BBC Türkçe’nin haberine göre üst mahkeme çocukken Michael Jackson’ın cinsel tacizine uğradıklarını iddia eden iki adamın, Jackson’ın şirketlerine yönelik dava açabileceğine hükmetti. Şu an 40’lı yaşlarında olan Wade Robson ve James Safechuck, çocukluklarında yıllar boyu Jackson’ın tacizine uğradıklarını iddia ediyor.

Toplu linç diyerek eleştirilmişti

Robson ve Safechuck tacizin 80’lerin sonu ve 90’ların başlarında Jackson’ın Neverland çiftliğinde kalırlarken yaşandığını söylüyor. İkili, Jackson’ın şirketlerine, kendilerini zamanında korumadıkları gerekçesiyle dava açmak istemiş ancak önceki hukuki girişimleri hakimler tarafından reddedilmişti. Bu iddialara 2019 yılında yayımlanan “Leaving Neverland” belgeselinde de yer verilmiş, Jackson’ın ailesiyse belgeseli ‘toplu linç’ diyerek eleştirmişti. 2009 yılında hayatını kaybeden Jackson’ın avukatları, pop yıldızının suçsuz olduğunu savunuyor.

Dava hakkında

2020’de Los Angeles’ta bir hakim, şirketlerinin Jackson’ın hareketlerinden sorumlu olma yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle Safechuck’ın Jackson’ın şirketlerini dava edemeyeceği kararını vermişti. Aynı hakim bir yıl sonra Robson’ın dava talebini de benzer gerekçelerle geri çevirdi.

Mahkeme önceki kararları tersine çevirdi

Ancak California eyaleti Temyiz Mahkemesi, Cuma günü verdiği kararla, ikiliye yeniden hukuk yolunu açtı. Temyiz mahkemesinin kararında “Bir çalışanının çocuk istismarında bulunmasını kolaylaştırıcı rol oynayan bir şirket, sadece tek sahibi istismarcının kendisi olduğu için, çocukları koruma görevinden muaf tutulamaz” dendi. Mahkeme bu gerekçeyle, şirketler lehine verilen önceki kararları tersine çevirdi.

Tehlikeye sokacak yanlış bir misal oluşturduğunu belirtti

Safechuck ve Robson’un avukatları Vince Finaldi, ‘daha önceki yanlış kararların’ California kanunlarına da aykırı olduğunu ve çocukları tehlikeye sokacak yanlış bir misal oluşturduğunu belirtti. Jackson’ın miras avukatlarından Jonathan Steinsapir’se, sanatçının suçsuz olduğundan emin olduklarını söyleyerek, suçlamaların ‘tüm güvenilir kanıtlara ve bağımsız doğrulayıcılara aykırı’ olduğunu belirtti.