CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Özel, "Bu akşam bir aksilik olmazsa Kılıçdaroğlu ile bir araya gelip tüzükle ilgili geldiğimiz noktayı anlatıp ondan fikir alacağım" dedi.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Nasıl 100 yıl önce ihtiyaç karma politikalarsa, bugün kamucu politikaları güçlendiren, sürdürülebilir, çevreye duyarlı, kadınların istihdamını güçlendiren politikaları hep beraber konuşacağız. Hep birlikte razıysak bütün Türkiye'ye şunu göstereceğiz: önce talep toplayacağız. Partinin önerisini halkımıza arz edeceğiz. Herkes ne konuşacağını, ne savunacağını öğrenmiş olacak.
Geçen kurultaydan sonra genel merkeze geldim. Kurultayda söz vermiştik. Tüzüğü değiştireceğiz. Partinin hukukçularını çağırdım, 'hazır mıyız' dedim. 'Değiliz' dediler, 'böyle bir kurultay yok' dediler. PM'yi topladım, 'karar alın' dedim. İl Başkanlarını çağırdık, 'herkes aday belirlemiş, biz tüzük diye içe kapanırsak bu millet bize oyu bırakın, selam vermez' dediler. Sakin sakin bu kurultayı gerçekleştireceğiz.
"Bu akşam Kılıçdaroğlu bir araya geleceğim"
Bu akşam bir aksilik olmazsa Kılıçdaroğlu ile bir araya gelip tüzükle ilgili geldiğimiz noktayı anlatıp ondan fikir alacağım. Tek umutları kaldı: CHP kavga edecek, kutuplaşma olacak. Hiç bekledikleri olmayacak. Millet, 'bunlar zaten ülkeyi yönetemiyorlar, belediyeleri nasıl yönetiyorlarsa ülkeyi de öyle yönetsinler' diyerek bizi gösterecek.
"Ben kavgayı emeklinin maaşı, asgari ücrete zam için veririm"
Ben Anıtkabir'de el sıkışmayanlardan biri olmamaya karar verdim. Ben sürekli olur olmaz kavgalarla didişip, vatandaşa 'ya benim derdim ne, bunlar ne konuşuyorlar' dedirtenlerden olmamaya karar verdim. Ben kavgayı emeklinin maaşı, asgari ücrete zam için veririm.
"TRT'ye sürpriz yapacağız"
31 Mart seçimlerinde hem eski dostlardan, hem de kıdemli rakiplerden hakaretler duyduk. Canınız sağ olsun. Biz bu şehire yapacaklarımızı konuşacağız. Yokluk ve yoksulluk dışında hiçbir şeyi gündeme almayacağız. Biz CHP'yiz, ittifakları reddedenlerden değiliz, ama hiçbir ittifaka da muhtaç değiliz. Çünkü çok güçlü bir ittifakımız var, onun adı da Türkiye İttifakı. Bir de TRT'ye sürpriz yapacağız. Çünkü onlara çok hırslandık. En büyük kötülüğü onlar yaptı.
"Dilruba'ya sahip çıkıp Dilara'ya sırt çevirirsen olmaz"
Sanatçılar farklı düşünüyor diye etkinliklerini iptal ediyorlar. Gittim Suavi'nin koluna girdim. İzmir İl Başkanına teklifte bulundum. 'Benimle birlikte Suavi dinlemeye gelir misin?' 'Olur' dedi. 2 bin kişilik konser alanına, 7 bin kişi gittik. Suavi hayatının en güzel konserlerinden birini verdi, defter kapandı. Mücadele edeceğimiz zaman mücadele edeceğiz. Suavi'ye de Dilruba'ya da sahip çıkacağız. Dilruba'ya sahip çıkıp Dilara'ya sırt çevirirsen olmaz. Başörtüsü yüzünden kongrede işe alınmadı. 9 Eylül'de buraya kızımla birlikte gelecekler. Biz başörtüsü yüzünden ötekileştirilene de, düşüncesi yüzünden hapse atılana da sahip çıkmak zorundayız.
Berkin Elvan’la Abdullah Tayyip Olçok’a aynı anda ağlayabilecek yüreklere ihtiyaç var. Bunu Türkiye'nin birinci partisi CHP yapabilir. Sinan Ateş'e de sahip çıkabilir.
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz demeyen bir teğmenden sadakat beklemek saflıktır"
Birinci olan genç kadın teğmenleri yürekten alkışlıyorum. Harbiyede bir gelenek var, kılıç çekip ant içiyorlar. 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demişler. Bundan rahatsız olmuşlar. Ne diyeceklerdi? Bu çocuklar size benzeyip 'hepimiz Trikopis'in askerleriyiz' mi diyeceklerdi? Elbette Mustafa Kemal'in askerleri olacaklar. 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demeyen bir teğmen varsa beka sorunu oradadır. Öyle bir teğmen mezun ediliyorsa işte yandığımızın resmi oradadır. Böyle bir teğmenden sadakat beklemek saflıktır.
Biz geçmişte de doğru yerdeydik, 15 Temmuz'da da doğru yerde durduk, bugün de doğru yerde duruyoruz. Bu ne siyasettir, ne ordunun siyasete alet edilmesidir, ne 28 Şubatçılıktır. Bir gün askerler işlerini bırakıp bizim işlerimize karışmaya çalışırlarsa, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi orada durmayı biliriz."
