CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'da uğradığı suikast sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in davası sonrası verilen arada basın mensuplarına açıklama yaptı. Özel, "Her arabanın plakası var, AUDI arabanın plakası yok, içinden hangi genel başkanın indiğini bütün Türkiye biliyor. Bir tek iddianameyi yazanlar kabul etmiyor" dedi.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün yaşadığı hukuksuzluklara dikkat çeken Ayşe ve Sinan Ateş’in ailesinin adalet arayışına tanıklık etmek için buraya geldik. Bu davanın sadece alelade bir cinayet olmadığı ortada. Sinan Ateş Ankara’da başkentte hepimizin gözü önünde bir cinayet işlenmiştir. Bu cinayetin tetikçisi bellidir. Azmettirenlerin az meşhur olanları bellidir. Cinayete katkı verenler, yardım ve yataklık edenler bellidir. Ama iddianame, tam işin gitmesi gereken tarafın gittiği yerde kesilmiştir. Yarım, güdük bir iddianameyle görülmekte olan bir davayla karşı karşıyayız.

"Tüm ifadelerde 'yanlış söylemişim, çarpıtmışlar, hatırlamıyorum' var"

Davanın duruşma düzeni açısından endişe edilecek hiçbir şey yok. Ayşe Ateş ve evlatları, adalete ulaştık diyene kadar onların yanında durmaya devam edeceğiz. Ama çok belli ki, tüm ifadelerde 'yanlış söylemişim, çarpıtmışlar, hatırlamıyorum' var. Ettiği telefonları hatırlamayan, aldığı talimatları hatırlamayan, verilen konumları hatırlamayan ama birilerinin bağlantısını ortadan kaldırmak için yeni şeyler hatırlayan bir tetikçi ve azmettirici gördük. Bu bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük. Bu işin peşini bırakmayacağız. Dava görüldüğü sürece CHP'den en az 2 genel başkan yardımcısı, hukukçu milletvekilleri davayı takip edecek.

Beyoğlu'nda cinsel saldırı davasında sanıklar ağır cezada yargılanacak Beyoğlu'nda cinsel saldırı davasında sanıklar ağır cezada yargılanacak

Nasıl Soma davasının üzerinden, Çorlu Tren Kazası'ndan ilgimizi hiç azaltmadıysak, Sinan Ateş davasından da azaltmayacağız. Bir, aileye olan sorumluluğumuzdan dolayı. İki, ülkenin başkentinde böyle bir cinayetin sahipsiz bırakılmaması için. Sinan Ateş'in cesedi kaldırıldı, kanlar temizlendi ama cesedi ortada duruyor. Sahip çıkması gerekenler sahip çıkmadığı için, bir taziye mesajı bile yayınlanmadığı için.

"İddianamede adı geçmesi gerekenler yok"

Cinayetin üstüne sis perdesi indirmeye çalışanlar, birileri tarafından korunup kollanıyor. Polis görevini yapmış ama iddianamede adı geçmesi gereken eski milletvekiler, çeşitli yöneticiler, bir siyasi partinin cinayetten önce sonra telefon irtibatı kurduğu siyasetçilerin adı bile geçmiyor. Her arabanın plakası var, AUDI arabanın plakası yok, içinden hangi genel başkanın indiğini bütün Türkiye biliyor. Bir tek iddianameyi yazanlar kabul etmiyor.

Günü geldiğinde kimse 'kral çıplak' demiyorsa biz diyeceğiz. Ama o 2 kız evladın, gözü yaşlı eşin, annenin, babanın, kardeşlerin ve Türkiye'de siyaset yapan ve endişe duyan kimsenin 'ya benim de sonum Sinan Ateş gibi olur' korkmasına izin vermeyeceğiz. Biz korkmayanları, sinmeyenleri, kanlı cinayete sessiz kalmayanları temsil ediyoruz.

"Gözdağı vermeye çalışıyorlar"

Türkiye'yi sise boğmaya çalışıyorlar, gözdağı vermeye çalışıyorlar. Buna sessiz kalınmayacak. Herkes emin olsun. Ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar, bu meseleyi 'alacağımız vardı, korkutmaya gittik, o telefon nereden geldi bilmem' diyemezler. Bu kadar ucuz değil. Bu davayı şiddetle sabote etme tehdidinde bulunanlar, şimdi alınan ara kararla seyirci kısmına geçtiler. Biz seyirci kısmından izlemiyoruz, biz Sinan Ateş'in tarafındayız. Biz akan kanın, gözü yaşlı eşin, ananın tarafındayız. Biz, her zamanki gibi mağdurun ve sonuna kadar adaletin tarafındayız."

Kaynak: Haber merkezi