Mert Ataş kimdir? Mert Ataş nereli ve kaç yaşındadır? Sorularının cevabı merak ediliyor. Mert Ataş’nun kim olduğu merak ediliyor. Arama motorlarında Mert Ataş kimdir? Mert Ataş kaç yaşında, nereli, mesleği ne? Sorgulamaları yapılıyor. Mert Ataş’nun biyografisini haberimizde derledik…
Mert Ataş kimdir?
Ekranların sevilen yüzü Müge Anlı, ATV’de hafta içi her gün saat 10’da başlayan Müge Anlı ile Tatlı Sert programı ile izleyici karşısına çıkıyor. Esrarengiz olayların yer aldığı programda cinayetler aydınlatılıyor, kayıplar bulunuyor. Avukat Rahmi Özkan ve Doktor Şevki Sözen’in katkılarıyla birbirinden ilginç olaylar aydınlatılıyor. Müge Anlı’da 14 Mayıs Salı günü neler yaşandı? İşte yanıtı…
Şaban Ataş'ın kaybında yeni gelişme
52 yaşındaki fabrika işçisi Şaban Ataş'tan günlerdir haber alınamıyor. 22 Mart'ta Muğla'dan kaybolan Şaban Ataş'ın kuzeni, Şaban'ın eşi Emine Karabulut ve oğlundan şüphelendiğini açıklamıştı. Emine Hanım ile sevgili olduğu iddia edilen Burhanettin Öztürk, Müge Anlı stüdyolarına gelerek, Şaban Ataş'a dair bildiklerini anlattı.
Burhanettin Öztürk, Şaban Ataş ile ilişkisini, "Biz Tom ve Jerry gibiydik. Ayrılmaz ikiliydik" sözleriyle açıklamıştı. Burhanettin, Şaban'ın kaybından sonra Emine Hanım ile birlikte yayla evine eşya taşıdığını açıklamıştı.
Emine Karabulut, eşinin kaybından sonra verdiği şüpheli ifadelerle dikkat çekiyordu. Eşinin hayatta olmadığının sinyalini veren Emine Karabulut, "Ben önce başka bir kadına gittiğinden şüpheleniyordum ama öldürülmüş olabilir" demişti.
Emine Karabulut'tan cinayet itirafı geldi
Emine Karabulut, "Ben vicdan azabından duramıyorum. Biz o sabah Şaban'la kavga ettik. O benimle kötü konuşunca hakaret edince Burhanettin dayanamadı. Arkadan sopayla vurdu. Sonra çamaşır ipiyle boynunu doladı. Şaban morardı. Ben olayın şokuyla oğlum Mert'i kaldırdım. Oğlumu çağırdım. 'Çocuk önce rüya mı görüyorum?' diye tedirgin oldu. Burhan bu sefer sarkmasın diye kollarını bağladı. Şaban artık morarmıştı. Çocuğum aşağı indiğinde şaşkındı. 'Burhan bana örtü getir, saralım' dedi. Ben odunların üzerine sardığım halı örtümü getirdim. Hep birlikte onu depoya götürdük. Akşam üzeri onu yaylaya götürdük. Ayakkabısını, cüzdanını, paralarını bile sobada yaktım. Pişmanım. Ben öldürmeye teşebbüs etmedim. Ben sadece taşımaya yardım ettim. Oğlumda taşımaya yardım etti. Burhanattin, Şaban'ı bizim beyzbol sopamızla vurmuş. Baktım Şaban etkisizdi. Sonra iple boynuna sarıldı. Kan yoktu. Şaban morarmıştı. Merdivenlerden indirirken kafasından kan geldi. Bizim oturduğumuz odanın içinde oldu. Başından kan geliyordu. Başının altına siyah poşet koydum. Depoya kaldırdık. Onun telefonundan ben mesaj attım. 8 gün boyunca telefonu evde tuttum. Sonra kırıp attım. Ayakkabılarını, iş kıyafetlerini, kimliklerini hepsini sobada yaktım. Arama çalışmaları hızlanmasın diye 8 gün bekledim. Telefonu kapanınca aynı sobada telefonunu yaktım. Mehmet ve Halil İbrahim oruçtu. Onların bilgisi yoktu. Çocuklar yemeğe oturdu. Ben yemeğe oturmadım. Ben anneme hiçbir şeyi belli etmedim. Cenazeyi Mert, ben Burhan üçümüz taşıdık. Römork ile taşıdık. Yayla yolu üzerine attık. Üzerini örtmeden kenara koyduk. Açık bir şekilde koyduk. Götürdüğüm halı örtüsüyle birlikte açıkta bıraktık. Sarıyer'deki mezarlığa varmadan önce attık. Gündüz Burhan'la ben bir yerlere baktık. Ben hiçbir yere konduramamıştım. Koyulacak olan yeri Burhan kendisi belirledi. Uçurumlardan atmadık. Önünde kaya ve toprak yığıntısı var. Onun arkasında. Sabaha karşı Burhan ve ben üzerini örttük. Sahurda çocukların yemeğini yedirdim. Sonra uyuyorum dedim evden çıktım. Diğer oğlum Mehmet üzerime çok titriyordu. 'Babam gelir üzülme' diyordu. Burhan'la yayla yolu üzerine tekrar gittik. Toprakla eşeledi. Üzerine orada bulunan taşları koyduk. Bir daha gitmedim. Ne durumda bilmiyorum." dedi.
