TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği KKTC'de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Tatar şöyle konuştu:

“Kıbrıs’taki yeni siyasetimiz egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü”

“KKTC, sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük gayretleriyle geçen yıl New York’taki konuşmasında, artık Kıbrıs Türk halkı üzerinde uygulanmakta olan izolasyonlar, ambargolar, kısıtlamaların ortadan kaldırılması gerektiğini ve hatta KKTC’nin tanınma zamanının geldiğini bütün dünyaya haykırması ve daha sonra Özbekistan’daki toplantıda Semerkant’ta bizleri gözlemci üye olarak Türk Devletleri Teşkilatı’na adımızla kabul edilmemiz; bunlar aşama aşama KKTC’nin varlığına güç katmıştır.

Doğu Akdeniz’deki bir Türk devleti olarak, burada, Mavi Vatan’da hakkımızı, hukukumuzu, buradaki birtakım ciddi zenginlikleri gerek doğal kaynaklar gerek hava sahası gerek Mavi Vatan’daki diğer boyutlarıyla değişen konjonktür, stratejik, jeostratejik, jeopolitik gelişmelerle KKTC’nin statüsünün daha da yükseldiğini görüyoruz. O bakımdan TBMM’nin ve değerli heyetinin buradaki temaslarda da göreceği üzere burada bir turizm sektörümüz var. Yükseköğrenimde öğrenci akışımız vardır. Sanayi bölgelerimiz vardır. Tarımsal faaliyetlerdeki birtakım gelişmeler vardır. Buna bağlı olarak iletişim sektöründeki gelişmeler ve hizmetler sektöründeki gelişmelerle yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Ve hâliyle istikrarın önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Kıbrıs’taki yeni siyasetimiz egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü. Dolayısıyla bir anlamda tanınmadan önce bizim tekrar müzakere masalarına oturup, geçmişte olduğu gibi hiçbir netice vermeyen federal temelli bir çözüm için müzakere masalarında sonuçsuz olacağını bile bile oraya oturup zaman kaybetmemize hiç gerek yok. Dolayısıyla yeni siyaset, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü. Bu zeminde BM Güvenlik Konseyi böyle bir karar alırsa o zaman müzakere edilebilir.”

Kurtulmuş: bugün her kurum ve kuruluşuyla teşekkül etmiş, uluslararası alanda artık tanınmaya hazır bir KKTC vardır

TBMM Başkanı Kurtulmuş ise şunları kaydetti:

“‘Türkiye ve Kıbrıs et ve tırnak gibidir’ sözünü hep söylüyoruz. Bunun sadece bir retorik olarak anlaşılmaması, bunun fiiliyatta da böyle olduğunu bütün gelişmeler bize tek tek öğretiyor. Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 49 yıl geçti. Seneye 50’nci yılı olacak. Biz de buraya sayın Cumhurbaşkanı’nı ziyarete gelmeden evvel Kıbrıs milli davasının önemli iki şahsiyeti Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ı mezarlarında ziyaret ederek saygıyla hatırladık.

KKTC’nin varlığı, bağımsızlığını, egemenliğini devam ettirmesi sadece Kıbrıs Türk’ü için değil, bölge barışı için de önemli bir adımdır, önemli bir meseledir. Türkiye’nin bu bölgedeki hak ve hukukunun korunması, Mavi Vatan’daki egemenlik haklarımızın temin edilmesi ve bunların tescillenmesi, aynı zamanda Kuzey Kıbrıs’ın egemenlik haklarının da tescil edilmesi ile paraleldir. Dolayısıyla, Kıbrıs Türk’ünü yok sayan hiçbir fikrin bölgede kalıcı bir barışı kurması mümkün olmadığı gibi Türkiye’nin kabul edeceği bir sonuç doğurması da mümkün değildir. Onun için başından itibaren söylediğimiz şey iki toplumun eşit ve egemen varlığının korunması ve bu şekilde müzakerelerin yapılabilmesidir. Ama ne yazık ki, Kıbrıs müzakereleri adı altında hep kabul eden taraf, hep müzakerelerde olumlu yaklaşan taraf Kıbrıs ve Türkiye olmasına rağmen maalesef uluslararası alanda Güney Rum Kesimi ve Yunanistan buna bağlı olarak hep şımartılmış, hep onlarına tezlerine destek verilmiş ve Kıbrıs sorunu o çerçevede bir çözümsüzlüğe mahkûm edilmiştir. Gelinen noktada çözüm bellidir: Kuzey’de artık KKTC vardır. Bir milli kimlik olarak vardır, bir bağımsız devlet yapısı olarak vardır. Bugün her kurum ve kuruluşuyla teşekkül etmiş, uluslararası alanda artık tanınmaya hazır bir KKTC vardır.

Türkiye her hâl ve şart altında egemen, bağımsız KKTC’nin sonuna kadar savunulması için her alanda, her platformda Kıbrıs Türk’ünün yanındadır. Bu pozisyonumuzu da her şart altında sürdürmeye kararlıyız.”

Kaynak: anka