Son 50 ankette birinci çıktığını, konserler üzerinden bilerek kendisine yönelik saldırılar olduğunu ifade eden Yavaş "Son anketlerde ben birinci çıkıyorum. Ancak son dönemde bize acımasız bir saldırı var ve bu maalesef sağlı sollu yapılıyor” dedi.

Bakan Kurum, Avustralyalı mevkidaşı Bowen ile görüştü Bakan Kurum, Avustralyalı mevkidaşı Bowen ile görüştü

“Bize acımasız bir saldırı var”

Keçiören Cemevi açılışı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yavaş'ın konuşmasından öne satırlar şöyle;

"Konser iddialarına yönelik hesaplamalarla ilgili Pazartesi günü saat 15.00'te detaylı bir açıklama yapacağız. Kendi dönemimde kendi bürokratlarla ilgili teftiş yaptırdım, yaptırıyorum. Herkes soruşturma açabilir biz şeffaf bir şekilde her şeyi açıklıyoruz.

Bütün ihalelerimizi mutlaka inceletiyoruz. Bu ihaleleri yapanlar Kültür Dairesi'dir. Muhalif belediye meclis üyeleri 109 tane hakkımda şikayet dilekçesi vermiş. 101 tanesi takipsizlikle sonuçlanmış. 8'inin incelemesi devam ediyor.

Türkiye'de yolsuzluğun kaldırılması ve yok edilmesi için en büyük çalışmalar yapmak istiyoruz. Allah milletin karşısına bu kadar görev yapıp da çıkamayacak duruma getirmesin.

Sayın genel başkanımız bu açıklamayı yaptıktan sonra ancak ben Ankara Adliyesi'ne böyle bir çalışmanın olduğunu haber verdim. 2021'de de yapmıştım. Cevap vermemişlerdi, yine verdim dilekçeyi.

Son anketlerde ben birinci çıkıyorum. Ancak son dönemde bize acımasız bir saldırı var ve bu maalesef sağlı sollu yapılıyor. Cumhurbaşkanının yaptığı konserleri de karşılaştıralım hodri meydan"

"Mutlaka parlamenter sisteme dönmek zorundayız"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yaptığı konuşma şu şekilde:

 "Çekilen sıkıntılardan bahsedildi. Aslında insanlar yaptıkları anayasayla bir toplumsal sözleşmeyle bir yetki veriyorlar. Cumhurbaşkanı seçiyorlar. Eskiden başbakanı seçiyorlardı. Belediye başkanı seçiyorlar. Diyorlar ki ‘Bizden aldığınız bütçeyi bizim istediğimiz doğrultuda harcayın’ diyorlar. Dolayısıyla seçimde birini görevlendiriyorlar. O yönetici artık seçildikten sonra kendi dünya görüşünün, kendi dünyasının fikrini hiçbir şekilde toplumdaki hiç kimseye dayatamaz. Çünkü Allah herkesi farklı farklı yaratmış. Herkesin farklı farklı düşünceleri olur. Yöneticinin bunlara saygı duymak duymakta başka yapacağı hiçbir şey yok. Diyor ki vatandaş ben sizi memur tayin ettim, başımıza getirdim. Bizden aldığınız bütçeyi harcayacaksınız. Biz sizden güvenliğimizi sağlamanızı istiyoruz. Biz sizden bize iyi bir sağlık hizmeti vermenizi istiyoruz. Biz sizden bize iyi bir milli eğitim, çocuklarımızın iyi yetişeceği okullar yapmanızı istiyoruz. Kısacası bize güzel bir hayat vaat etmenizi, bunu tasarlamasını istiyoruz. Ama bunu yaparken lütfen benim inancıma, yaşantıma karışma. Benim inancımın, benim yaşamak istediğim ne varsa bunların önüne aç diyoruz. Şimdiye kadar bu zorluklar yaşandı. Allah nasip ederse inşallah önümüzdeki günlerde yapılacak bir erken seçimden sonra mutlaka parlamenter sisteme dönmek zorundayız. Bunu da yapacak kararlılığını görüyoruz vatandaşımızda. Yerel seçimler bunun öncüsü olmuştur. Ve her kesimden oy alınmıştır. Her kesimden oy nasıl alınmıştır? Ankara Büyükşehir’i yönetirken bir tek Allah'ın kurulunun ne inancını, ne kökenini, hiçbir şeyini sorgulamadık. Nereye oy verdiğini sorgulamadık. Herkese eşit baktık ve hizmet götürdük. Ankara halkı da bunun cevabını sandıkta çok güzel bir şekilde verdi. Demek ki insanları ayırmazsanız, onların yaşantısına, hayatına karışmazsanız bu vatandaş gereğini yapıyor. Demek ki ölçü nedir? Herkese eşit davranmak, vatandaşların hiçbirisini ayırmamak. Adaleti tesis etmek, adaletsizliğinin önündeki engelleri kaldırmak, yargı, yürütme ve yasama arasındaki dengeyi kurmak. Maalesef şu anda hepsi tek elde toplanmış gibi görünüyor. Bunun da çaresi yeniden o eski itiraz edilen sistemleri ortadan kaldırarak itiraz edilen kısımları yok ederek yeniden güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmekten başka çare yoktur. Bir kişi her şeyi bilemez. Mutlaka ve mutlaka fren ve denge unsurunun olması gerekir."

Kaynak: Haber Merkezi