Oyuncu Nur Sürer, sunuculuğunu Ahmet Mümtaz'ın yaptığı, Ntv'de yayınlanan 'Empati' programına katıldı. Sürer programda hayatına dair açıklamalarda bulundu. Sürer, "Yoksulluk nedir? Yoksulken hayatın bir tadı var mıdır?" sorusuna "Babasız büyüyen bir çocuk olarak 'Keşke babam olsaydı' diye düşünürüm hep. Yoksulluğun izi kalıyor, geçmiyor. Bazı zengin insanlar okula gelirdi kıyafetler getirip, büyük de olsa 'tamam oldu' derlerdi üstümüze... Annem çalışan bir kadındı, babam çalışmazdı. İlkokula başladığım yıl hayatımızdan çıktı, dört kardeş ve annemle kaldık. Annemin okuması yazması yoktu ama dördümüzü büyüttü, cesur bir kadındı, alkışlanacak bir anneydi. Yoksul bir aileden geldim. Şimdiye göre baktığımda, yoksulduk ama daha neşeliydik. Muzun tadını bilmeyen biriydim" diye yanıt verdi.
“Okulda adım fakirler listesindeydi”
Oyuncu sözlerine şöyle devam etti: "İlkokulu Çocuk Esirgeme Kurumu'ndaki çocukların gittiği bir okulda okudum. Okulda adım fakirler listesindeydi. Kardeşlerim de öyleydi, hepimiz öyleydik. Hep çıkıntı bir çocuktum, 'Niye böyle bir yardım yapılıyor bize?' diye sormuşluğum da var. 'Niye beni seçtiler?' diye düşünürdüm. Öfkeli değildim. En küçük erkek kardeşimi kaybettik. Ablam 77 yaşında, 16 yaşında kocaya kaçtı. Belki evdeki sıkıntıdan, o evliliği kurtuluş gibi görmüş olabilir. Bir kızı bir oğlu var, oğlunu çok genç yaşta trafik kazasında kaybetti. Benim bir küçük kız kardeşim var, ilkokulu bitirmeden 3. sınıftan çıktı, ip fabrikasında çalıştı."
“Şanslı bir oyuncuyum”
Oyunculuk kariyerine değinen Sürer, "Karakterime ne kadar uygun bir mesleği bulmuşum diye düşünüyorum. Özgürlüğüme çok düşkün bir insanım. Şanslı bir oyuncuyum. Yeşilçam’ı ucundan yakaladım. İyi yönetmenlerle çalışıp, çok şey öğrendim" dedi.