Mansur Yavaş, seçim çalışmaları kapsamında CHP'nin Çankaya adayı Hüseyin Can Güner ile Dikmen Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışına katıldı. Yavaş, 2019'daki seçim öncesinde 25 yıl boyunca Çankaya'nın, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden hizmet alamadığını söyleyerek, "Çankaya'nın Ankara Büyükşehir'den 25 yıllık alacağı vardı. 25 yıldır, 'Çankaya onlara oy vermiyor' diye hizmet gelmiyordu. İşte bu zihniyet yönetti, 25 yıl boyunca. 'Az oy verene az hizmet, çok oy verene çok hizmet' diye milleti aldattı. 'Niye aldattı' diyorum, zannedersiniz ki, çok oy aldığı yerlere çok hizmet etmiş. Geçen Çubuk'taydım. Çok kalabalık ziyaretçimiz vardı. Hepsini anlattım. Siz hep yüzde 70-80 oy verdiniz. Onlar da dediler ki; 'Çok oy aldığımız yere çok hizmet ediyoruz.' Onlar hizmet ettiyse bizim bu 5 yılda yaptığımız hizmet neyin nesi? Dağa taşa asfalt yaptık. Kanalizasyon suyu olmayan köy bırakmadık Çubuk'ta. Dolayısıyla değerli hemşehrilerim, böyle belediye başkanlığı olmaz. Seçildikten sonra parti rozetini çıkarırsanız, nerenin neye ihtiyacı varsa, 'Önce insan sağlığı, insan hayatı' diyerek göreve başlarsınız. Çöp projeler yapıp 'Eser bırakıyorum' demezsiniz" ifadelerini kullandı.

Dikmen Vadisi'nde kentsel dönüşüm kapsamında evleri yıkılmış pek çok hak sahibinin geçmiş dönemlerde mağdur edildiğini belirten Yavaş, "10-15 yıl beklediler. Hem belediye çok kira ödedi. Ödediğimiz kiralar da onlara yaramadı. Belediyeden de 6 katrilyona yakın para çıktı. Öncelikleri başka şey oldu. Yurt dışından getirdikleri bitkilere para verdiler, plastiklere para verdiler, çöp projelere para verdiler. Çünkü onlar görünüyor. Burada yapmadıkları konutların hak sahiplerinin feryadını kimse duymadı. Biz gelir gelmez baktık, belediyemizin 14 bin hak sahibine borcu var. 'Eski dönemden kalma' deyip bakamazdık. Devlette devamlılık esastır ve derhal bunların çalışmasına başladık. Mamak'ta 4 bin konutun temelini attık. Fakat ekonomik sıkıntı nedeniyle hükümet müteahhitlere vazgeçme hakkı tanıyınca, maalesef müteahhitler vazgeçti ama bin kadarını inşallah dönemimizde tamamlamış olacağız" dedi.

Yavaş, görev süresi boyunca şeffaf ihaleler yaptıklarını ve halka hesap verdiklerini kaydederek, "Web sayfamızdan kuruşuna kadar bütün harcamalarımız görünüyor. Herkes, kime kaç para verdiysek bunu görüyor. Bazı büyük projelerin pankartını asarak vatandaşı bilgilendiriyoruz. Bunu bir borç olarak görüyoruz. Çünkü benim aldığım maaş, sizden geliyor. O yatırımlara harcadığınız para da sizden çıkıyor. Madem parasını siz veriyorsunuz, hesap vermek boynumun borcu değil mi? Nereye harcadığını göstermek boynumun borcu değil mi? Bunlar belediyeciliği öğrenecek. Hesap vermeyi de öğrenecek. Bu nedenle ilk iş olarak Türkiye'de ilk defa, 2019'daki mal varlığım nedir, 2023’teki mal varlığım nedir, açıkladım kamuoyuna. Rakiplerimizden hala ses yok. Niye açıklamıyorsunuz? Siz de uzun süredir kamu görevi yapıyorsunuz. Belediye başkanlığı yapıyorsunuz. Belediye başkanı olmadan önceki servetinizle, şimdiki servetinizi neden açıklamayasınız? Halkın bunu bilmek en doğal hakkıdır. Eğer açıklamazsanız, şaibe altında kalacaksınız" diye konuştu.

