Özel Haber: Sümeyye Aksu
AFAD, merkez üssü Gemlik Körfezi olan 5.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. Deprem Bursa ve İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi genelinde hissedildi. Deprem sonrası akıllara olası İstanbul depremi geldi. Marmara’da yaşanan bu depremin etkilerini ve olası İstanbul depremiyle ilgili Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu Elips Haber’e açıklamalarda bulundu.
“Türkiye tam bir deprem kıskacında”
Elips Haber’e değerlendirmelerde bulunan Kasapoğlu, Gemlik’teki sarsıntının, beklenen İstanbul depremini tetikleyip, tetiklemeyeceğini söyledi. Gemlik depreminin orta büyüklükte bir deprem olduğunu ve artçılarının fazla olmayacağına dikkat çeken Kasapoğlu, “Kamuoyunun bilmesi gereken gerçek şu ki; Türkiye bugünlerde tam bir deprem kıskacında. Doğudan batıya, güneyden kuzeye aktif faylarımızda her an irili ufaklı birçok depremi bekleyebiliriz. Çünkü Türkiye’de ki depremleri tetikleyen ana mekanizma Anadolu’nun Güney Doğusu’ndaki Arap Plakasının kuzeye doğru hareket etmesidir. Ne yazık ki bugünlerde Arap Plakası hareketli ve bu hareket sonucunda Anadolu, Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Doğu Anadolu Fayı arasında sıkışarak Batı’ya doğru kaymakta. Bu da Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fayı üzerindeki depremleri tetiklemekte” dedi.
“Doğrudan İstanbul depremini tetiklemesi söz konusu değil”
Gemlik’teki depremin orta büyüklüğünde bir deprem olduğunu kaydeden Kasapoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;
“Kuzey Anadolu Fayı Marmara’ya girdikten sonra 3 kola ayrılıyor; Kuzey kolu, orta kolu ve güney kolu. Bu deprem orta kol üzerinde olmuştur. İstanbul için beklediğimiz deprem ise Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara içindeki kuzey kolu üzerindedir. Onun için doğrudan İstanbul depremini tetiklemesi söz konusu değil. Dediğim gibi Arap Plaka’nın harekatı Türkiye’nin tümünü etkilemekte”
“Önlemleri hiç zaman yitirmeden almamız gerekiyor”
İstanbul depreminin bu tetiklemelerin hedefinde olduğunu da dile getiren Kasapoğlu, “Ama ne zaman olacağını kestirmememiz kesinlikle mümkün değil. O nedenle hep söylediğim gibi hem hiç olmayacak gibi hem de hemen yarın olacakmış gibi almamız gereken önlemleri hiç zaman yitirmeden bir an önce almamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
