Miting alanına gelen emeklilerin tek gündemi ekonomi oldu. Emeklinin açlıkla yaşamaya mahkum edildiği belitten dövizler taşıdı. Alanda "Emeklilikte güvence, insanca yaşam", "Onurlu yaşam, hakça paylaşım", "Dolaplarımız boş, eti unuttuk", "Emekli aç, sefalet ücreti istemiyoruz" dövizleri taşındı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Tondağan'da gerçekleşen 'Büyük Emekli Mitingi'nde' konuştu. Emekli maaşının normalleşmeden Türkiye'nin normalleşmeyeceğini söyleyen Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Yılın başında açıklanan emekli maaşları yeni bir travmayı gösteriyordu”

Ömrünü bu ülkeye adayan bu memleket için yıllarca alın teri döken kıymetli emekliler, bugünün gerçek ev sahipleri hoş geldiniz. Staj ve çıraklık mağdurları hoş geldiniz. Emekli askerler, subaylar, astsubaylar hepiniz hoş geldiniz. Bu ülkede insanca ve onurlu bir yaşam talep eden tüm emekliler hepiniz başkentimize, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kentine hoş geldiniz.

Biz, bu yılın başındaydı açıklanan emekli maaşları yeni bir travmayı ve yaklaşan felaketi gösteriyordu. 19 Ocak günü CHP'nin genel merkezinde 600 kişilik salonda bin kişi beraberdik. Hep beraber konuştuk, dertleştik, sözleştik. O gün sizlere söz verdim. Dedim ki; Elime mikforonu aldığım her konuşmada bu büyük haksızlığı, bu büyük adaletsizliği dile getireceğim. Koca bir seçim dönemi geçirdik. 105 meydanda kürsüye çıktım, otobüsün üzerine çıktım, mikrofonu elime aldım ve sizlerin, emeklilerin derdini sorununu dile getirdim.

Büyük Emekli Mitingi (1)

“Türkiye İttifakı'nı kurduk”

Biz o meydanlarda, sizlerle birlikte hep beraber Türkiye İttifakı'nı kurduk. Biz o meydanlarda ilk önce sizler azdınız. Biz konuştuk, biz anlattık, biz çağırdık siz geldiniz. Kendi meselenize sahip çıktınız. Gün oldu bizim mitinglerimiz birer emekli mitingine dönüştü. İşte bugün Ankara'da bu büyük meydanda iğne atsan yere düşmüyorsa bunun sahibi sizlersiniz. Hoş geldiniz!

Bu meydan Türkiye'nin en kalabalık, en büyük, Türkiye'nin en büyük korusu. Emekliler korosu. Dinleyin bakın dünyanın en acıklı şarkısını nasıl söylüyorlar. 10 bin lirayı duyuyor musunuz. İşte dünyanın en büyük korosunun söylediği en acıklı şarkıdır bu.

“Hakkınızı söke söke alacağım”

Biz bundan sonra defalarca dile getirdik, anlattık ve dedik ki emeklinin sorununu çözmezseniz bundan sonra meydanlar bizimdir, sokaklar bizimdir. Türkiye'nin dört bir yanından, yedi bölgesinden, 81 ilinden gelen emekliler burada mısınız? Bu sesi ya duyacaklar ya da söz verdiğim gibi durmayacağım, susmayacağım ve sizin sesinizi mutlaka ve mutlaka bütün Türkiye'ye duyuracağım, hakkınızı söke söke alacağım!

“Manavgatlı Hasan amca markete gitmeye korkuyor”

Bu iktidar 2024 yılını "Emekli Yılı" ilan etmişti. Bu yıl 2024 yılında 1 Ocak'ta verilecek maaşı, 10 bin lira olarak belirlediler. Yurt dışına gidiyorum, Alman Başbakanı ile konuşuyorum. Türkiye'de emekli maaşı 270 Euro diyorum yanlış söyledim sanıyor. 270 olmasın diyor. İngilizceye, Almancaya, Fransızcaya tercümesi olmayan bir emekli maaşına sizleri mahkum edenlere yazıklar olsun. 

“Hans'ın yaşadığı hayatı Hasan'dan esirgeyenlere yazıklar olsun”

Emekli ikramiyelerine bakıyoruz, ben emekli bir anne babanın evladıyım. Onlar bugün Manisa'da ekran başında. Değerli diğer annem babam, eşimin annesi babası bu meydanda. 4 emeklinin evladıyız biz ve o emekliler eskiden emekli olduklarında ev alabiliyorlardı emekli ikramiyesiyle, sonra ev alamıyorlardı arabaya düştü. Şimdi yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun. 

