CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kırmızı ve beyaz et fiyatlarındaki artışa ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Gürer, şunları söyledi:

TİP Genel Başkanı Baş'tan vergi sistemine eleştiri TİP Genel Başkanı Baş'tan vergi sistemine eleştiri

''Kırmızı ve beyaz et fiyatlarında yıl sonuna doğru artış yaşandı. Siyasi iktidar ithalatla hayvan ve et getirip sorunu çözeceğini düşünüyor. Yapılan ithalata rağmen fiyat artışının önüne geçilemiyor. Hayvan ve et ithalatının yeni yılda da devam edeceği görülüyor. Çözümü yerli üretimde besiciye destek verip başta yem olmak üzere maliyeti arttırıcı unsurlarla mücadele etmek yerine dışarıdan hayvan getirerek çözüm bulmaya çalışan bir yaklaşım içerisindeler. Kırmızı et kasım ayının son haftasında kesimhanelerde dana eti 347 lira 49 kuruş, kuzu ise 437 lira 54 kuruştan kesimi gerçekleşmişti. Bu ay dana 348 lira 3 kuruş, kuzu 437 litra 90 kuruştan işlem gördü.

''2011-2021 yılları arasında yemdeki fiyat artışı yüzde 963'ü bulmuş''

Bu fiyatlara rağmen raflardaki ürünlerin fiyat artışı kesimhane fiyatlarının üstünde gerçekleşiyor. Dana rafta kuşbaşı 650 lira, kuzu kuşbaşı 700 liradan işlem görüyor. Farklı bölgelerde bu fiyatlar daha da artıyor. Özellikle dar gelirlilerin et ve etten mamul ürünleri tüketebilme olanakları giderek sınırlandı. Fiyat artışlarındaki en büyük nedenlerinden biri hayvancılığın yüzde 70'ini oluşturan yem fiyatlarının artmasıdır. 2011-2021 yılları arasında yemdeki fiyat artışı yüzde 963'ü bulmuş. Son iki yılda bu fiyat artışı daha da hızlandı. Yem fiyatlarında 50 kg besi yemi kilosu 700 lira civarında. Yem ürünlerinden 10 milyon ton civarında ithalat yapılıyor. Bu ithal yemlerde fiyat artışlarının önemli bir nedeni.

Ülkemizde tavuk eti özellikle emekli ve dar gelirliler için tüketilen bir gıda ürünüdür ancak tavuk etinin fiyatları da son dönemde artmaya başladı. Türkiye'de tavuk eti üretimi yaklaşık 2,4 milyon ton civarında gerçekleşiyor. Tavuk eti ihracatı da yaklaşık 665 bin ton civarında oluyor. Japonya, Irak, Fas, Gürcistan, Filipinler ve Avrasya Ekonomik Birliği ülkelerinin de dahil olduğu toplam 73 ülkeye kanatlı eti ve ürünlerin de ihracatını yapan bir ülkeyiz.''

Gürer, 2024 yılındaki tavuk ürünlerindeki fiyat artış oranlarını şu şekilde paylaştı:

Tüm tavuk: Ocak ayında kilogramı 65 TL iken bugün 98 TL'ye yükseldi. Artış oranı: Yüzde 50
Fileto tavuk: Ocak ayında 169 TL iken bugün 226'ya çıktı. Artış oranı: Yüzde 33
But pirzola: Ocak ayında 99,50 TL iken bugün 168 TL oldu. Artış oranı: Yüzde 66
Kalçalı but: Ocak ayında 59 TL iken bugün 89 TL'ye ulaştı. Artış oranı: Yüzde 50
Kanat: Ocak ayında 139 TL iken bugün 221 TL'ye çıktı. Artış oranı: Yüzde 58

''Siyasi iktidarın bir önlem almadığı görülüyor''

Gürer, açıklamasına şöyle devam etti:

''Bu artışları vatandaşın sofrasında tavuk tüketiminin azalmasına neden oldu. Artan fiyatlar nedeniyle emekli ve asgari ücretlinin alım gücü büyük ölçüde düştü. Ocak ayında emekli maaşıyla 192 kilogram tavuk alabilen bir emeklinin bugün aynı maaşla yalnızca 127 kilogram tavuk alabilir duruma geldi. Emeklinin sofrasından 65 kilogram tavuk eksildi. Tavuk çiftlik giderlerinin ve yem fiyatlarındaki artış tavuk maliyetlerinin yükselmesine neden oluyor. Ocak ayında asgari ücretle 261 kilogram tavuk alınabilirken bugün bu rakam 173 kilograma düştü. Tavuk fiyatlarındaki artış ilerleyen süreçlerde de devam edecek gibi görülüyor. Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi 2024 kasım ayında aylık değişimin en yüksek olduğu alt gruplardan biri olarak kümes hayvanları ve yumurtalarda yüzde 28,49 artış gösterdi.

Bu tablo karşısında da siyasi iktidarın bir önlem almadığı görülüyor. Gıda ürünleri üreticinden çıkınca fiyatları artıyor, üretim girdi maliyetleri yükseliyor. Vatandaşın geliri değişmiyor. Sürekli artan zamlar, vatandaş için hayatı daha da çekilmez kılıyor. Üreticiyi desteklemeyen, tüketiciyi korumayan bu politikalar devam ediyor. İktidar bir an önce tarım ve hayvancılıkta üretim girdi maliyetlerini düşürmeli, aracılık sistemini mutlaka düzenlemeli, sürekli artan fiyatları dengelemek için ciddi tedbirler almalıdır.

Tavuk, emeklinin ve asgari ücretlinin alırken zorlanacağı bir ürün haline geliyor. Gıda fiyatlarını dengelemek ve üretim maliyetlerini düşürmek için adımlar atılmalıdır. Aksi taksidrde vatandaşın sofrasında sadece ekmek ve su kalacak.''

Kaynak: ANKA