Bakan Tekin, AAtölye'deki Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olarak, yeni eğitim öğretim yılına ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmede bulundu.

Birçok Batı ülkesinde uygulanan bir modeli üretmek istediklerini söyleyen Tekin, "Dedik ki velilerimiz sınıfa girmesin, koridorlarda dolaşmasın. Okul müdürü ile öğretmen üzerinde bir randevu sistemi oluşturalım, görüşmek istediği öğretmenle anlatmak istediği problemi her neyse randevu saatinde gitsin ve görüşsün. Bunu da çok önemsiyoruz. Öğretmen arkadaşlarımızın da bu yönde çok ciddi tereddütleri vardı." diye konuştu.

Çocukların cep telefonlarıyla ilgili çok fazla merakı olduğunu belirten Tekin, "Çocuklarımızın cep telefonuyla birlikte derse girmelerini istemiyoruz. Bununla ilgili okul müdürlerimiz gerekli tedbirleri aldılar. Derse girmeden çocuklarımız cep telefonlarını teslim edecekler. Aynı şekilde öğretmen arkadaşlarımızdan da rica ettik, sınıflarda cep telefonuyla zaman geçirerek çocuklara kötü örnek olmamaları konusunda. Kişisel verilerle ilgili hukuki düzenlemelerimiz de var. Çocuklar kendilerinin veya öğretmenlerinin cep telefonlarıyla görüntülerini, seslerini kaydedip sosyal medya ortamlarından paylaşıyorlardı. Bunun bir sürü disiplin boyutu da vardı. Dolayısıyla bunun da yapılmasını istemiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Okullarda ne kayıt ücreti var ne de bağış zorunluluğu var"

Okullarda zorunlu bağış adı altında kayıt ücretinin alınıp alınmamasına ilişkin soru üzerine Tekin, "Böyle usul asla yok, mevzuatımızın hiçbir yerinde yok. Ne kayıt ücreti var ne de bağış zorunluluğu var. Bunun altını çizerek belirtmek istiyorum. Bu konuda velileri zorlayanları hem hukuk hem de sözlü olarak uyarıyoruz zaten." bilgisini verdi.

Tekin, hem ortaöğretim hem de lise düzeyindeki öğrencilerin hangi okula kayıt yapacaklarına dair düzenlemelerin çok belirgin olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Değişik gerekçelerle çocuklarını belli okullara göndermek isteyen ve bu konuda ısrarcı olan velilerimiz var. Bunlar okul idarelerine okulların belli ihtiyaçlarını gidermek üzere bağış yapıyorlar. Boş kontenjan varsa okul yönetimimiz kendilerine yardımcı oluyor. Ama okulun belli ihtiyaçlarını karşılamak için bağışlarda bulunuyorlar. Nihayetinde oradaki çocukların ihtiyaçlarını karşılıyorlar ama bunların tamamı isteğe bağlı bağış olarak kabul edilebilir. Ama zorunlu bağış, kayıt ücreti kesinlikle böyle düzenlememiz, isteğimiz, politikamız yok. Bunu yapan arkadaşlarla ilgili zaten gerekli işlemleri yapıyoruz."

"Okul devamları, sınıf tekrarı konusunda ısrarcıyız"

Bakan Tekin, liselerde sınıf tekrarı ve devamsızlıkla ilgili alınan karara ilişkin soru üzerine, şöyle konuştu:

"Biz öğretmenler odasındaki arkadaşlarımızın kendileri açısından 'Ben sınıftaki otoritemi nasıl kuracağım. Bu çocuğa karşı bir yaptırımım yok. Ben sınavımda başarısız olsa dahi geçecek bir öğrenciyi nasıl eğitim öğretim sürecine adapte edebilirim...' Bunlar hep birbirlerini tetikleyen şeyler. Bir yerde bununla ilgili bir tedbir almak gerekiyor. Bu konuda kesin kararlıyız. Okul devamları, sınıf tekrarı konusunda ısrarcıyız. Bunun eğitim öğretim sürecini sekteye uğratan sorunlardan bir tanesi olduğunu düşünüyoruz. Yönetmeliğimiz yayın sürecinde."

Tekin, devamsızlık ve açık liseyi birlikte değerlendirmek gerektiğinin altını çizerek, açık liseye kayıt oranlarındaki büyüklüğün şaşırtıcı olduğunu, örgün eğitimdeki çocukların açık liseye gitmemeleri yönünde çalışma yaptıklarını ifade etti.

Açık lise okuyanların merdiven altı, denetimsiz, izinsiz ve içeriği konusunda çocuklara belki de hiçbir faydası olmayan kurslara devam ettiği yönünde bilgi edindiklerini dile getiren Tekin, merdiven altı kursların bilhassa FETÖ kapsamıyla hem resmi okullarda hem de özel okullarda ilişiği kesilen kişilerin yönettiği bir sektör olduğunu bildirdi.

Tekin, izinsiz kurslarla ilgili İçişleri Bakanlığı ile istişare halinde olduklarını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Yeni dönemde gerekli tedbirleri alacağız. Velilerimiz, Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü bünyesinde izinli ve müfredatı onaylı olan özel öğretim kurslarımıza baksınlar ve çocuklarını bu tür yerlere kaydetsinler. Bütün özel öğretim kurumlarında QR kodla kimlik tanımlaması yaptık, velilerimiz bu kodları okutarak bu kurumların izinli olup olmadıklarını rahatlıkla görebilir. Bu açıdan lütfen çocuklarımızı merdiven altı kurslarına göndermeyin."