Almanya'dan emekli, Hans kalkıyor geliyor Manavgat'a tatil yapmaya ama Manavgatlı Hasan amca, Manavgat'ta markete, bakkala gitmeye korkuyor. Borcu var önünden geçmeye korkuyor, utanıyor, çekiniyor. 

Büyük Emekli Mitingi (2)

"Sümeyye kardeşim filesinin 3'te 1'ini marketin kasasında bırakıyor"

Hollanda'da Urzula, emekli olmuş kalkıyor geliyor Trabzon'a. Peki Trabzonlu Ulviye teyze manava gidemiyor, pazara çıkamıyor. Sümeyye kardeşim gidip de alışverişini yapıp borcunu, hesabını veremeyeceği için. Filesinin 3'te 1'ini gittiği marketin kasasında bırakıyor. Böyle bir yaklaşıma Hans'ın yaşadığı hayatı Hasan'dan esirgeyenlere yazıklar olsun.

"Emekli açım diyor bu yurda git tatil yap diyor"

Ve dönmüş şimdi diyorlar ki yaz aylarında 65 bin misafirhaneyi yani toplam kapasitesi 65 bin olan öğrenci yurtlarını emekli misafirhanesi yapacaklarmış, yazlık yerlerde. Alay ediyorlar. Emekli açım diyor bu yurda git tatil yap diyor. Emekli sokağa çıkamıyor, o Çeşme'deki, Antalya'daki yurda git diyor. Buradan tut ki tüm kapasite kullanıldı, sadece 250 emekliden biri gidebilir ama hiçbiri gidemez çünkü emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde. Verdiğiniz parayla ev kirası verirsen aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın. Yazıklar olsun bu düzene, değiştireceğiz bunu!

"Beş buçuk çeyrek altını alıp çalan kaçan bir düzen var"

Türkiye'nin dört bir yanına geldim, sizlere iki şeyden bahsettim. Birisi bu iktidar geldiğindeki asgari ücret. Ekranlara verin görsünler! Bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşı 1 buçuk asgari ücretti. Yani sizinle hiç uğraşması, size hiç ilişmese bugün 17 bin liradan toplam 1 buçuk asgari ücret 26 bin lira emekli maaşı alacaktı. 26 bin liradan 10 bin liraya bu emekliyi düşürenlerden hesap soracağım!

Efendim, "Asgari ücret hesabı yapma biz asgari ücreti artırdık" diyor. Ne hesabı yapalım? Bu memlekette ne hesabı şaşmaz? Altın hesabı yapalım. Bu iktidar geldiği gün en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, şimdi 10 bin lira 2 buçuk altın almıyor. Yani her emeklinin, her birinizin cebinden, çantasından her ay beş buçuk çeyrek altını alıp çalan kaçan bir düzen var. Emekliyi, bu hale getirenlerden, 31 Mart'ta hesap sordunuz, sesinizi duymazlarsa, onlardan hesabını büyüğünü ilk sandıkta soracaksınız.

Burada emeklilerin dışında bir de emekli olamayanlar var ve Staj ve Çıraklık Mağdurları. Çocuk yaşında stajyer olarak gitmiş, sigortası başlamış, parası yatmış, çıraklık okuluna gitmiş, sigortasını devlet yatırmış ama şimdi gelince o günden başlatmayız deyip emekli edilmeyen Staj ve Çıraklık Mağdurları, emekliliği 1999'da işe başlayan, bir gün önce emekli olsa geçen sene emekli olacak olup bir gün geç kaldı diye, bir hafta geç kaldı diye 17 sene geriye bırakılanlar var. Emeklilikte kademe bekleyenler var. Onların da sesini duyuyoruz. Duyurmaya devam edeceğiz. 

Emekli-5

"Bunun adı haksızlık değil, hırsızlıktır"

Bağkurlu olduğu için Çukurova'da pamuk, Ege'de tütün, Karadeniz'de çay yapıp ama vaktiyle kuponunu kaybedenler, belgeleyemeyenler, mevcut belgesi kabul edilmeyenler var. Onların da emeklilik analarının ak sütü gibi helaldir. Aramızda mavi bereleriyle kahramanca, hepimiz için canlarını ortaya koyan emekli astsubaylar var. Astsubaylar emekli olamıyor, neden olamıyor? 