31 Mart 2024 sonrasına ilişkin öngörülerini anlatan Yavaş, şöyle konuştu:

"31 Mart'tan sonra ne olacağını ben size söyleyeyim. Simit parasını 15 liraya çıkarttı, zam yaptı ya Fırıncılar Odası. Bakanlığa çağırdılar. 'Hemen indirin. Zammı şimdi uygulamayın. 1 Nisan'dan sonra uygulayın.' Bu neyi gösteriyor? Hepimizi 1 Nisan'dan sonra aşırı zamlar bekliyor. İşte bunun önüne geçmenin bir tek yolu, hükümeti ikaz etmektir. Ankara çapında ikaz etmektir. Yanlış yaptıklarını sandıkta göstermektir. Belediye meclisinin çoğunluğu bize vermektir. Başka türlü olmaz. Nasıl olsa, 'Ne yazsak oy veriyorlar' deyip, fakir fukaranın üstüne o zamları bindirmekten hiç çekinmeyeceklerdir. Belli firmaların milyarlar tutan vergilerini silerken emekliden parayı esirgeyip, yine zamları garibanın üstüne yükleyecekler. Başkent Kart çıkarttık, projem yok ya. Utanıyorduk, paket dağıtılırken. Böyle paketleri verirken resim çektirip bunları yayınlıyor, 'Şu kadar destekte bulunduk' diye. İnsan onuruna aykırı. Başkent Kart'ı çıkarttık. 3 yıldır düzenli şekilde destek oluyoruz. Hem esnafı da ayakta tutuyoruz. Kırtasiye desteğinde bulunuyoruz, kırtasiyeciler kazanıyor. Et desteğinde bulunuyoruz, kasaplar kazanıyor. Bu kartlardan gelen komisyonun yüzde 100'ü belediyeye geri dönüyor. Şu ana kadar 33 milyon lira geri döndü. Değerli hemşehrilerim, pandemi döneminde devraldık belediyeyi. Zaten ekonomik sıkıntı vardı. Herkese el uzattık. Dediler ki; 'Yardımları kesecek.' Biz de söz verdik, 'Hayır artıracağız' diye. Dolayısıyla pandemi etkisiyle insanlar işsiz kaldı. İnsanlar aç kaldı. Büyük bir dayanışmayla hiçbirisinin aç kalmasına müsaade etmedik. Baktık ki, insanların cebinde para yok. İş yerleri kapanmış. O günden beri Ankara'da 200 bin aileye düzenli şekilde 3'er ay müddetle doğal gaz ücreti yatırıyoruz, üşümesinler, diye. 200 bin aileye aynı şekilde et desteğinde bulunuyoruz. O ailelerin çocukları, sadece makarnayla beslenmesin diye."

Büyükşehir Belediyesi bütçesine merkezi bütçeden metro inşaatları için 3 bin lira ayrıldığını söyleyen Yavaş, "Çeyrek altın alamazsınız. Ondan sonra pankart asmışlar, 'Keçiören-Havaalanı metrosunu biz yapacağız' diye. Elinizden tutan mı var? Çıkmış şikayet ediyor televizyonda, 'Dünyada havaalanına metro olmayan tek kent Ankara' diye. Sanki ben yönetiyorum, hükümeti ben mi yönetiyorum? Ulaştırma Bakanı ben miyim? Niye söylemiyorsunuz bakanlara? Niye yaptırmıyorsunuz, madem utanılacak bir durum? Ben mi utanacağım, siz mi utanacaksınız? Değerli hemşehrilerim, görünen o ki, kendi anketleri bile büyük bir arayla seçimi kazanacağımızı gösteriyor. Evet, büyük bir rekor oyla geleceğiz; ama eksiğimiz meclis üyeliği, bir tek meclis üyeliği eksik gelmemeli. Çok üzülürüz sonra" dedi.

Kaynak: DHA