Aile ve Sosyal Hizmet Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "16 yaşından küçük çocuklarımız için, sosyal medya ve dijital oyun platformlarını düzenleyen bir mevzuat hazırlığı içerisindeyiz" dedi. Sosyal medya üzerindeki 16 yaş sınırı tartışılırken, YouTube ve TikTok'taki mukbang akımı çocuklar için tehlike oluşturuyor. Bu durumun çocukların psikolojik gelişimlerine önemli etkileri olduğunu vurgulayan psikolog Şenay Ölmez, "Bu videoları birçok insan izliyor, beğeni atıyor ve bu tarz izlenmelerin ekonomik ödüllerle gerçekleştiriliyor olması patolojik sorunları da beraberinde getiriyor dedi.
"Yapılan paylaşımlar dış dünyayla bağ kurma aracı olmaya başladı"
Psikolog Şenay Ölmez, "Sosyal medya, tüm zararlarına rağmen olumlu yanları da çok fazla olan bir alan. Sosyal medya, özellikle çocuklar ve ergenler üzerinde kendini ifade etme, onay arama ve sosyal bağlar kurma açısından bir anlam oluşturmaya başladı. Özellikle YouTube üzerinden yapılan paylaşımlarda binlerce beğeni alma neredeyse kimlik gelişiminde onay arama anlamında bir işlev görmeye başladı. Böyle olunca bütün paylaşımlar dış dünyayla bağ kurma aracı olmaya başladı.
Bağ kurma aracı ve beğeni alma arayışı sosyal medya devam etmeye başladı. Böyle olunca patolojik bağlar oluşturulmaya başlandı. Örneğin Efecan Kültür'ün yiyerek izleniyor olması onun bu davranışının sanki onaylanıyormuş gibi, normalmiş gibi bir noktaya taşıyor. Yani algı bozuklukları yaratıyor ve kişi bu davranışını sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
"Alınan onay, takdir ve para kişinin motivasyonu haline geliyor"
Şenay, sözlerine şöyle devam etti:
Bu durum aslında bir ödül sistemi yaratıyor. Bu videoları birçok insan izliyor, beğeni atıyor ve bu tarz izlenmelerin ekonomik ödüllerle gerçekleştiriliyor olması patolojiyi daha da büyütüyor. Böylelikle davranışın sağlıklı ve normal olduğu değerlendirmesi yapılamıyor, tamamen sonuç ve hedefe yönelik hareket ediliyor.
Buradan alınan onay, takdir ve para kişinin motivasyonu haline geliyor. Özellikle de konu para olduğu için de aileler çocukların bu davranışlarının sorgulanmalarını ve gözden geçirmelerini maalesef sağlıklı bir şekilde yapamıyorlar.
Çünkü ortada maddi bir konu var. Ancak 18 yaş ve altında hala gelişim devam ettiği için davranışlarının sonuçlarını değerlendirmede ebeveyn rehberliğine ihtiyaç vardır.
O yüzden ebeveynlerinin çocukları bu tür davranışlarına yönelik takipleri olması ve bu sistemi gözlemlemeleri gerekiyor. Bu durumu normalleştiremeyiz.
"Kimlik oluşumuna ciddi darbe vuruyor"
Kişi, sosyal medyadan aldığı geri dönüşler nedeniyle 'ben önemliyim' hissine kapılıyor. Ama bu durum bizim psikolojide adlandırdığımız 'sağlıklı ödül sistemi' dediğimiz olaya ters.
İnsanlar, bildiği kişilerden aldıkları onaylar ile yani; anne, baba, yakın arkadaş gibi onaylar sayesinde sağlıklı gelişir. Ancak belirsiz kişilere, sürekli beğeni almak için yapılan paylaşım kişinin görünürlüğünü sağlasa da gerçek olmayan yapay sanal bir dünya yaratıyor. Bu durum da kimlik oluşumuna ciddi bir darbe vuruyor.
Çocukların sosyal medya üzerinden yaptığı işleri anlattığı paylaşımlar yapması aslında bu çocukların ne kadar sevgi, ilgi, değer görme gibi psikolojik ihtiyaçlarının çok belirgin olduğunu düşündürüyor. Ve bu çocuk sosyal bağ arıyor aslında. Kocaman bir psikolojik boşluk var arkasında.
O yüzden; kendini yok etmeye çalışan, bu tür videolar çeken çocukları ebeveynlerinin durdurması gerekiyor.
Bedenini, kendini yok etmeye yönelik bu tür videoları çeken çocukların mutlaka psikiyatriye götürülmesi lazım çünkü başka tanılar ortaya çıkabilir.
"Onay alma bağımlılığı ortaya çıkıyor"
Değer görmeyen çocuklar, "ben buradayım" diyebilmek için bu tür videolar çekiyorlar. Odasından dışarı çıkmıyor, gerçek hayatta kimseyle görüşmüyor ancak sanal alemde binlerce takipçisi var. Biz, ergen ve gençlerin gerçek hayattan ne kadar uzak bir yaşamları varsa bir desteğe ihtiyacı olduğunu söylüyoruz.
Kişinin sosyal medyadan aldığı takipçiler, beğeniler aynı bir sigara ve alkol bağımlılığı gibi çocuğun bağımlılık özelliğini artırıyor. Onay alma bağımlılığı dediğimiz şey ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak sosyal medya üzerindeki bu paylaşımların gerçekten arkasındaki psikolojik ihtiyaçları görmeye, bu çocukların sağlıklı, sosyal bağ kuramadıklarını kabul etmeye ve kimlik oluşumlarında ciddi sıkıntılar yaşadıklarını düşünüyoruz.
"Ebeveyn ve çocukların ekran süreli aynıyla burada ciddi bir sorun var demektir"
Ebeveynler çocukları ile mutlaka vakit geçirmeli, çocuklar spora yöneltilmeli uyku düzenlerine dikkat edilmeli. Çocuk ne kadar yaşamın içinde, ne kadar doğanın içinde, ne kadar sanatın, müziğin ne kadar hayatın içinde, ne kadar sosyal becerilerini arttırırsa o kadar sağlıklı çocuk gelişimi tamamlanır.
Ebeveyn ve çocukların ekran süreli aynıyla burada ciddi bir sorun var demektir. Kısa ödüllerle, çaba ve emek vermeden alınan kazanımlar çocukların bütün gelişimlerine darbe vuruyor.
Evden çıkmayıp sosyal medyada vakit geçiren 18 yaş ve altı çocukların bir uzman desteği alması şart. Özellikle 0-6 yaş döneminde çocuklar kesinlikle ekran uzak tutulmalı.