Yeni yılda zengin olma hayalleri kuran milyonlarca kişi çeyrek, yarım ve tam Milli Piyango biletleri satın alıyor. Bu yıl büyük ikramiye tam bilete çıkması durumunda sahibine 400 milyon lira kazandıracak. İstanbul Milli Piyango Bayileri Esnaf Odası Başkanı Ahmet Yazıcı biletlerin yüzde 75’inin satıldığını açıkladı. Biletler tükenme noktasına gelirken Psikoloji Profesörü Kamuran Elbeyoğlu yüksek talebe dikkat çekerek, “Talebin bu kadar yüksek olmasının bir nedeni içinde bulunduğumuz karanlık ekonomik ortam. İnsanlarda bir an evvel para kazanma, bir an evvel çok paraya ulaşma hırsı olabilir. Çünkü artık insanları böyle bir değer sarmış durumda” dedi. İnsanların şans oyunlarına umut bağladıklarını belirten Elbeyoğlu, “Umut olmadık şeylerin hayalini kurmamız için bizi heyecanlandırır. Onlar için bir şeyler yapmamızı sağlar. Bu da insanları çok daha fazla batağa saplanmaya itiyor. Evini arabasını satıp yılbaşı ikramiyesi alan çok kişi olmuştur. Şimdi de eminim ki vardır. Umudun böyle ters yanları vardır. Bu tür şans oyunları, bahis, kumar bu umudun paradoksal ilişkisinden besleniyor” diye konuştu.
“Her yeni yıl umut tazeleriz”
Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, bu yıl Milli Piyango biletlerine gösterilen yoğun ilginin altında yatan psikolojik nedenleri ELİPS HABER’e anlattı. Geçmişten bugüne her yeni yılın herkesçe umutla karşılandığını ifade eden Elbeyoğlu, “Ben kendimi bildim bileli çocukluğumdan beri yılbaşı çekilişleri büyük önem taşımaktadır. Herkes yeni yıla umut bağlar. Yeni yılın önceki yıldan çok farklı olmayacağını hatta daha kötüye gidiş olacağını bilmemize rağmen yeni bir yıla giriyor olmak hep umutla karşılanır. Hep umut tazeleriz. ‘Yeni yıl yeni umutlar… Yeni yılda her şey güzel olacak. Yeni yılda her şey güzel başlayacak’ deriz. Dolayısıyla bu ikramiye yeni yıla geliştirdiğimiz umutla bağlantılı bir şey. ‘Bu sefer çıkar. Çünkü bu yıl başka olacak. Yıla güzel gireceğiz’ umudu çocukluğumuzdan beri hep var olan bir durum” ifadelerini kullandı.
“Karanlık ekonomik ortam piyango biletlerine talebi artırıyor”
Bu yıl Milli Piyango biletlerine talebin arttığına dikkat çeken Elbeyoğlu, şunları söyledi:
“Bu yıl talebin yüksek olması dikkatimi çekti. Aslında bütün şans oyunlarına talep arttı. İnsanlar buna çok fazla paralar yatırıyorlar. Talebin bu kadar yüksek olmasının bir nedeni içinde bulunduğumuz karanlık ekonomik ortam. İnsanlarda bir an evvel para kazanma, bir an evvel çok paraya ulaşma hırsı olabilir. Çünkü artık insanları böyle bir değer sarmış durumda. ‘Çok param olsun. Hemen paraya sahip olayım. Birden bire çok paraya sahip olmak kolay, olamayanlar neden olamıyor? Çünkü nasıl kullanacağını bilmiyor’ gibi düşünceler oluştu. Umutsuzluk arttıkça beklentimiz de artıyor. Kendimizi ne kadar çok kötü görürsek, ekonomik durumumuz ne kadar kötüyse bir şeylerin gelip değişebileceğini, bir şeylerin gelip bir tıkla o şeyi mükemmel yapabileceğine inancımız umudumuz da ters orantılı bir şekilde artıyor. Talebin yüksek olmasını buna bağlayabiliriz. İnsanlar çok mutsuz, çok umutsuz. Yoksulluk sınırı 40 bine dayandı. Günümüzde kim 40 bin lira maaş alıyor. Böyle bir ekonomik çöküşte orantısız bir umut bağlanıyor. Bu yıl talebin yüksek olmasının bu nedenlerle bağlantısı olabilir.”
“Para mutluluk getirmiyor”
Elbeyoğlu, Milli Piyango’dan çıkan paranın daha hesaplı ve akılcı harcaması gerektiğini vurgulayarak, “İkramiye, büyük paraya alışkın olmayan birine çıktığında kişi o parayla ne yapacağını bilemiyor. Dolayısıyla birden bire ‘ne buldum delisine’ dönebiliyor. Hatta bazı sansarlarda ortaya çıkıp o paraya talip olabiliyor. ‘Şuraya yatırım yap. Bunu al’ gibi yanlış yatırım ve harcamalarla parasını çarçur etme ihtimali çok yüksek oluyor. Çünkü böyle bir parayı değerlendirmek gibi bir geleneği yok. Çünkü zaten yok ve sonradan eline geçiyor” dedi. Alınan paranın aslında bireyi mutlu etmediğini söyleyen Elbeyoğlu, “Bu para aslında bireyi mutlu etmiyor. İnsanların gerçek yüzlerini görüyor. Bir takım hayal kırıklıkları olabiliyor. ‘Para mutluluk getirmiyor’ ifadesinin gerçekliğini yaşıyor. Haydan gelen huya gitti deriz. Beklenmedik bir şekilde gelen çok büyük miktarda paralar insanların elinde kalmıyor. Hiç olmadık şekilde eriyip gidiyor ve insanlar eski durumuna geliyor” diye konuştu.
“Şans oyunları umudun paradoksal ilişkisinden besleniyor”
Umudun insanlar üzerindeki etkisini anlatan Elbeyoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Pandora’nın kutusunda kötülükler vardır. Kutu açılır ve bütün kötülükler saçılır. Tek bir kötülük kutuda kalır. En son kalan kötülük umuttur. Aslında umut iyi bir şey değildir. Umut olmadık şeylerin hayalini kurmamız için bizi heyecanlandırır. Onlar için bir şeyler yapmamızı sağlar. Bu da insanları çok daha fazla batağa saplanmaya itiyor. Evini arabasını satıp yılbaşı ikramiyesi alan çok kişi olmuştur. Şimdi de eminim ki vardır. Umudun böyle ters yanları vardır. Bu tür şans oyunları, bahis, kumar bu umudun paradoksal ilişkisinden besleniyor.