Memleketi Manisa'da Arapça tabelaların kaldırılmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Belediyelerimiz gereksiz görüntü kirliliğine neden olan Arapça tabelalar için elbette ki çalışmalar yürütecektir. Ama bu yabancı düşmanlığına dönüştürülmemeli" dedi.
CHP Genel Başkanı Soma’da gerçekleştirdiği MYK toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Özel’in açıklamalarından satır başları şöyle;
Arapça tabelalarla ilgili, belediye başkanları toplantısında aynısını söyledim söylemeye devam edeceğim. İlgili yasal düzenlemesi gereğince yabancı dillerle ilgili bir düzenleme var. Belediye başkanlarımıza tüm diller için bu düzenlemeye uymaları gerektiğini söyledim. İstismar edilen kısım şu. Arapça bir yazıyı kanuna uygun yazışmalar ihtarlar yapıp ilgilisine sökmek için süre vermeden, sökmüyorsa belediyenin ilgili birimiyle yapmadan belediye başkanının kendi eliyle yıkması popülizmdir.
“Arapça’ya da diğer dillere de kanunlara uygun uygulama yapılmalıdır”
Ayrıca söylediğim şu. Bu ülkede 6 milyona yakın Türkiye vatandaşımızın ana dili Arapçadır. Arapça’ya yapılan hürmetsizlik o kişilere karşı yapılan hürmetsizlik olarak algılanıyor. Ayrıca Kuran’ı Kerim orijinal dili Arapçadır. Televizyon izleyen bir vatandaş Arapça da bilmiyorsa. CHP’li bir belediye başkanının kendi eliyle yıktığı metni Kuran’ı Kerim ile özleştirip bilinç altında partimize karşı olumsuz bir duyguya kapılabilir diye uyardım yine uyarıyorum. Arapça’ya da diğer dillere de kanunlara uygun uygulama yapılmalıdır.
“Yabancı düşmanlığına dönüşecek bir yaklaşım doğru değildir”
ayrıca lüzumsuz Arapça tabela kirliliğine belediyelerimiz elbette mücadele etmelidir. Ancak bunları kurallara uygulama şekilde yapılmalıdır. Bunu yabancı düşmanlığına dönüştürecek bir yaklaşım doğru değildir. Türkiye’deki Araplardan değil Suriyeli sığınmacılarla ilgili. Bazı siyasetçiler Arap kelimesini küfür gibi kullanıyor. 6 milyon Arap vatandaşımız var.
“Hızla Suriye ile görüşmeler yapılmalıdır”
Suriyeli sığınmacılarla ilgili diyeceğimiz şudur. Hızla Suriye ile görüşmeler yapılmalı, barış sağlanmalı, Avrupa’dan fonlar bulunmalı, BM’den bulunmalı ve bu fonlarla orası yaşanabilir hale gelmeli ve Türkiye eve dönüş teşvikleri vermeli. Türkiye’ye dönen 1,5 milyon öğrenci okula geldiğinde vize kolaylığı sağlanmalı. Bu arkadaşlar mutlaka memleketlerine dönmelidir. Ancak bir kez daha söylüyorum. Biz sığınmacı düşmanı değiliz. Sığınmacı yaratan politikaların düşmanıyız. Bu da komşuda iç savaş kışkırtıcılığıdır. Suriye’de barış dünyada barış herkes kendi evine ama sala ve asla yabancı düşmanlığı ve istenmeyen görüntülerin ortaya çıkmasını teşvik edecek çiğ popülizmin bizim belediye başkanlarımız aktörleri olmayacaklar. Bir kez daha bütün siyasilerin Arap kelimesini küfür gibi kullanan ayrımcı dilden men ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nde 6 milyon Arap yurttaşı etrafımızda da milyonlarca Arap komşumuz var.