Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bir önceki gün Niğde'nin Bor ilçesinde kurulan pazarda vatandaşların ve esnafın sorunlarını dinledi. Gürer'e akaryakıt fiyatlarından dert yanan bir esnaf, şunları dile getirdi:
“Esnaf olarak akaryakıt fiyatına yetişemiyoruz. Ürün maliyeti kadar akaryakıt zammı fiyata bindi. Vatandaş ne yapsın? Bir kilo alan, artık yarım kiloya düşürdü. Annesi ürünü alamıyor, çocuk gözümüzün içine bakıyor. Ne yapalım, çocuğa biz ikram ediyoruz. 10-15 gün önce ürün getirmek için Silifke’ye 850 liralık yakıtla gidip gelen arabamız, zamlardan sonra 2 bin 300 liraya gidip geliyor. Fiyat artışlarına vatandaş, ‘kendim ettim, kendim buldum’ diyecek. Yapacağı var mı başka" dedi.
"28 liraya biber alıp 30 liraya satıyoruz"
28 liraya aldığı biberi 30 liraya bile satamadığını ifade eden bir esnaf ise akaryakıt fiyatlarına gelen zamların pazarcılığı bitirdiğini söyledi. Vatandaşların alım gücünün düştüğünü vurgulatan esnaf, tezgahı açtığından beri sadece 5 kilogram domates satabildiğini anlattı. Esnaf, asıl kazananın aracılar olduğuna dikkat çekti.
"Dünyada gıda fiyatları düşerken ülkemizde gıdaya erişim dahi giderek sıkıntılı hal alıyor"
Gürer, pazar ziyaretinin ardından yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Niğde bölgesinde, özellikle Bor ilçesi, Altunhisar, Çamardı gibi yerlerde üretici, kendisine ait alanlarda üretim yapar. Ama girdi maliyetleri artınca oldukça sıkıntıdalar. Çünkü orda üretir, gelir burada satar. Yani tek el, aracısız. Hem kendi yetiştirir hem satışını yapar. Ama mazottan, girdi maliyetlerinden dert yanıyor. Ve diyor ki 'Bu işin sürdürülebilirliği artık bundan sonra çok zor’. Çünkü yerli üretici çekildikçe de fiyatlar daha çok artacak. Akdeniz’den, Adana’dan gelen ürünlerin nakliye fiyatlarıyla fiyatlar katlanıyor. Daha da zor günler gelecek. İktidar, uyguladığı yanlış ekonomik politikalar ile bu duruma ülke getirildi. AKP iktidarı her seçim bir bahane yarattı. Dış güçler, pandemi derken Almanya, Hollanda, İsrail, kimi zaman Yunanistan ile kavga eder gibi yaptı. Bu seçimde ekonomik krizi konuşturmayıp terör ve din üzerinden algı yarattı. Seçim öncesi asgari ücret ve ürün taban fiyatlar ile farklı kesimlerin yanındaymış gibi yaptı. Türkiye Yüzyılı diye pembe tablolar ile her kesimi etkiledi. Seçim bitti, zam zulmü başladı. Bu defa depremin arkasına sığınıp vergi ve zam yağdırdı. Dünyada gıda fiyatları düşerken ülkemizde gıdaya erişim dahi giderek sıkıntılı hal alıyor. Ev kirası gibi diğer giderler de vatandaşa soluk aldırmıyor. Girdi maliyeti fiyatlar üzerinde baskı yaratırken bir gecede Özel Tüketim Vergisi ile akaryakıt fiyatlarına gelen artış, nakliye maliyetini artırdığı için sebze meyve fiyatlarının artmasına neden oldu. Gübre, ilaç, sulama suyu giderlerindeki artış, bu kere akaryakıt artışı binmesi, tezgahtaki artışa neden olması vatandaşı da esnafı da bunaltmış durumda.
"Son akaryakıt zammı tam olarak fiyatlara yansımadı"
Vatandaş pazara geldiğinde etiket fiyatlarını görünce okuyup geçiyor. Özellikle akaryakıt fiyatlarının artmasının ardından nakliye giderlerinin artması, ürün fiyatlarının katlanmasına vesile oldu. Önümüzdeki haftadan itibaren etiket fiyatlarındaki artışın, artan girdi maliyetleri nedeniyle daha çok olması bekleniyor. Pazar esnafı da kıt kanaat ayakta durmaya çalışıyor. AKP iktidarı, her seçim öncesi aynı senaryo ile vatandaştan oy alıyor. Önce fiyatları artırıyor, seçime doğru kısmen düşürüp ‘ortalık düzeliyor’ diye algı yaratıp seçim bitince iğneden ipliğe her ürüne zam ve vergi getiriyor. KDV’yi seçim öncesi düşürdü, bu sefer ilk kez KDV’yi yüzde 20’lerde gördük. Yetersiz ve kötü bir yönetim, vatandaşı kuru ekmeğe muhtaç etti. Son akaryakıt zammı daha henüz tam olarak fiyatlara yansımadı. Önümüzdeki süreçte bunun etkileri daha çok hissedilecek ve bugünler aranır hale gelecek."