Pasifik Okyanusu'nun iki yakasında bulunan dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin'in ekonomik gidişatına yönelik belirsizlikler, fiyatlamaları zorlaştırmayı sürdürüyor.
FED'in hafta içi açıklanan temmuz ayı toplantı tutanaklarında, enflasyonun FED'in uzun vadeli hedefinin hala oldukça üzerinde olduğunu göstermesi dikkat çekti.
İş gücü piyasasının sıkı kalmasından dolayı çoğu katılımcının para politikasının daha fazla sıkılaştırılmasını gerektirebilecek önemli yukarı yönlü riskler görmeyi sürdürdüğü kaydedilen tutanaklarda, 2 üyenin geçen ayki kararda faiz oranlarının sabit bırakılmasını tercih ettiği açıklandı.
Fed'in faizi sabit tutması bekleniyor
Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in sonraki ay yüzde 90 olasılıkla politika faizini sabit bırakacağının beklendiğini belirterek, 2023 sonuna kadar yapılacak diğer iki toplantıya dair belirsizliklerin güçlü kalmayı sürdürdüğünü açıkladı.
Fed yetkilileri, hafta boyunca yaptıkları açıklamalarda karışık sinyaller vermeye devam ederken, Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, ilerlemeden memnun olduğunu ama enflasyon oranının hala yüksek seviyede bulunduğunu açıkladı.
Banka'nın bir faiz indirimine çok uzak olduğunu kaydedeb Kashkari, oranları daha fazla artırıp artırmayacaklarına karar vermek için verileri görmeleri gerektiğini belirtti.
Bahsedilen gelişmelerle enflasyonun hala hedeflenen düzeyin oldukça üstünde olması sonucu tahvil piyasalarında satış baskısı sürerken, artış eğilimini art arda 6. iş gününe taşıyan ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,30 ile son 16 yılın zirvesine ulaştı.
6 haftalık artış eğilimini sonlandıran Brent petrolün varili, haftayı yüzde 2,1 gerilemeyle 84,4 dolardan tamamladı. Altının ONS fiyatı yüzde 1,3 gerilemeyle 1.888 dolara düştü.
ABD, Jackson Hole'e kilitlendi
ABD'de pay piyasaları bu hafta negatif seyrederken, gözler Fed Başkanı Jerome Powell'ın Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu'nda yapacağı konuşmaya çevrildi.
Kansas City Fed tarafından 1978 tarihinden bu yana yapılan , dünya genelinden merkez bankası başkanları, maliye bakanları ve akademisyenlerin katıldığı sempozyumda, genel olarak güncel küresel ekonomik durum görüşülürken, para politikasının geleceğine yönelik değerlendirmeler ve muhtemel politika adımlarına yönelik yapılan yönlendirmeler dikkat çekiyor.
Powell'ın açıklamalarında, Fed'in muhtemel para politikası adımlarına yönelik ipuçları beklenirken, bahsedilen açıklamaların piyasalarda oynaklığı artırabileceği bekleniyor.
Bitcoin'de düşüş kaydedildi
Yılbaşından bu güne artış eğiliminde hareket ederek yatırımcısının yüzünü güldüren Bitcoin, önceki hafta SpaceX'in elinde bulundurduğu Bitcoinleri satmış olabileceğine yönelik haber akışıyla sert düştü.
Kripto para piyasasında haber odaklı oynaklık sürüyor. En büyük kripto para birimi olan Bitcoin'in fiyatı, son 2 günde yüzde 13,1 değer kaybına uğradı. Analistler, bahsedilen gerilemede Elon Musk'ın yönetimindeki SpaceX şirketinin varlıkları arasında bulunan Bitcoin'leri sattığına yönelik haber akışının etkili olduğunu ifade ederek, Çin'in emlak devi olarak bilinen şirketi Evergrande'nin New York'ta iflas mahkemesine alacaklılardan korunma başvurusunda bulunmasının piyasalarda endişeye neden olduğunu açıkladı.
Bahsedilen gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık yüzde 2,13, Nasdaq endeksi yüzde 2,59 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,19 değer kaybına uğradı. 28 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde, salı günü ikinci el konut satışları ile Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba günü imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), perşembe günü Chicago ulusal aktivite endeksi ile dayanıklı mal siparişleri, cuma günü Michigan tüketici güven endeksi verileri takip edilecek
Avrupa borsalarına Çin etkisi
Avrupa borsalarında önceki hafta satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bölgenin en büyük ticaret ortağı Çin'den gelen olumsuz haber akışı risk algısının artmasına yol açtı.
Bölgede halihazırda güçlü bulunan resesyon endişesine, Çin'de ekonomik aktivitenin daha da yavaşlayacağı ve bölgenin üretimini olumsuz etkileyebileceği korkusu eklenirken, Fed'in enflasyonla mücadelede hala önemli yol katetmesi gerektiği gerçeği yatırımcıların karar almasını zorlaştırıyor.
