2 Haziran’da uygulanacak sınav için süre daralırken Türkiye’nin dört bir yanındaki adaylar nefeslerini tutmaya başladı. Ankara Bilim Üniversitesi Eğitim ve Kariyer Uzmanı Öğr. Gör. İsmail Yolcu, sınav yaklaşırken velilerin ve öğrencilerin dikkat etmesi gerekenleri Elips Haber’e yanıtladı.
Sınav hakkında merak edilenler
LGS 2024’e bu sene toplam kaç öğrenci girecek? Sınav nasıl olacak?
Bu yılki LGS’ye toplam 1 milyon 39 bin öğrenci katılacak. LGS 2024 2 Haziran’da sözel ve sayısal olmak üzere iki oturum halinde yapılacak. Liselere Geçiş Sistemi (LGS), sözel ve sayısal alan olmak üzere 2 Haziran 2024 Pazar günü 2 oturumda gerçekleştirilecek.
Yurt içi ve yurt dışında tüm sınav merkezlerinde Türkiye saati ile birinci oturum 09.30'da, ikinci oturum ise 11.30'da başlayacak. Birinci oturumda sözel alan soruları yer alacak ve süre 75 dakika olacaktır, ikinci oturumda ise sayısal alan soruları yer alacak ve süre 80 dakika olacaktır.
Toplam kaç soru sorulacak?
Soru dağılımı aşağıda belirtilen şekilde olacaktır:
Birinci Oturum Sözel Alan: Türkçe 20 soru, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük 10 soru, din kültürü ve ahlak bilgisi 10 soru, yabancı dil 10 soru olmak üzere toplam 50 soru.
İkinci Oturum Sayısal Alan: Matematik 20 soru, fen bilimleri 20 soru olmak üzere toplam 40 soru olmak üzere TOPLAM 90 soru sorulacaktır.
Sınav sonuçları ne zaman açıklanacak?
28 Haziran 2024 Cuma günü açıklanacak. Bu yılki LGS sınavı, 2 Haziran Pazar günü, önceki yıllardan farklı olarak merkezi sınav formatında ama öğrencilerin kendi okullarında girmedikleri şekilde yani farklı okul binalarında yapılacak. Sınav sonuçlarının açıklanacağı 28 Haziran'da merkezi sınavla öğrenci alacak ortaöğretim kurumlarının kontenjanları da belli olacak.
Veliler ve öğrenciler son 1 ay ne yapmalı?
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin ile yapmış olduğum görüşmede öne çıkan en önemli vurgu, LGS’de çıkacak olan soruların tamamı, öğrencilerimize bakanlık tarafından verilen ders kitapları müfredatı içerisinden çıkacak açıklaması oldu.
Buradan yola çıkarak, diğer öğrenciler çok şanslı, ben şanssızım şeklinde bir duygudurum yaşanmamalı. Aslında okuluna devam eden, öğretmenlerini dinleyen, okul yazılılarını geçen her öğrencinin normal şartlar altında eşit olarak girecekleri bir sınav olacak 2024 LGS.
Unutmadan şu noktaya da değinmek isterim. Bu yıl malûm öğrenciler kendi okullarında sınava girmeyecekler. Farklı okullarda girecekler. O nedenle, kalan sürede mümkün olduğunca farklı kurumların düzenlediği deneme sınavlarına başka binalarda girsin sevgili öğrencilerimiz. Bu konu çok önemli.
Ayrıca özellikle önceki yıllarda çıkan LGS sorularına bakılmasıdır. Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken en önemli konu 2024 yılında yaşadığımız acı depremden dolayı 2023 LGS’de ikinci dönem müfredatının sınavda sorulmaması nedeniyle özellikle 2022 yılı baz alınmalı. Ama benim asıl önerim Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenli olarak kendi web sitesinden paylaşmış olduğu 2024 LGS için örnek sorular üzerinden çalışmalarını şekillendirmeleri en doğrusu olacaktır.
Yayınlanan en son örnek sorular incelendiğinde Türkçe dersi birinci sorusunun cevap şıkları hariç (Fuat Sezgin görselli olan soru) sadece sorudaki toplam kelime sayısı 180, yine Matematik dersinde yayınlanan örnek sorulardan ikincisinin cevap şıkları hariç sadece sorudaki toplam kelime sayısı 79. Peki bu ne anlama geliyor? Tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kelime ve satır sayılarının oldukça fazla olacağı bir LGS’nin öğrencilerimizi beklediği anlamına geliyor.
