8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.
Diyarbakır Adliyesi önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu.
Sanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor.
Baba Arif Güran, "müşteki", aralarında tutuklu şüphelilerin de bulunduğu 26 kişi "tanık", Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar ifade veriyor
Sanık Nevzat Bahtiyar, ifadesinde, "Salim'i suyumuz kesildiği için aradım. En son verdiğim beyan doğrudur. O beyanı tekrar ediyorum. Arif Güran'in evinden Salim guran bana seslendi. Ben de yanına gittim. Salim Güran ahırın oradaydı. Orada buluştuk. Başka kimse yoktu" dedi.
Hakimin, "Savcılıkta neden yanlış beyanda bulundun?" sorusuna ise Bahtiyar, "Savcılıkta biraz korktum. Silahla ailemle tehdit edildiğim için ifademi doğru vermedim. Şu an hür irademle konuşuyorum" dedi.
Bahtiyar, "Nevzat suçu kabul et diye sana bir teklif geldi mi?" sorusunu ise, "Hayır bana böyle bir teklifte kimse bulunmadı" diye yanıtladı.
Nevzat Bahtiyar, ifadesine şöyle devam etti:
"Yüksel ve Enes'i görmedim. Salim beni eve götürdü. Evin içinde Narin'in cansız bedeni yatıyordu. Herhangi bir ses tartışma kavga duymadım. Salim ve Arif'in evinde kimseyi görmedim. Narin yerde hareketsiz yerde yatıyordu. Salim bana, "Yüksel ile birlikte olduğumu gördüğü için öldürdüm" dedi. Bana bunu götürüp kaybedeceksin. Götür bir yere at. Salim bana parça parça halinde suya at dedi.
İlk gördüğümde tüm vücudum tutuldu. Ama Salim silahla tehdit ettiği için kabul ettim. Oğlun Muhammed'in kafasına sıkarım sonra sana sıkarım dedi. Battaniyeyi Salim gitti getirdi. Nereden getirdi bilmiyorum. Evden dışarı çıktı getirdi. Narin cansız halde yatıyordu. Evde kimseyi görmedim. Narin'i battaniye içine koyup arabaya götürdüm. Hiç kimse görmedi. Narin'i arabaya koyduğum anda kafamı kaldırdım. Yüksel'i o zaman gördüm ağlıyordu."
"Cezaevinde iki hafta önce teklif geldi"
Mahkeme başkanının, "Nevzat sen çok soğukkanlısın, ilk defa ceset gördüm diyorsun ve sonra normal hayatına devam ediyorsun bu bana hiç akla uygun gelmiyor. Daha önce kimseyi öldürdün mü?" sorusu üzerine "Hayır öldürmedim" dedi. "Neden itirafta bulundun?" sorusuna ise "Vicdanım kabul etmedi" yanıtını verdi. Mahkeme başkanının "İddianamede sana cezaevinde teklif geldiği yazılıyor?" sorusu üzerine Bahtiyar "İki hafta önce geldi" cevabını verdi. Arif Güran'ın ailesine itiraf atacak bir husumeti olmadığını savunan Bahtiyar, Narin Güran’a para vererek kendine alıştırdığı iddiasını kabul etmedi.
Nevzat Bahtiyar, eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in kendisine yönelttiği sorulara "hatırlamıyorum, bilmiyorum" şeklinde yanıt verdi.
Nevzat Bahtiyar'a tepki gösteren Baba Güran bir kez daha fenalık geçirdi
Baba Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'a dönerek "Allah seni kahrı perişan etsin. Allah belanı versin. Seni Allah'a havale ediyorum" diyerek tekrar fenalık geçirdi ve salondan çıkarıldı.
Arif Güran'ın avukatı Bahtiyar'a eski bir araba ticaretinde yaşanan anlaşmazlıktan dolayı herhangi bir kini veya öfkesi olup olmadığını sordu. Bahtiyar, "Herhangi bir kinim yoktur" dedi. Arif Güran yeniden salona getirildi.
Anne Güran: Narin'i evden çıktıktan sonra bir daha görmedim
Anne Yüksel Güran, duruşmada cinayet gününü şöyle anlattı:
"Sabah 5.00'te kalktım bahçeme gittim. Geldim eve Osmanı kaldırdım. Mutfağa girdim çok mutluydum, oğlum Enes gelmişti. Herkese kahvaltı hazırlıyordum. Dediler 'Muzaffer de kahvaltıya gelecek'. Son soframız çok güzeldi. Enes banyoya girdi, çıktıktan sonra kız kardeşim Saliha'yı aradım, 'makinem bozuldu' dedim. Sonra eltim Hediye Güran'ı aradım o da 'getir' dedi.
'Anne bana gelinlik alacaksın' diyordu Narin. Allah hakkımızı bırakmasın. Narin çok mutluydu. Abisiyle koşuyor 'bana oyuncak al' diyordu. Enes ya da Eren tam hatırlamıyorum 'gel eve acıktık' dedi. Telefonum ben çıktıktan sonra da hep evdeydi. Narinler dedi, 'biz acıktık'. Muhammed ve Narin telefon için kavga ettiler. Ben ayırdım yine birbirine girdiler. Evin içinde herkesin telefonu vardır, Narin'in yoktur.
Biz akşam Hüseyin Güran'ın evine gittiğimizde yarın Kuran kursuna gideceğini söylemişti. Kalktı 'gideceğim' dedi. Ben de 'gitme sıcaktır' dedim. Sonra 'git' dedim sevinçten çığlık attı ve çıktı. Yemin ederim Narin evden çıktıktan sonra ben bir daha görmemişim. Akşama kadar ben evde çalışmışım, sonra yattım. Bir süre sonra Enes'in telefonu çaldı. Arkadaşı aradı ve çıktı. Ne kadar konuştu, ne kadar dışarıda kaldı hatırlamıyorum. Sonra Hediye geldi yine o sırada Enes de evde yatıyordu."
Olay
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Salim, Yüksel ve Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.