Fas'a 28-30 Ekim'de yapılan resmi ziyaret kapsamında Macron'a, eşi Brigitte Macron ve aralarında Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'nun da olduğu heyet eşlik etti.
Ziyaret kapsamında Macron, 29 Ekim'de Fas Meclisinde yaptığı konuşmada, Batı Sahra bölgesinde Fas'ın egemen olduğu yönündeki görüşünü yineledi.
Macron, Batı Sahra'nın mevcut durumunun ve geleceğinin, Fas'ın egemenliği çerçevesinde şekillenmekte olduğunu ifade etti.
Fas'ın Batı Sahra için 2007'de önerdiği "genişletilmiş özerklik" planının adil, kalıcı ve müzakere edilen bir siyasi çözüme varmanın temelini oluşturduğunu belirten Macron, Fransa'nın Fas'ı uluslararası kuruluşlar nezdinde desteklemek için bu tutumu benimseyeceğini kaydetti.
Bu tutumun kimseye karşı düşmanca olmadığını savunan Macron, yakın zamanda Batı Sahra'ya Fransız yatırımlarını yönelteceklerini duyurdu.
Batı Sahra bölgesinde Fas'ın egemenliğini tanıyan görüşünü bildirmesinin ardından Fas Meclis üyeleri Macron'u ayakta alkışladı.
Fransa Dışişleri Bakanlığının sitesinde yer alan bilgiye göre, Fas'a ayrılan sayfadaki harita 29 Ekim'de güncellendi. Sitedeki mevcut haritada, Batı Sahra bölgesi, Fas'ın toprakları içinde yer alıyor.
Fransız basınındaki haberlere göre, Bakanlık, sitesinde yer alan güncel haritada Batı Sahra'yı Fas'ın geri kalanından ayıran noktalı çizgileri bu hafta kaldırdı.
Fransa Dışişleri Bakanı Barrot da 29 Ekim'de Faslı mevkidaşı Nasır Burita ile yaptığı basın toplantısında, Batı Sahra'daki konsolosluk ve kültürel faaliyetlerini artıracaklarını belirtti.
Barrot, bölgede Alliance Française derneği açılacağını duyurdu.
Batı Sahra ve tarihten gelen sorunlar
Fas'ın 1975'te eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Rabat yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.
Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunurken, Polisario Cephesi Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor.
Polisario Cephesi, 1991'de Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu. Ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Sahra'nın statüsüyle ilgili görüşmeler başarıya ulaşamadı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 25 Temmuz'da tahta çıkışının 25. yılı münasebetiyle Kral 6. Muhammed'e yazdığı mektupta, Fransa'nın, Fas egemenliği altındaki özerklik planını, Batı Sahra sorununun çözümü için uygun çerçeve olarak gördüğünü belirtmişti.
Cezayir, Fransa'nın Fas'ın Batı Sahra konusundaki özerklik planına destek vermesi kararından "büyük üzüntü duyduğunu ve güçlü şekilde kınadığını" açıklarken, 30 Temmuz'da Paris Büyükelçisini çekme kararı almıştı.
Fransa ve Cezayir arasında Batı Sahra dışında çözüm bekleyen tarihi sorunlar da bulunuyor.
Bu sorunlar arasında, Fransız yetkililerin yıllardır vermeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris'teki İnsan Müzesi'nde bulunan halk devrimi liderlerinin kafataslarının iadesi, Fransa'nın 1960 ve 1966 yılları arasında Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat ödenmesi, Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulması yer alıyor.