Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduğu izlenimi sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4'ü hakkında, Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Davanın 26 Aralık'ta başlayan ve 28 Aralık’ta sona eren 2'nci duruşmasında Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’a ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

TTB-SES Raporu: Depremzedelerin yüzde 44,3’ü düzenli gıdaya erişime sahip değil TTB-SES Raporu: Depremzedelerin yüzde 44,3’ü düzenli gıdaya erişime sahip değil

Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.

“Kriminal Büro’nun Nevzat’ı tespit edemeyişini ne ile açıklayacağız”

Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunulmak üzere 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulundu.

Dilekçede, Ulusal Kriminal Büro’nun, Daran 2 askeri üsse ait kamerada sanık Nevzat Bahtiyar'ın hacim olarak Narin Güran’ın 3 katı olmasına karşın bir tespit yapamadığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Narin’in son görülme anı okul kameralarına yansıdığı üzere 15:15:14 olarak gözükmekte olup, okul kamerası 4 dakika ileride olması sebebiyle gerçek zaman 15:11:14 olarak hesaplanmalıdır. Daran 2 askeri üstüne ait kamerada tespit edilen karartı 15:18:49 olarak Ulusal Kriminal Büro (UKB) tarafından raporlanmıştır. Bu kamera 6 dakika 45 saniye ileride olduğuna göre Narin olduğunu ifade ettiği karartıyı 15:12:04 gerçek zamana göre ahıra yakın tespit etmiş olduğunu anlamaktayız. 15:11:14 ile 15:12:04 arasındaki süre 50 saniye olup burada UKB bunu yanlış hesaplayarak 1,5 dakika olarak raporlamıştır. Ekte bulunan görüntü incelendiğinde öncelikle 50 saniyede bir kişinin bu mesafeyi katetmesi imkansız olup, yine tespit edilen yer kayalık ve sert uçurumlar olup buradan bir çocuğun hareket etmesi ve patikaya olan mesafesi de dikkate alınınca imkansız olacağı yapılması gereken keşif ile de daha net anlaşılacaktır.

Ayrıca sanık Nevzat Bahtiyar'ın hacim olarak maktulün 3 katı olmasına karşın bir tespit yapılamaması mahkemenin de Nevzat Bahtiyar'ın beyanlarının aksini gösterir delil olmadığı kabulünü ne ile açıklamak gerekecektir. Mahkemenin araç buluşmasına ilişkin olarak tespitine ise UKB sanık Nevzat Bahtiyar'a ait kırmızı araç diye mavi römorklu bir traktör ile beyaz bir aracın yan yana geçişini araç buluşması olarak raporlamış, bu araçların ne olduğunun izah edilmesi üzerine mütalaada ve kararda yer almadığını görüyoruz. Yani UKB'nin raporunda Narin'den en az 50 kat büyüklüğe sahip römorklu bir traktör ile araç ayrımını yapamadığı, kamera açısında Narin'i tespit ettiği yerden 250 metre kameraya yakın olmasına rağmen, kırmızı ile mavi renk ayrımını yapamadığı bir noktada bizlerin, bu kişilerce yapılmış tespitlere itibar etmemiz mevcut veriler ışığında mümkün olmayacaktır."

Hükmün bozulması ve tahliyesi talep edildi

Dilekçede, Enes Güran’ın hakkında verilen hükmün bozulması ve tahliyesi talep edilerek, şöyle denildi:

“Yukarıda arz olunan ve resen nazara alınacak sair sebeplerle istinaf başvurumuzun kabulü ile Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28.12.2024 tarih, 2024/396 Esas ve 2024/529 Karar sayılı mahkumiyet kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olması nedeniyle hükmün bozulmasına ve müvekkil sanığın beraatine müvekkilimin isnat edilen suça iştirak ettiğine dair somut bir delilin bulunmaması, ilk derece mahkemesinin ilgili ve yeterli olmayan gerekçelerle verdiği hukuka aykırı mahkumiyet kararı ile birlikte tamamen hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle sanığın hükmen tutukluluk halinin devam ettiği, haksız devam eden tutukluluk durumunun hem sanık müvekkil hem de ailesi yönünden telafisi imkansız zararlar doğurduğu gözetilerek müvekkilimin tutukluk durumunun öncelikli değerlendirilmesi suretiyle, tahliyesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.”

Kaynak: DHA