Ülkemizin eğitim sistemi hem LGS’de hem YKS’de artık şunu istiyor: Okuduğunu en hızlı anlayan, ilk okuduğunda anlayan, okuduğunu en iyi yorumlayan beyinlerin ülkemizin güzide liselerinde, üniversite ve bölümlerinde okumasını istiyor. Aslında mantık şu: Biz 3 satır da 5 satır da sorsak nasıl olsa birileri bu sınavları kazanıyor. Ama ülkemizin yarınlarını emanet edeceğimiz pırıl pırıl gençlerimiz arasından en yetenekliler, en çok kitap okuyanlar, en disiplinliler, en iyi psikolojik sağlamlığa sahip olanlar söz sahibi olsunlar isteniyor. Bence doğrusu da yapılıyor.
Veee… Aileler… Evlatlarını okul öncesinden, 8. Sınıfa kadar destekleyen, onlara imkanlar sunan bizim güzel ülkemizin vefakar anne-babaları… Kalan son 3-4 haftada aslında onlar da sınava giriyorlar… Peki hangi sınava?: “İletişim sınavına”
Ailelerin kurdukları ya da kuramadıkları cümleler maalesef sınavlara hazırlanan öğrenciler üzerinde olumsuz bir etki bırakmakta.
“Ben seni en iyi okullara gönderdim, ben sana özel dersler aldırdım, ben seni özel kurslara gönderdim, ben, benn, bennn şeklinde başlayan ama aslında analık-babalık görevi dışında öğrencileri ile nitelikli iletişim kurma kaygısı taşımayan ve maalesef ebeveyn-evlat ilişkisini satın alan-öğrenci düzeyine indirgeyen gereksiz, yargılayıcı, küskünlük, kızgınlık zemini hazırlayan binlerce cümle yine bir LGS öncesi evlerin penceresinden sokaklara, caddelere ve nihayetinde öğrencilerin sınava girecekleri okullarda bulunan sınıfların penceresinden gelip yapışacak… Ve öğrenciler optiklerdeki kutucuklara doğru cevaplarını karalarken, aileleri tarafından karalanmışlıklarını da kuşkusuz sınav esnasında soru çözdükleri sıralar üzerinden toplayacaklar.”
Değerli anne-babalar unutmayın ki LGS’ye artık sayılı günler varken, ailelerin doğru, istikrarlı, basit ve net kurdukları cümleler öğrencilere emin olun çözdükleri matematik ve Türkçe netlerinden daha çok katkı sağlayacak.
Veliler ve öğrenciler sınav öncesi son 1 hafta ne yapmalı?
Sınava akademik bilgi yüküyle girmekten daha önemli bir şey var ki o da “Sınava psikolojik üstünlükle girmek!” Bu üstünlük duygusu kesinlikle sınavın tamamını etkileyen bir faktör. Bu nedenle sınavdan bir gün önceki öğrencilerin odalarında, kendi yataklarından başlayıp, sınav sabahı kahvaltı sofrasına, ardından okul binasına kadar geçen süreci kapsayan SINAV YOLCULUĞU çok önemli. Özellikle sınavdan önceki son 12 saati öğrencilerin iyi yönetmesi sınav müfredatı kadar önem taşımakta.
Sınav sabahı kahvaltı provasını muhakkak cumartesi sabah yapmalı, cumartesi sabah yapacağımız kahvaltının aynısını Pazar günü de yapmalıyız.
Sınav esnasında giyeceğimiz kıyafetleri mümkünse sınavdan bir gün önce hazırlamalıyız.
Artık sınavdan önceki iki ya da üç gün öncesinde ders çalışılmamalı. Sınavdan bir gün önce öğrenciler soru, test, deneme sınavı gibi doğrudan soru çözme eyleminde bulunmamalı. Çünkü çözemedikleri her soruda “eyvah, bak gördün mü sınava bir gün varken ben çözemiyorum, sınavı kesin kaybettim!” tarzında moral ve motivasyon bozucu durumlarla karşılaşabilirler. Tabi ki insan beyni bir gün sonraki gerçek sınava odaklandığı için bir gün önceki test ve deneme sınavlarına odaklanamayacak ve bu tip durumlarla karşılaşabileceklerdir. Bu nedenle şunu öneriyoruz öğrencilerimize: “Sınavdan birkaç gün önce unuttuğunu zannettiği, tereddüte düştüğü derslere ve o derslerin konularına soru çözerek değil ama konu anlatımlarına “göz atma” şeklinde tıpkı internette sörf yapar gibi hızlıca göz atabilirler. Zaten bu göz atmalar öğrencilere “tamam zaten biliyormuşum, unutmamışım” şeklinde özgüven de verecektir.
