İhaleye fesat karıştırma' suçlamasıyla 4 gün önce yapılan operasyonla gözaltına alınan 40 kişi arasında bulunan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın İstanbul Adliyesi'ne sevk edilmesinin ardından Beşiktaş Belediyesi önünde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.

 Beşiktaş Belediyesine yönelik operasyonda suçlamaların odağındaki İhsan Aktaş’ın diğer partilerin belediyelerinden ve devlet kurumlarından da ihaleler aldığını vurgulayan Özgür Özel, Aktaş’ın Esenyurt’ta da bir ihaleye girdiğini ancak Esneyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in herhangi bir ödeme yapmadan tutuklandığını belirtti. 

Erdoğan: İsrail'in mutabakata rağmen saldırıları endişe verici Erdoğan: İsrail'in mutabakata rağmen saldırıları endişe verici

Özgür Özel’in konuşmasından satır başları şöyle;

"31 Mart tarihinde Beşiktaş, İstanbul, Türkiye bir karar verdi"

Bugün buradaki herkes daha iyi bir Türkiye için gayret sarf etmek isterdi ama hepimiz işimizi gücümüzü bırakıp buraya geldik. Bugün burada Beşiktaş’ın iradesine, milletin iradesine sahip çıkmanın, bu ülkenin tertemiz yetişmiş, gönlünde vatan sevgisi olan bir kardeşimizi, Rıza Akpolat’ın şahsında Beşiktaş’ın iradesine sahip çıkmaya geldik.

31 Mart tarihinde Beşiktaş, İstanbul, Türkiye bir karar verdi. ‘22 yıldır yenilmedim, yenilmiyorum, yenilmeyeceğim’ diyen birisi, kibrin esiri olmuş, gücünün esiri olmuş ve geldiği sokaklarda artık dolaşmayan, sıcak salonlarda, kendi atadıklarına kendini alkışlatan birisi ele geçirdiği güçle geçmişte kendi yaşadığı yargı mağduriyetlerini söyleye söyleye, bir yerlere gelmiş olan birisi şimdi gücü ele geçirince kendisine yapılan ve yapılmayan tüm kötülükleri rakiplerine yapmaya ve karşısında neyi engel görüyorsa onunla haksız bir mücadeleye girişmeye başladı. Bizi buraya toplayan süreç tam da böyle bir hazımsızlığın, milletin gücünden güç alıp belirli bir yere gelince millete sırtını dönmenin tedahülüdür.

"Kapıdan içeriye, milletin helal oylarıyla giremeyenler yargı oyunlarıyla girmeye çalışıyorlar"

Egemenlik milletindir, ondan aldığı gücü kendi gücü sananlar yanlış yaparlar, bu ülkeye yazık ederler. 31 Mart’ta Beşiktaş’ta kullanılan oylar Rıza Akpolat, sizlerin oylarıyla bir rekora imza attı.

Beşiktaş Belediyesi’nin pencerelerinden buraya bakan insanlarla birlikte 5 yıl boyunca bu şehre, bu ilçeye hizmet etti. Türkiye’ye duyurmak isterim ki, Beşiktaş Belediyesinde 31 meclis üyeliği vardır. Buradan bütün Türkiye’ye, CHP dışında başka partileri tercih etmiş değerli vatandaşlarımıza sesleniyorum, diğer siyasi partilerin yöneticilerine sesleniyorum, 31 belediye meclis üyesinin 31’i e bir partiye verildiyse orada karar mutlaktır, memnuniyet tamdır.

Beşiktaş hizmeti kimden alacağına karar verdi. Bu kapıdan içeriye, milletin helal oylarıyla giremeyenler yargı oyunlarıyla girmeye çalışıyorlar. Bunu görmek, demokrasiye inanan herkesin ve bu iktidara oy veren herkesin şunu görmesi lazım; yargı oyunlarıyla CHP’li belediyelere girmeye çalışmak demokrasinin işi değildir. Bu, bir tükenmişliğin eseridir.

"Seçilmiş parlamentonun arkasında, darbenin karşısındayız dedik"

Türk milleti der ki, kim kazandıysa o yönetecek. Öyle ya, hepimiz gücü aynı yerden almıyor muyuz! Sayın Erdoğan, senin ne istediyse verdiklerin, sırtını sıvazladıkların bir gün altlarına çektiğin tankla karşına çıktılar. O gün muhalefet partisi olarak biz bu darbe girişimi karşısında kapalı meclisi açtırdık. Seçimler yapılır, milletimiz başka bir karar verene kadar, ülkenin ana muhalefet partisiyiz. Seçilmiş parlamentonun arkasında, darbenin karşısındayız dedik.

Ele geçirilen yargı gücüyle, altına tank değil bir araç verilmiş başsavcının talimatlandırılmasıyla İstanbul’u karıştırmak, CHP’li belediyelere teker teker itibarsızlaştırılma operasyonları yapmak ve CHP belediyesini sahada yenemeyip buna karşı haksızlık yapmak bu ülkede hiç kimseye fayda olmadığı gibi Recep Tayyip Erdoğan’da da fayda getirmeyecektir.