"Burhanattin'in Emine'nin cinayet itirafından haberi yok"
Müge Anlı, Burhanattin'in Emine'nin cinayet itirafından haberi olmadığını açıkladı. Burhanettin Bey, stüdyoya geldi. Müge Anlı, "Emine, vicdan azabından duramadığını söyledi ve bize açıkladı" dedi. Emine, "Benim çocuklarımın yüzüne bakacak halim yok. Çocuklarımın hayatını yıktım. Kardeşlerim, annem, çocuklarım mahvoldu" dedi.
Yayına gelen Burhanettin, "Nasıl yani? Ben kahvaltıdan sonra evden çıkıp gittim. Ordan sanayiye gittim. Yağ aldım. Ben öldürmedim. Hiç alakası yok. Biz öyle bir şey yaşamadık" dedi. Emine, Burhan'a "Ben her şeyi anlattım. İsterseniz cesedin yerini bile gösterebilirim. Tek başıma öldürsem cenazeyi taşıyamazdım. Her şey aynen anlattığım gibi oldu Müge Hanım" dedi. Ancak Burhanettin suçlamaları inkar etmeye devam etti. Burhanettin, "Benim bunlardan haberim yok. Şokum. Böyle bir şey kesinlikle olmadı. Sen kafayı mı yedin? Saçmalama. Böyle bir şey olmadı. Allah aşkına benim yapmış olduğum iyilik benim üzerime böyle mi kaldı? Ben o gün olanları açık ve net bir şekilde anlattım. Böyle şey olur mu?" ifadelerini kullandı.
Cinayeti inkar eden Burhanettin, "Şuan çok olmuş durumdayım. Bunlar gerçeği yansıtmıyor. Şu an şaşkınlıktan konuşamıyorum. Dilim damağım kurudu. Ben şu an şok oldum. Şok şok. Hiç ummadığım bir laf. Konuşmam bile değişti. Ben içeride sakin şekilde televizyona bakıyordum. Stüdyo adeta kafama göçtü" dedi. Emine ise "Burhanettin'in böyle durduğuna bakmayın. O da çok üzüldü. Vicdan azabı çekti. Önceki gün iyi günlerimizden Şaban'ın videolarını ona attım. Parmak izinden de çıkar böyle bir şey. Ben hala Burhanettin'i çok seviyorum. Nereye kadar kaçacağız? Nereye kadar duracağız? Ben can almadım. Burhanettin'in bana dediği, 'Ben her şeyi senin için yaptım Emine. Sana küfür etmesine dayanamadım' dedi. 'Olmayacak bir şey başımıza geldi' dedi. Böyle yaptığına bakmayın çok üzülüyor. Cesedi Burhanettin'in arabasındaki römork ile attık. Anneme tuvalete gideceğimizi söyledik. O da yaşlı olduğu için çok üstünde durmadı. Biz cesedi attık. Gidiş yolundaki sağa attık. Akşam cenazeyi attık. Sabah 5'te orada olan taşlarla elimize geçenlerle üzerini örttük. Uğradığımız yerde kamera yok. Burhanettin'e iftira atmıyorum. Aynen anlattığım gibi oldu. Cesedin olduğu yeri gösterebilirim" diye konuştu.
Cenazeyi, Muhabir Müge buldu
Mert, "Annem beni öğlene doğru uyandırdı. Olayı anlattı. Ben başta rüya sandım. Ben üst katta kalıyordum. Aşağı indim. Babamı yüzüstü yatarken gördüm. Elleri arkadan bağlıydı. Annem, anneannem, Burhan amca başındaydı. Bana 'bunu kaldırıp götüreceğiz^' dediler. Ben de ucundan tuttum. İlk depoya koyuldu. Sadece Burhan amca ve ben vardık. Kan görmedim. Sonrasında merdivende kana benzer bir şey vardı. Ben o olayın şokundayken korkarken, şaşkınken hiçbir şeyin farkında değildim. Yayla yoluna gittik. Bana sakin olmam gerektiğini, korkmamam gerektiğini söylediler. Çevre yolunda sağ tarafta taşlık bir alana bıraktık. Battaniyeyleydi. Atıldı. Ben Burhan amca, nenem, annem indirdik. Nenem yaşlı olduğu için kaldıramaz. Hiç aramızda konuşmadık. Ben panik ve korku içindeydim. Bana her seferinde korkma, sakin ol, bir şey yok' dediler. Benim hayatım mahvoluyor ve bunun sebebi annem, Burhan amca ve öz babam. Eğer babam bunları yaşatmamış olsaydı ben bunları yaşamazdım" dedi.