Sınav sabahı kesinlikle iyimser ve pozitif bir psikoloji ile güne başlamak çok önemli. Bunun için de sadece kendisi için değil bütün arkadaşları için başarı dileğinde bulunmak öğrencilerin kendilerini iyi hissetmelerine yol açacaktır.
Sınav anında ne yapılmalı?
En klasik tabirle her öğrenci en iyi olduğu dersin, en iyi olduğu konusundan sınava başlamalıdır. Kesinlikle sınav anında son anda taktik değiştirmemelidir.
En önemli uyarılarımdan bir tanesi şu olacaktır. Bugüne kadar bazı öğrenciler çoğunlukla kendi okulunda, kendi sınıfında LGS deneme sınavlarına girdiler. Ancak gerçek LGS sınavında ilk defa farklı bir okulda, dışarıdan, hiç tanımadıkları başka öğrencilerle ve farklı gözetmenlerin görev alacağı bir ortamda sınava girecekler; bu durum öğrenciler üzerinde bir huzursuzluk, gözetmenlerle gereksiz bir göz teması kurmaya dahi yol açabilecektir. Öğrencilerin “gözetmen” konusunda özellikle bir farkındalıklarının olması gerekmektedir. Gereksiz göz teması kurmaktan, başkalarının sınav öncesinde soracağı sorulara aşırı şekilde odaklanmamaları gerekmektedir.
Sınav anında öğrenciler okudukları bir soruyu, anlamadıkları zaman ikinci defa okurlar. Bu gayet normal bir durumdur. Ancak bir soruyu iki defa okuyup da anlamıyorlarsa, sınavın son bölümünde, çözdükleri bütün sorular bittikten sonra sorunun kenar boşluğuna eğer ben bu soruyu kesinlikle sonradan çözerim diyorlar ise yuvarlak daire içinde 1, eğer gerçekten zorlanacaklarını düşünüyorlarsa yuvarlak daire içinde 2 rakamı ile kodlama yapsınlar. Yani turlama tekniği dediğimiz teknikle sınavın son bölümünde soruların kenarlarında daire içerisindeki 1 numaralı soruları öncelikle çözmeye başlasınlar. O sorular bittikten sonra sırasıyla 2, hatta işaretleme yaptılar ise en zor anlamında kodladıkları 3 numaralı sorulara geçsinler.
Sınav anında zorlandıklarını hissettikleri anlarda kalemi bırakarak geriye yaslanıp 2 defa derin nefes alıp vermeleri öğrencilerimize iyi gelecektir.
Öğrencilerin salondaki diğer öğrencilerin soru kitapçığını hızlıca çeviriyor olmaları onların bütün soruları doğru yaptıkları, “eyvah herkes çözdü, ben çözemiyorum” hissinin oluşmasına sebep olabilir. O nedenle salondaki diğer arkadaşlarının sayfa çevirme sesleri, kalem sesleri, öksürme, tıksırma gibi durumlar karşısında kesinlikle rahat bir tavır sergilemeli ve kendi kitapçıklarına ve sınav anına odaklanmalıdırlar. Unutulmamalıdır ki her çevrilen sayfa belki de sonraki sayfadaki soruları görmek için öylesine de çeviriyor olabilirler.
Sınavın son 2 dakikasında soru çözmekten daha önemli bir şey var ki gerçekten önemli. Öğrencilerimiz son 2 dakikada optik kağıtlardaki kodlamaları, kitapçıklardaki isimlerini, kısacası sınavlarını geçersiz kılacak en önemli ayrıntılara son bir defa göz atmalıdırlar.
Ve en önemli uyarılardan bir tanesi daha… 09.30’da girecekleri sözel bölüm sınavından sonra 11.30’da başlayacak sayısal bölüm sınavından önce asla ve asla bitirmiş oldukları sözel sınavı ile ilgili karamsarlığa kapılmamalılar ve bina içerisinde sınava giren diğer öğrenci arkadaşları ile çıkmış oldukları sınavın sözel oturumunu değerlendirmemeliler. Sadece ve sadece imkan buldukça boyun egzersizleri, nefes egzersizleri ile saat 11.30’da girecekleri sonraki sınava odaklanmalılar. Tuvalet, su gibi ihtiyaçlarını giderdikten sonra imkanları varsa koridor vb ortamlarda minik yürüyüşler yapmalılar.
Ankara Bilim Üniversitesi Eğitim ve Kariyer Uzmanı Öğr. Gör. İsmail Yolcu
Sınav sonrası ne yapılmalı?