Buradan Sayın Erdoğan’a hatırlatayım, ne benim ne de Sayın Kılıçdaroğlu’nun atadığı hiç kimse hiçbir zaman bir yere kaçmadı. Ama Erdoğan’ın atadıklarından Almanya’ya, Yunanistan’a kaçanlar, Pensilvanya’ya sığınanlar, kaçamayıp da Silivri’de olanlar var. Hepsini sen atadın! Bizim içimizde savcı çağırınca gitmeyen hiç olmadı, olmaz, olmayacak. Bizde polis ifadeye çağırınca oraya koşmayan olmadı, olmayacak.

"Kendi belediyelerinizi, ya da kamu kurumlarını aynı muameleye tabi tutacak mısınız?"

Ama sizin atadıklarınızın çağırıldıkları zaman yerlerinde yeller esiyorsa, demek ki vaktiyle bu kurala, kanuna, devlete, millete ihanet edebilecekleri muteber sayıp atamışsınız.

Atatürk’ün partisinde yanlış olmaz, yanlış insan olmaz, vatanını ve milletini sevmeyen olmaz. Ahmet Özer’in yerine atanan Esenyurt kayyımı süreci incelemiş. Bir ayın sonunda ihaleyi uygun bulmuş, bu hizmete karşı para ödemeye başlamış. İhsan Aktaş meselesi yüzünden hem Esenyurt’u hem de Beşiktaş’ı işe dahil etmeye kaktılar, o teori aslında kayyum döneminin içinde olduğu anlaşılınca çöktü.

Biz, sadece size güveniyoruz. Bu ülkede yerliyiz ve milliyiz diyenler, lafa gelince devlete toz kondurmayanlar çok milliyetçiyiz diyenler, bir ülkenin yönetimi merkezi ve yerel yönetim olarak ikiye ayrılır. Siz, bir sabah 5’te, gündüz çağırsanız gelecek olan birisinin kapısını kırmaya kalkarsanız, sırf o fotoğrafı çekmek için uyuşturucu baronuna yapmadığını muameleyi Beşiktaş belediye muhabirine yaparsanız, sizin yaptığınız iş Rıza Başkan’ı, CHP’li bir belediye başkanını değil, devleti, seçilmiş kamu görevlisini itibarsızlaştırır.

Devleti bu hale düşürenlere yazıklar olsun! Ey Tayyip Erdoğan, bizim aday olarak atadığımız, Beşiktaş’ın da teveccüh gösterip seçtiği Rıza Başkan’ın İhsan Aktaş ile bir münasebeti yok. Sen, İhsan Aktaş kiminle temas etti diye arıyorsan uzaklara bakma yanı başında, yanı başında, yanı başında. Oraya bak! Allah şaşırttı sizi!

Kendi kazdıkları kuyuya düştüler. Rıza Akpolat birazdan ifadesini verecek ve ümit ediyorum ki görevinin başına dönecek. Peki siz İhsan Aktaş’ın ihalesine girdiği kendi belediyelerinizi, ya da kamu kurumlarını aynı muameleye tabi tutacak mısınız?

Rıza Akpolat’ı bu işe buradan dahil etmenin bir itibar suikastı olduğunu hepimiz biliyoruz ve bu sürecin sonunda buradan seslenmek isterim ki İstanbul’dan ve Ankara’dan bir kişinin özel bir görevle belediyelerimizi itibarsızlaştırmak umuduyla görevlendirildi.

"Buradan yargıdaki pırıl pırıl savcılara sesleniyorum; Hak, Hukuk, Adalet!"

O kişi, İstanbul’da yargı üzerinde, kanuna nizama uygun olmayan talimatlar ve beklentilerle hareket ediyor olabilir. Kanunsuz emellere, usulsüz taleplere, size iletilen talimatlara teslim olmayın. Bugün verecekleri kararlarla tarihleri boyunca bugünkü kararı sırtına yük etmek istemeyen yargı mensuplarına, onların da birer anne, baba, evlat, eş olduklarını hatırlatarak, ortada bir suç varsa kimseye acımayın ama olmayan bir suçu üretiyorlarsa, okuduğunuz güzel mesleğinize bir şey yapılmak isteniyorsa sakın ha sakın bugün yapılacak doğruyu da yanlışı da unutmayacağız.

Sizden adalet bekliyoruz, hukuk bekliyoruz. Buradan yargıdaki pırıl pırıl savcılara sesleniyorum; Hak, Hukuk, Adalet!

Bugün kararı verecek, o dosyayı kapatacak kişiye soruyorum; eğer o dosya vicdanına göre kusur ve eksik varsa onun hesabını elbette verirsin ama o dosya siyasi bir dosyaysa, sakın ha sakın buna karışmayın yoksa o dosya bugün kapanır ama günü gelince açılır ve o dosyada bir haksızlık varsa yapanlardan eninde sonunda hesap sorulur bunu kimse unutmasın.

Eğilmeyenlere bükülmeyenlere selam olsun!  Siz burada oldukça, siz güç verdikçe bu kötüler hiçbir şey yapamaz ve eninde sonunda siz kazanacaksınız, biz kazanacağız. Türkiye kazanacak.

Muhabir: Şevval Dalgıç