Sadece astsubayların değil, kadro ve emeklilik hakları bulunmayan uzman erbaşların, sözleşmeli er ve erbaşların kado istihdam haklarını ayrı ayrı savunuyoruz. Şehitleri var, gazileri var, bu sesi duyun!

Ayrıca dün MSB Bakanı divan başkanıydı. Oyak Genel Kurulu yaptılar. Bütün personelden, astsubaydan, subaydan hatta asteğmenden kesilen yüzde 10 ile biriktirilen Oyak bir yıl para işletmiş. Resmen bizim için canını ortaya koyanların cebinden parasını çaldılar. Bunun adı haksızlık değil, hırsızlıktır, yazıklar olsun!

"Ekonomi öncelik belirleme işidir"

Ekonomi öncelik belirleme işidir. Siyaset, öncelik belirleme işidir. Ekonomik tercihler sizin kimin adamı, kimin hükümeti, kimin yanında olduğunuzu gösterir. 16 milyon emekli 32 milyon çalışan, toplam 48 milyon kişiye ödenen para, tüm emeklilere ödenen para, bütçede faize ödenenden çok daha az. Ayrıca, emekliler sadece toplam aylıkları milli gelirin birkaç sene önce yüzde 7'sine denk gelirken, geçen sene 4 milyonun üzerinde eklenen EYT'ye rağmen, milli gelirin yüzde 5'ine düştü payları. Yani birileri hem emeklilikte yaşa takılanları vallahi yapmam, kaybetceğimi bilsem yapmam derken, seçimin gittiğinin görünce emekli ettiler ama o emeklilerin maaşını mevcut emeklilere ödettiler. Onu bile ödemediler, 7'den 5'e düşürdüler.

"Başımızda bir gulyabani var, aramızda dolaşıyor"

Her türlü ekonomik krizde, her türlü kemer sıkmada herkesin aklına emekliler geliyor. Herkesin aklına emekçiler geliyor. Herkesin aklına maalesef yoksullar, garibanlar geliyor. Güya IMF ile çalışmıyorlar. IMF olsa emekliye zam verme diyecek, vermiyorlar. Öğretmeni atama diyecekler atamıyorlar. Astsubayı duyma diyecekler duymuyorlar. Yoksullara kemer sıktır diyecek kemeri yoksula sıktırıyorlar. Başımızda bir gulyabani var. Gulyabani IMF değil ama IMF'nin hayaleti aramızda dolaşıyor.

"Mehmet Şimşek bu gulyabanin emeklinin yakasından insin birazcık da zenginlerden alsın"

IMF'nin hayali aramızda dolaşıyor. Gulyabani Mehmet Şimşek, beni dinle. Bu gulyabanini al saraya götür artık emeklinin yakasından insin, birazcık da zenginlerden alsın. Saraya git git buradan. Seni istemiyoruz! Yoksulun sırtından düş! Onu saraya götürün!

Geçtiğimiz haftalarda emeklilerle, emekçilerle birlikte devrimci işçi sendikalarıyla birlikte vergide adaleti gündeme getirmeye çalıştık. Bir kez daha söylüyorum. Türkiye'de 100 lira vergi toplanıyor. Bunun 64 lirası sadece herkesin eşit o dediği dolaylı vergiler. Yani öğrencinin elektrik faturasında da, fabrikatörün, yalı sahibinin elektrik faturasında da aynı vergi var. Emekli de aynı vergiyi veriyor. alış veriş yaptığında multimilyoner de yüzde 64, geriye kalanın 3'te 2'si yani yüzde 25'i ücretlerden alınıyor. Yani emekçilerin, memurların, devlette ve özelde çalışanların maaşlarından kesiliyor. Ne yaptı? 89. Peki 100 liranın sadece 11 lirası zenginlerin, yandaş müteahhitleri, dünyanın dört bir yanına ihracat, ithalat yapanların yüzde 11, yüzde 89, emekliden, emekçiden alınan vergi. 100 liranın 90'ını zenginden 10'unu bizden toplayacaklarını. 100 liranın 90'ını bizden 10'unu zenginlerden topluyorlar.