LGS’yi bir son olarak değil yeni bir başlangıç olarak görmeliler. Çünkü sınav sonucumuz ne olursa olsun herkesin eşit şekilde sıfırdan başlayacağı yeni bir lise hayatına merhaba diyeceğiz.
9. sınıf ülkemizde öğrenci tabiriyle “balayı sınıfı” olarak adlandırılmakta. Şöyle ki, öğrenciler “nasıl olsa zor bir LGS’den çıktım. Nasıl olsa üniversite sınavına (YKS) daha 4 yıl var deyip, adeta ailelerin gözlerine bakarak “lütfen bana bu yıl dokunmayın, hem dinlenip hem de eğleneyim” diyorlar. Aileler de kendilerince “haklısın yavrum!” deyip, 9. sınıfta öğrencilerine gerekenden daha çok tolerans gösteriyorlar.
Oysa unutulmamalıdır ki iki basamaklı üniversite sınavının birinci basamağı olan TYT (Temel Yeterlilik Testi)’nin neredeyse tamamı hatta ikinci basamağın AYT (Alan Yeterlilik Testi) temelini oluşturan kısımdır 9. sınıf müfredatı.
Aileler ne yapmalı?
Sınavdan bir gün önce öğrencilerle sınav hakkında hele de sınav sonrası “kazanamazsam ne olur?”, “ya sınavım kötü geçerse?” gibi çocuklarının soracakları sorulara asla cevap vermesinler. O tip bir ortam hazırlamasınlar. Ola ki bu tip sorular ile karşılaşırlarsa da biz senin emeklerine şahidiz, sen elinden geleni yaptın tarzında moral verici cümleler kursunlar. Hangi liseye gidersen git, asıl hedef üniversite ve o üniversitenin ve bölümün yolu yeni başlayacağın lisede geçireceğin verimli 4 yıl tarzında bir bakış açısını aktarsınlar çocuklarına.
Sınav sabahı kahvaltıda sakın ama sakın o güne kadarki kahvaltı kültürü dışında “süt, portakal suyu vb.” içecekler ya da fazladan bal, çikolata vs. ısrarında bulunmasınlar.
Anne ya da babadan eğer herhangi biri aşırı heyecanlı, stresli yani yüz ifadesi ve sesi ile dahi öğrenciye olumsuz bir duygu geçirebilecek düzeyde ise çocuğunuzu sınava en rahat olanınız götürsün.
Sınavdan önce yapılacaklar listesinin en başında çocuklarınızla yürüyüş yapmanız çok ama çok önemli. Kısa yürüyüşler yapmak öğrencileri oldukça rahatlatacaktır.
Çocuklarımızı okul bahçesine, sınav salonuna geleneksel asker uğurlama törenlerindeki gibi aşırı şekilde sarılarak değil, her zamanki gibi rahat bir duruşla uğurlayınız.
LGS sınavının bir son değil, yepyeni bir başlangıç olduğuna sık sık atıfta bulununuz.
Sınavdan sonra çocuğunuza “kaç net yaptın?” tarzında kesin yargı oluşturan sorular sormaktan kaçınınız.
“Soruların tamamını okumak önemli”
Benim altın önerim şu, sınav sorularını çözmek için önce anlamak, anlamak için doğru okumak gerekir. Yani bazı sorular var ki cevaplar paragraflarda saklı. O halde sorunun tamamını anlayarak okumalı ve cevap şıklarının tamamını okuduktan sonra cevaplanmalı. Bazı öğrencilerimiz maalesef ilk şıktan, ikinci şıktan sonrasını okumayarak cevabı bulduklarını zannediyorlar ve yanılıyorlar.
“LGS’de üç yanlış bir doğru cevabı götürürken, sınav öncesinde kuracağınız yanlış bir cümle çocuğunuzun sınavının tamamını götürebilir”
O halde anne-babalara çocuklarına kullanmaları için günün altın önerisi de benden gelsin, benim bir sözümü paylaşayım çocuklarına kullanmaları için: “Sınav sonucun ne olursa olsun LGS’den sonra yerleşeceğin lisede 4 yıl boyunca vereceğin emek ve verimli ders çalışman seni üniversiteli yapacak!”
Günün sözü ile de bitireyim… Değerli anne-babalar! Unutmayın ki LGS’de üç yanlış bir doğru cevabı götürürken, sınav öncesinde kuracağınız yanlış bir cümle çocuğunuzun sınavının tamamını götürebilir! Aman dikkat.