Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program'ı (OVP) açıkladı. Toplantıda, 2024 enflasyon hedefi yüzde 41,5’e revize edildi. Geçen yıl 15,2 olarak belirlenen 2025 enflasyonu da yüzde 17,5’e yükseltildi. 2026 için ise önceden yüzde 8,5 olan hedef, yüzde 9,7’ye yükseltildi. OVP’yi değerlendiren Prof. Dr. Mustafa Özer, “İktidar ve Sayın Şimşek açısından kamuoyunda kaybettikleri güven kaybını gidermek, uyguladıkları politikalara olan inancı yeniden tesis etmek için önemli bir fırsattı. Ama açıklanan OVP ile bu fırsatın tepildiğini düşünüyorum” dedi. Yeni açıklanan OVP’nin öncekiler gibi bir iç tutarlılığa sahip olmadığına dikkat çeken Özer, “Enflasyonu tek haneye indirirken, büyümeden nasıl feragat etmeyeceklerini anlatan hiçbir eylem planı yok. Cari açık /milli gelir oranını yüzde 2’nin altına indirirken nasıl yüzde 4-5 aralığında bir büyüme sağlayacaklarına dair yeterli açıklama yok. Hayat pahalılığı altında inim inim inleyen emekçiler için önümüzdeki üç yıl daha çetin geçecektir” diye konuştu.

14 Eylül Spot piyasada doğal gaz fiyatları belli oldu 14 Eylül Spot piyasada doğal gaz fiyatları belli oldu

“Vaat metinleri güvenirlilikten yoksun”

Anadolu Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özer, Orta Vadeli Program’ı ELİPS HABER’e değerlendirdi. OVP’lerle ilgili bir gerçeği anımsatan Özer, “2006-2008 dönemi için olmak üzere şimdiye kadar 19 adet OVP yayınlanmış. Ne yazık ki bu OVP’lerin hiçbirinde hedeflenen sonuçlara ulaşılamamıştır. Şimdi ortada bu gerçeklik varken nasıl olup da yeni açıklananda yer alan hedeflere ulaşılabileceğine inanacağız? Makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri de kapsayacak şekilde hazırlanan ve bir sonraki bütçenin hazırlanmasında mihenk taşı niteliği taşıyan bu kadar önemli politika ‘vaat metinleri’  güvenirlilikten yoksun. Yani anlayacağınız bu son açıklanan OVP’nin de diğerlerinden bir farkı olamayacaktır” ifadelerini kullandı.

“Kaybettikleri güven kaybını gidermek için fırsattı ama tepildi”

2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program'ı değerlendiren Özer, “İktidar ve özellikle Sayın Şimşek açısından son zamanlarda kamuoyunda kaybettikleri güven kaybını gidermek, uyguladıkları politikalara olan inancı yeniden tesis etmek, bu sefer yapabilecekler, becerebilecekler inancını pekiştirmek için önemli bir fırsattı. Ama açıklanan OVP ile bu fırsatın tepildiğini düşünüyorum” dedi.

“OVP öncekiler gibi tutarlı değil”

Yeni açıklanan OVP’nin tutarlı olmadığına dikkat çeken Özer, “Bir kere bu OVP’de öncekiler gibi bir iç tutarlılığa sahip değil. Enflasyonun en önemli nedeni olan yoksulluğu gidermek için herhangi bir politika önerisi içermemektedir. Enflasyonu tek haneye indirirken, büyümeden nasıl feragat etmeyeceklerini anlatan hiçbir eylem planı yok. Cari açık /milli gelir oranını yüzde 2’nin altına indirirken nasıl yüzde 4-5 aralığında bir büyüme sağlayacaklarına dair yeterli açıklama yok. Dahası öngörülen büyüme rakamları ile enflasyonu nasıl tek haneye indireceklerine dair bir açıklama yok. Yüzde 5 ve üzeri büyüdüğümüz dönemlerde bile işsizliğin ciddi bir biçimde düşürülemediği gerçeği ortada iken, durgunluk ve hatta daralma emareleri veren ekonomide nasıl olacakta işsizliğin yüzde 10’nun üzerine çıkması önlenecektir. Bir yandan yatırımlarda önemli kısıtlamalara gidileceğinin taahhüdünü verirken öte yandan nasıl olup da işsizliğin azaltılmasına katkı sağlanacağına dair hiçbir açıklama yok” diye konuştu.

“Emekçiler için önümüzdeki üç yıl daha çetin geçecektir”

Özer, hayat pahalılığın önümüzdeki 3 yıl emekçiyi zorlayacağına vurgu yaparak, “Uygulanan enflasyonu düşürme politikaları ile iyice bozulan gelir dağılımı, artan servet eşitsizliği ve artan yoksulluk sorunu nasıl çözülecek? Hiçbir işaret yok. Hayat pahalılığı altında inim inim inleyen emekçiler için önümüzdeki üç yıl daha çetin geçecektir. Ücret ve maaşları enflasyon oranında artmayarak hayat pahalılığından daha fazla etkileneceklerdir. Daha fazla vergi ödemek zorunda kalacaklardır. Bütün bunlara karşın rantiyeye faiz ödemeleri artarak devam edecektir. KOİ’ler çerçevesinde yapılan ödemelerde bir kesinti, kısıntı olmayacaktır. Ama artan bütçe açıkları nasıl dizginlenecek en ufak bir ayrıntı yoktur” açıklamasında bulundu.

Muhabir: Deniz Dalgıç