Televizyon dünyasının sevilen ismi Metin Uca'nın ölümünden sonra ortaya çıkan sıra dışı vasiyeti şaşırttı. Geçtiğimiz yıl bir programa konuk olduğunda, "Yalnızım zaten, çok uzun süredir yalnızım. Yakılarak ölüp küllerimin de İstanbul Boğazı'ndan serpilmesini istiyorum. Umarım dostlarım, bu konuda bıraktığım vasiyet çerçevesinde bunu yaparlar. Tören istemiyorum çünkü. Hatırlanmak istemiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

XYZ Sports | Bodrumspor – Galatasaray maçı canlı izle XYZ Sports | Bodrumspor – Galatasaray maçı canlı izle

Metin Uca’nın dini, kamuoyunda merak edilen konulardan biridir. Uca, bu konudaki sorulara net bir yanıt vermemiştir. Ancak, yaptığı açıklamalardan ve verdiği röportajlardan yola çıkarak, Uca’nın ateist veya deist olduğu düşünülmektedir.

Uca, dini inançları hakkında yaptığı açıklamalarda genellikle şu ifadeleri kullanmıştır:

  • “Ben, dine inanan bir insan değilim.”
  • “Din, benim için bir dogma değil, bir inanç meselesidir.”
  • “Her insanın kendi dini inancına saygı duyuyorum.”

Vasiyeti 

Ünlü sunucu Metin Uca'nın vefatı sanat camiasını yasa boğdu. Geçtiğimiz yıl Gökay Kalaycıoğlu'yla yaptığı ve vasiyetini açıkladığı röportaj, sanatçının vasiyeti sonrası tekrar gündem oldu. "Yalnızlık korkun var mı?" sorusu üzerine konuşan Metin Uca, "60 yaşındayım ve yalnızım. Aman bana bir şey olursa diye bir kadınla birlikte olma taraftarı değilim. Bu o kadına haksızlık olur. Kendi adıma yetmeye çalışıyorum. Ölümden de korkmuyorum. Güzel öleceğimi düşünüyorum" demişti.

“Küllerimin İstanbul Boğazı’ndan serpilmesini istiyorum”

Vasiyetinden bahseden Metin Uca, "Burası özgür bir ülke olsa yakılarak ölmek isteyenlere de saygı duyulurdu. Ama ne yazık ki böyle bir şansımız yok. Yakılarak ölmek ve küllerimin de İstanbul boğazından serpilmesini istiyorum. Ne yazık ki böyle bir şansım yok. İki yüzlü cenaze törenlerini istemediğim için yakılarak ölmeyi çok istiyorum. Umarım dostlarım ve bu konuda bıraktığım vasiyet çerçevesinde bunu yaparlar. Tören istemiyorum çünkü. Hatırlanmak istemiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Editör: Ateş Çatıkkaş