İngiltere'de sıkı para politikası süreci sürerken, yıllık enflasyon son 1,5 yılın en düşük seviyesine düştü. Ülkede yıllık enflasyon temmuz ayında yüzde 6,8 ile beklentilere paralel olurken, çekirdek enflasyon yüzde 6,9 ile değişkenlik göstermedi. Euro Bölgesi'nde temmuz ayı enflasyonu, beklentilere paralel olarak yıllIk yüzde 5,3 olarak ölçüldü.
ECB'nin faiz artışlarına devam edeceği tahmin ediliyor
Avrupa Merkez Bankası (ECB) para politikasına ilişkin beklentiler Banka'nın eylülde de faiz artışlarına devam edebileceği yönünde güçlenmeye başlarken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin eylülde yüzde 60 olasılıkla 25 baz puanlık faiz artışına gideceği bekleniyor.
Bir taraftan bölge ekonomilerinde durgunluk endişesinin baş gösterdiği, diğer taraftan enflasyonun hala hedeflenen seviyenin oldukça üzerinde bulunduğu Euro Bölgesi'nde bahsedilen fiyat artışları belirsizliklerin artmasına yol açtı.
Önceki hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 3,48, Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,63, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,40 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,93 azaldı.
Sonraki hafta pazartesi günü Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), çarşamba günü Almanya, Euro Bölgesi ve İngiltere'de imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik PMI ile Euro Bölgesi tüketici güven endeksi ve cuma günü Almanya'da büyüme verileri takip edilecek.
Asya borsaları geriledi
Asya tarafında pay piyasaları bu hafta Çin'de ekonomik aktiviteye dair devam eden endişelerle negatif seyretti.
Çin'de yükselen risk algısı dolar/yuan paritesini son bir yılın zirvesine taşırken, yuandaki değer kaybını önlemek adına Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) kamu bankaları aracılığıyla tarihindeki en güçlü müdahaleyi yapmış olabileceği belirtiliyor.
Gayrimenkul sektöründe borçlarını ödeyemeyen şirketlerin sayısı her geçen gün yükselirken, ülkenin bazı finansal kuruluşlarının benzer problemleri yaşamaya başlaması risk algısının artmasına yol açıyor.
Ülkede halihazırda yavaşlayan ekonomik aktivite endişelerin artmasına yol açarken, açıklanan şirket bilançoları olumlu işaretler vermiyor.
Buna göre, Çin'in en büyük teknoloji şirketlerinden Tencent Holding'in gelirleri beklentilerin altında kaldı.
Çin'de gayrimenkul sektöründe baş gösteren sıkıntıların ekonominin diğer alanlarına sıçrayabileceği olasılığı piyasalarda yakından izleniyor.
Japonya'nın öncü büyüme verilerine göre 2023'ün ikinci çeyreğinde Japon ekonomisi yıllık yüzde 6 büyüyerek öngörüleri geride bırakırken, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda yüzde 3,3 artış gösterererek beklentilere paralel kaydedildi.
Bahsedilen gelişmelerle haftalık Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,15, Çin'de Şangay bileşik endeksi yüzde 1,8, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,12 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 5,8 değer kaybına uğradı.
21 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde cuma günü Japonya'da açıklanacak Tokyo TÜFE verileri bulunuyor.
Yurt içinde gözler Merkez Bankası'nın faiz kararına çevrildi
Yurt içinde önceki hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2,61 gerilemeyle 7.513,29 puandan kapatırken, sonraki hafta gözler perşembe günkü Merkez Bankası'nın faiz kararına çevrildi.
TCMB Para Politikası Kurulu toplantısına yönelik AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) 250 baz puan yükseltilerek yüzde 20'ye çıkarılacağını bekliyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türk bankacılık sektörünün görünümünün negatiften durağana yükseltildiğini açıkladı. Moody's'ten yapılan açıklamada, hükümetin mayıs ayındaki seçimler sonrası Ortodoks politikaların uygulanmasına yönelik attığı adımların, Türk bankalarının faaliyet ortamını destekleyici yönde olduğu kaydedildi.
Moody's açıklamasında, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4,2 seviyesinde büyüme göstermesinin, enflasyonun ise yüzde 51 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği aktarılarak, "Avrupa pazarındaki görünümden dolayı 2023'ün ilk yarısında ekonomik yavaşlamaya rağmen Türkiye'nin güçlü ihracatı ve turizm sektörleri büyümeyi desteklemeye devam edecektir" ifadeleri kullanıldı.
Dolar/TL ise haftayı, bir önceki hafta kapanışa göre yüzde 0,91 artışla 27,1045 seviyesinden tamamladı.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.580 ve 7.750 seviyelerinin direnç, 7.500 ve 7.400 puanın destek konumunda olduğunu belirtti.
