İstanbul Tabip Odası’nın (İTO) iki çocuğun kızamık sebebiyle hayatını kaybettiğini bildirmesinin ve vaka sayılarının endişe verici boyuta ulaştığını açıklamasının ardından Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da salgına dikkati çekti, “Kızamık Covid’e benzemez. On tane aşısız çocuk varsa dokuzuna mutlaka bulaşır. Kızamığın kontrol altına alınması için aşılama oranı yüzde 95 olmalı” dedi.
Salgın riskine ilişkin açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şöyle konuştu:
“Türkiye’de 2007-2011 yılları arasında bu hastalık o kadar azalmıştı ki senede 4-7 vaka görür olmuştuk. Artan aşı retleri ile birlikte aileler çocuklarına aşı yaptırmak istemedi, bunun sebebi de aşı karşıtlarının doğru olmayan söylemleridir. Bu sebeple aşılama oranı giderek düştü.
“Aşı retlerinden sonra salgınlar yaşandı”
Bunun ardından 2013’te ve 2019’da kızamık salgınları yaşandı. Tüm dünyada da bu kızamık artışı bekleniyordu. Sağlık Bakanlığı’nın Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirdiği verilere göre 2023’ün ilk üç ayında 447 vaka görüldü. Avrupa bölgesinde Tacikistan ve Rusya’dan sonra üçüncü sıradayız. En çok vakanın görüldüğü ülke ise Hindistan, Hindistan’dan sonra ise bizim ülkemize giriş çıkışların yoğun olduğu Pakistan, Afganistan ve Irak.
Kızamık Covid’e benzemez. Kızamık su çiçeği ile birlikte dünyada en çok bulaş özelliği taşıyan iki hastalıktan biridir. Bir kızamıklı çocuk diyelim ki bir sınıfa girdi ve orada on tane aşısız çocuk var, dokuzuna mutlaka bulaşır. Kızamığın kontrol altına alınması için aşılama oranı yüzde 95 olmalı.
“Düzensiz göçmenler aşılama oranına dahil değil”
Bu oranın altına inerse salgın başlar. Türkiye’de 2020’de aşılama oranı yüzde 98, bu yıl oran yüzde 96’ya düştü. Ancak düzensiz göçmenlerin büyük bir kısmı bu orana dahil değil. Aşılama oranları çok az bile düşse risk altındayız. Aşı karşıtlarının söylemleri sebebiyle çocuğuna aşı yaptırmak istemeyen aile sayısı 2007’de 183’tü, 2017’de 40 bine ulaştı. Şu an ki rakamı bilmiyoruz çünkü Sağlık Bakanlığı açıklamadı.”