Avşa Adası’nın ardından Balıkesir programına Erdek ilçesi ile devam eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, belediye binası önünde toplanan partililere seslendi.
Özel, “Siyaset bir hedef işi. Bugünden geriye gidecek halimiz yok. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak 31 Mart seçimlerine giderken şöyle bir şey söyledik; ‘Biz Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yarattığı herhangi bir gündemin peşine takılıp sürüklenmeyeceğiz’. Onlar kavga çıkarmak istiyorlar, kavga etmeyeceğiz. Onlarla polemiğe girip esas meseleler konuşulmasın istiyorlar, buna izin vermeyeceğiz. Ve biz 105 miting yaptık. 105 mitingde de emeklinin sorununu konuştuk. Çiftçinin, Atatürk'ün, milletin efendisi dediği son Cumhurbaşkanı'nın, ‘Al ananı da git’ dediği çiftçinin derdiyle dertlendik. Esnafın sorununu konuştuk.
Türkiye'de gelecekten ümidi kalmayan gençlerin sorunlarını konuştuk. Başka bir şey konuşmadık. Bir de belediye başkanlarımızın meziyetlerini anlattık. Dürüst, çalışkan belediyecilik yapacaklarını, şeffaf olacaklarını, insan ayırmayacaklarını anlattık. ‘AK Parti'ye karşı yalnız kalmayın’ dediler, ‘Gelin bir ittifak yapalım’ dedik. Ama kimseye de hak ettiğinden fazlasını vermedik, teklif etmedik ve sonunda da milletimize güvendik. Dedik ki, ‘İttifakımızın adı Türkiye İttifakıdır’. Rengi ay yıldızlı al bayrağın renkleri kırmızıyla beyazdır. İçinde sosyal demokrat da vardır, muhafazakar demokrat da. Milliyetçi demokrat da vardır, Kürt demokratlar da. Ama yeter ki dedik, yeter ki vatana, millete bağlı, bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne saygılı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk sevgisi yüreğinde olsun dedik. İşte bu ittifak 31 Mart seçimlerini kazandı. Şimdi de yine bu ittifakımız, bundan sonraki süreçte de birlikteliğine de temel yaklaşımına da devam ediyor. Halkın derdi neyse onunla dertleniyoruz. Halkın umudu neyse o umudu dillendiriyoruz. Gerçek olmayan sahte gündemlerin peşine takılmıyoruz” diye konuştu.
‘Özel okulların 1 yıllık ücreti, 40 yıllık işçinin kıdem tazminatından fazla’
Okulların açılmasıyla birlikte Türkiye’nin öncelikli gündeminin eğitim olduğunu söyleyen Özel, şöyle konuştu:
“Şimdi Türkiye'nin gündemi okullar açıldı, çocukların okula başlama maliyetleri, okulda kalmaları, okuldaki karnı aç olan çocukların derdi, beslenme çantası boş olan çocukların sıkıntıları. Okullar açıldı, ders zili öğrenciye çaldı. Ama çok sayıda öğrencinin karnı zil çalıyor. Ve veliye bu ders zili dertli, dertli çalıyor. OECD raporuna göre yurttaşlarımızın aldıkları, evlatlarının aldığı eğitimden memnuniyet oranı sadece yüzde 21. Bunun içine oldukça iyi okullara gidenler, servisle gidenler, okuldan memnun olanlar, en iyi eğitimi alanlar da dahil. Yani yoksulun, garibanın çocuğunun okulda aldığı eğitimden memnun olan yok.