Özel'den Erdoğan ve Bahçeli'ye çağrı: 16 milyonun yüzünü güldürmeye var mısınız?

İşte kaynak arayana kaynak buradadır. Vergide adalet en temel talebimizdir. Vergide adalet getireceğiz. Bir yandan CHP derdinizi dile getirmeye, görünür kılmaya bu coşkulu meydanın sesini duyurmaya çalışırken, bir yandan da çözüm önerilerini dile getiriyor. Şimdi buradan Sayın Erdoğan'a Sayın Bahçeli'ye, tüm siyasi partilerin kıymetli liderlerine bir çağrıda bulunuyorum. 15 madde, 15'ini yapacağız. El birliğiyle yapacağız. Bu meydanın yüzünü güldüreceğiz. 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz var mısınız?

1. En düşük emekli aylığının hiçbir dönemde asgari ücretten az olamayacağını yasal düzenlemeye bağlayalım.

2. Prim güncelleme katsayısı aylık bağlama oranı, aylıkların alt sınırını hakkaniyetli ölçüde artıralım.

3. İntibak yasası çıkararak, 2 bin öncesi 2000- 2008 arası. 2008 sonrası ayrımları ortadan kaldıralım.

4. Emeklilerimize ciddi yük oluşturan ilaç katılım paylarını, fiyat farklarını, muayane ücretlerini mutlaka artık ortadan kaldıralım.

5. Emeklinin ortezlerinden, potezlerinde ayağını kaybetmniş bu vatan için bu millet için evlatları için çalışırken, ekmek parası kazanırken ama protezi var, eskimiş takılması gerekiyor verdikleri para olması gerekenin 30'da biri. 20'de biri. Ortezde, protezde en iyisi emekliye hemen ödenmelidir. Aksini asla kabul etmiyoruz.

6. Emeklilere sendikal örgütlenme hakkı tanınmalı.

7. Emekli sendikalarını yıldırma amaçlı kapatma davaları derhal geri çekilmelidir.

8. Emekli bayram ikramiyeleri asgari ücret seviyelerine çıkarılmalıdır. 

9. Kurumların özel sandıklarından emekli olanlar, banka gibi kuruluşlar, özel bankaların kendi sandıklarından emekli olanları bayram ikramiyeleri eşitlenmeli, ilaç katkı payları düşürülmeli, onlara da promosyon ödemesi yapılmalıdır.

İran'da reformist Mesud Pezeşkiyan, cumhurbaşkanı seçimini kazandı İran'da reformist Mesud Pezeşkiyan, cumhurbaşkanı seçimini kazandı

10. Emekliler için emekli kart çıkarılmalı.

11. Elektrik, doğal gaz ve su faturalarında yüzde 25 ile 40 arasında indirim yapılmalıdır.

12. Emeklilikte kademe bekleyenlerin, staj ve çıraklık mağdurlarının emekli askerlerin sorunları çözülmelidir.

13. 65 yaş üstü ulaşım sorunu asla bir daha hiçbir emeklimizi rencide etmeyecek şekilde şoför esnafını da düşünerek, onları karşı karşıya bırakmadan kanun yoluyla, devlet eliyle, şoförün değil devletin cebinden çözülmelidir.

14. Çalışmak zourunda kalan emeklilerden SGK destek primi kesilme uygulaması bitirilmeli, emeklilerin kredi ve kredi kartı borçları bir sefere mahsus bütün faizleri silinerek 5 yıla bölünmeli bu kamburdan emekliler kurtarılmalıdır. 

15. Vergide adalet mutlaka sağlanmalı, herkesden kazancı ölçüsünde vergi almalı, dolaylı vergiler kademeli olarak sıfırlanmalıdır. 

Buradan hem hükümete hem muhalefete çağrımızdır. Gelin bu sorunları hep birlikte çözelim, bu adımları atalım.

"Emeklinin ekonomisi normalleşmeden Türkiye normalleşemez"

Buradan Türkiye siyasetindeki herkese söylüyorum normalleşmeye Türkiye’nin ihtiyacı var ama emeklinin ekonomisi normalleşmeden Türkiye normalleşemez. Nereye çağrılırsanız, bugün olduğu gibi koşar gelirseniz, meydanları doldurursanız, bugün olduğu gibi ülkenize sahip çıkarsanız, emin olun hep birlikte çok yakında bütün dertlerden kurtulacağız.”

Muhabir: Şevval Dalgıç