir dergi, bir taslak bir şeyden tutuklama gerekçesi üretiyorlar. Vallahi Fethullah Gülen hayatta olsa gelir omuzunuzdan öper. “Bu kadarını biz bile yapmamıştık” der.
Bugün, gözaltına aldıkları Ahmet Özer’e, kayyum atadıkları yazının ilk paragrafında, “PKK, terör örgütü üyesi olma suçundan” diyor. İddiasıyla diyeceksin!
Dava açıyorlar, açsın. Esas mesele şu; Esas mesele ne kadar kızdıkları değil, ne kadar rahatsız oldukları.
"Akın Gürlek'i nereye taşırsan orda adaleti katletmeye hazır"
Sayın Erdoğan, sen oraya daha önce İlker Başbuğ’u koydun, daha önce Barış Terkoğlu’nu, Barış Pehlivan’ı, Murat Ağırel’i, Murat Sabuncu’yu, Merdan Yanardağ’ı, Tuncay Özkan’ı, Mehmet Haberal’ı koydun. Sen orada, Osman Kavala’yı AHİM kararına rağmen tutuyorsun. Can Atalay’ı AYM kararına rağmen tutuyorsun. Tayfun Kahraman’ı Silivri’de tüm hukuki şartlara rağmen tutuyorsun. Sen Tayfun Kahraman’ı kanunlara aykırı orada tutuyorsun. Ve şimdi o Silivri Cezaevine Ahmet Özer’i koymakla bir algı yaratmaya çalışıyorsun.
Akın Gürlek dediğim, senin seyyar giyotinin. Kullanışlı aparat, Nereye taşırsan orda adaleti katletmeye hazır.
Tayyip Erdoğan birinin kafasına bir şey atıyor. Akın Gürlek geri getiriyor. “Aferin Akın” diyor, diğer tarafa atıyor.