Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, “Kılıçdaroğlu, genel başkanlık hedefinden vazgeçti mi?” başlıklı yazısında, Tüzük Kurultayı öncesinde CHP’de önemli gelişmeler yaşandığını kaydetti.
Selvi, “Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra partiyi olağanüstü kongreye götürüp, aday olmaması lazımdı. Kendi kontrolünde bir ekibe teslim edebilirdi. Ama yapmadı. Aday oldu yenildi. İlk turda çekilip, ikinci tura girmemesi gerekirdi. İkinci turda yarıştı, açık ara farkla yenildi. Kongreden sonra paralel genel merkez açmaması gerekiyordu. Belli bir düşünce kuruluşu kurabilirdi. 13 yıl CHP Genel Başkanlığı yapmış birisi olarak “Bilge adam” rolüne soyunabilirdi. Demirel gibi, “Bir bilen” olabilirdi. Ama o “bir bölen” gibi anlaşılacak bir mücadeleye girdi. Yurt gezilerine çıktı, parti içine yönelik açıklamalar yaptı. Yayınlara çıkıp, eleştirilerde bulundu” ifadelerine yer verdi.
Selvi’nin yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Yani gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikledi. Sonuç ne oldu?
1- Ekrem İmamoğlu ile işbirliği yapma konusunda geri adım attı. İmamoğlu’nun üstüncü tavrından rahatsız olduğu söyleniyor.
2- Özgür Özel’le ittifak arayışına girmedi.
Kadın kolları seçimi
Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde 500-550 delege vardı. Ancak ilerleyen süreç içerisinde bu gücü zayıfladı. Kadın kolları seçiminde bunu gördük. Özgür Özel’in adayı Asu Kaya, Kılıçdaroğlu’nun adayı Aylin Nazlıaka’yı hezimete uğrattı.
Ekrem İmamoğlu’nun elinde devasa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi bir güç var. Özgür Özel ise CHP’nin Genel Başkanı. Kılıçdaroğlu’nun gücü ne? Kendisini destekleyen milletvekilleri ve delegeler. Onlar da azalıyor.
Kılıçdaroğlu kulisi
Şimdi geldik bomba kulise.
Kılıçdaroğlu’nun yeniden CHP Genel Başkanı olma iddiasından vazgeçtiği söyleniyor. O nedenle Tüzük Kurultayı’nın seçimli kurultaya dönüşmesi için imza toplamayacağı ifade ediliyor.
Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanıyken kurultayı kaybetti. CHP Genel Başkanı olmadan gireceği bir kurultayı ise kazanma imkanının olmadığını görmüş olmalı ki, genel başkanlık rüyasına veda etti."