AK Parti’li kadın seçmen bile yüzde 17 ‘Eğitimden memnunum’ diyor. Böyle bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Eğitimin kalite güvencesi yok. Özel okulların oranı yüzde 20’lere dayandı. Yıllık ücretleri 200 bin liradan başlıyor, 1 milyon liraya kadar gidiyor. Yani imkanı olanın çocuğunu götürdüğü okulun 1 yıllık parası 3 tane işçinin 25 yıl, 30 yıl, 40 yıl çalışıp emekli olunca aldığı kıdem tazminatından fazla. 3 işçi, 3 gariban işçi, 3 asgari ücretli, 30’ardan 90 yıl, neredeyse 100 yıl çalışıyor. Bir çocuğun, bir senelik okul parasını karşılayamıyor. Böyle bir düzene lanet olsun. Bu düzeni kuranlara yazıklar olsun. Artık kaliteli eğitime ulaşmak sınıfsal bir meseleye dönüşmüş durumda. Eğer durumun iyiyse her şey mümkün, durumun kötüyse o vakitten sonra artık Allah senin de evladının da yardımcısı olsun.”
‘İktidarda kalmak için HÜDAPAR’LA kan kardeş olurlar’
HÜDAPAR üzerinden hükümeti eleştiren CHP Genel Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buradan bir kez daha Türkiye İttifakı’nın bütün bileşenlerine sesleniyorum. Sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar, hepimiz yoksullaşıyoruz. Hepimiz çocuğumuzun aldığı eğitimden hiç memnun değiliz. Her geçen gün hayat daha kötüye gidiyor. Bunun yolu 31 Mart'taki gibi kol kola girmekten, omuz omuza durmaktan, bir arada sesimizi yükseltmekten, birlikte davranmaktan geçiyor. Bundan sonra biriz birlikteyiz, ayrılmayız, hiçbir tarafa dağılmayız. Ama daha kalabalık olmalıyız. Birileri açlığı, yoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği göstermemek için, korkunun siyasetini yapıyorlar. Diyorlar ki , ‘Aman ha onlara oy verme. Onlara oy verirsen vatanı böldürecekler. Onlara oy verirsen ezanı susturacaklar. Onlara oy verirsen bayrağı indirecekler’. Biz kimle kol kola girdiğimizi biliyoruz. Tek başımıza girdik, Türkiye İttifakı ile girdik. Bir kolumuzda İYİ Parti'ye geçmişte oy veren Ayşe abla vardı. Bir kolumuzda geçmişte AK Parti'ye oy veren Memduh amca vardı. Bir kolumuzda MHP'ye oy veren Asena kızımız vardı. Bir başka kolumuz da ‘Bu seçimde bizimkiler kazanamayacak. Namuslu, dürüst biri gelsin’ diyen Saadet'li Kübra vardı. Biz Türkiye İttifakında kol kola girdik, birbirimize güvendik, hep birlikte başardık. Şimdi bu iktidarı, konjonktür iktidarını, bir koluna Milliyetçi Hareket Partisi'ni almış, öbür koluna gitmiş geçmişin Hizbullahçılarını, HÜDAPAR’cıları takmış, Anayasa’nın ilk 4 maddesini tartışmaya açan, bayrağı tartışanları, İstiklal Marşı'nı tartışanları, demokratik laik hukuk devletini tartışanları, Anıtkabir oradadır, başkentin Ankara olmasını tartışanları kollarına almışlar. Bir tek meseleleri var. Onlar çıkar ittifakıdır. Onlar, iktidarda kalmak için bir gün teröristlerle bölücü örgütle pazarlık ederler. Öbür gün döner Bahçeli'yle birlikte ülkücü olurlar. Bir gün bayrağı indirecek diye CHP'ye saldırırlar.
Öbür gün bayrak düşmanı HÜDAPAR'la kan kardeş olurlar. Bu mürailere karşı Türkiye Cumhuriyeti’ni biz kurduk, biz savunduk, biz koruyacağız. Onun için safları sıklaştırın, omuz omuza verilen, kol kola girin, Türkiye İttifakı’nı büyütün. Türkiye İttifakı yüzyıl önce bu ülkeyi işgalden kurtaranların, bayrağı yeniden göndere çekenlerin, durmuş ezanları yeniden okutturanların, milletin inancına da saygılı olanların yaşam biçimine de saygılı olanların, kimsenin ne örtünmesine, ne içkisine karışanların, özgürlükleri savunanların ittifakı, Türkiye İttifakı’dır. Geçmişte, yüzyıl önce başardık. Yine başaracağız. Biz kazandık, biz kazanacağız.”