Turan, Türkiye'de kriket branşına büyük potansiyel olduğunu ve altyapıdan yetişen sporcu sayısının artmasının yanı sıra, uluslararası müsabakalara katılmanın Türk sporcuların tecrübe kazanmasına ve kriketin tanınmasına katkı sağladığını dile getirdi. Kriket hakemliğinin bazı zorluklar içerdiğini ancak genel olarak keyifli bir meslek olduğunu ifade eden Turan, kriket branşının geleceği hakkında Elips Haber’e konuştu.
Kriket nedir, nasıl oynanır?
Kriket 155 metreye 135 metre genişliğinde bir alanda oynanan 11'er kişilik iki takım halinde rekabet edilen İngiliz asıllı bir takım oyunudur. 1600'lü yıllarda İngiliz asillerinin oynadığı daha sonra sömürge devletlerine ulaştırdığı ve ardından dünya çapında genişleyen ve dünyada en çok takip edilen ikinci spor branşıdır. Kurallar bakımından basit olsa da dışarıdan izlenildiğinde zor bir oyun olarak gözükür. Bireysellik ön planda olan bu oyunda kişisel başarılar takımı ileriye taşırken içten hatalar takımı geri plana düşürebilir. Sırayla atış ve vuruş yapılan oyunda, vurucu takımın 11 oyuncusundan 10 oyuncusu elendiğinde taraflar yer değiştirir. Over denilen sistemlerden oluşan oyun genellikle yaygın olan 20 overlılık karşılaşmalarda vücut bulur. Vurucu takımın sayı toplaması sonucu rakip takımın bu sayıya ulaşması ya da oyuncularının hepsinin oyundan çıkartılmasından dolayı karşılaşma ya skorla ya da bütün oyuncuların elenmesiyle sonuç bulur.
“Krikete ilgi her geçen gün artıyor”
Kriket branşının geleceği ne durumda?
Kriket ülkemiz açısından geleceği gerçekten çok açık bir spor dalıdır. Özellikle son 3 yılda yapılan atılımlar sonucu okul spor salonlarında da altyapıdan yetişen sporcu sayımızın artması ve üst seviyelerde oynayan oyuncuların yılda en az bir kez yurt dışına çıkması hem sporcularımızın tecrübe kazanmasından hem de bu sporun ülkemiz açısından duyulmasına sebebiyet vermektedir. Biz kriketin oyuncuları olarak gelecek nesillere bu oyunu en doğru şekilde anlatmaya ve altyapıdan gelen sporculara elimizden geldiğince farklı teknikler öğretip yurt dışındaki deneyimlerimizi onlara ileterek onların gelişimlerine normalde kazanacakları kazanımlardan daha fazlasını kazandırarak katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Milli takımda bulunan sporcuların altyapıdan yetiştirilen sporculara sürekli antrenman yaptırması ve bu antrenmanlar sonucu yetişen sporcuların üst seviyelerde müsabakalara çıkması Türkiye için büyük bir atılımdır. Uluslararası kriket konseyinin son zamanlarda ülkemizde yapmış olduğu yatırımlar gerek malzeme gerek Türkiye şampiyonaları adı altında bu spor branşının daha fazla tanıtmamıza olanak sağlamaktadır.
‘’Hakemlik zor değil eğlenceli bir meslektir’’
Kriket hakemliğinin zorlukları ve çalışma zorlukları neler?
Kriket hakemlerinin zorlukları elbette bulunmakta fakat bu zorlukları aşmak için maç tecrübesi olan sporcuların genellikle hakemliğe yönelmesi ve bu işi gerçekten severek yapması talep edilmektedir. Şahsım adına sporcu olmam ve temelden yetişmem, ülkemiz için yurt dışına müsabakalara çıkmam, yurt dışındaki hakemleri ve oyuncuları görmem, oradaki oyuncularla iletişimde bulunmam ve bu oyunculardan öğrendiğim, hakemlerden öğrendiğim tecrübeleri dile getirip bunları arkadaşlarıma ve hakemleri anlatmam bir noktada sadece benim için değil Türkiye'de kriketin geleceği içinde gerçekten çok önem arz etmekte. Oyun bilgisi az olan sporcuların genellikle itirazları sonucu normalde bilmeleri gereken kuralları tekrar tekrar anlatmamız eğer bir zorluk olarak gözüküyorsa aslında gerçekten öyle değil. O insanlara bir şeyler katmak bize zorluk olarak gözükmemeli aksine bunu işimiz olarak yaptığımızı bilmemiz gerekmekte. Genel olarak baktığımız zaman hakemlik zor değil eğlenceli bir meslektir.
‘’Fiziksel ve mental olarak kendimizi çoğu zaman yorgun ve bitkin hissediyoruz’’
Çalışma koşullarına gelecek olursak yeterli hakem olmadığından dolayı veya hakem olan insanların çoğunun müsabakalarda görev almamasından dolayı bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Bu durumlar bizim için bir tecrübe olsa da fiziksel ve mental olarak kendimizi çoğu zaman yorgun ve bitkin hissetme durumumuz olabiliyor. Tabii ki bu durumlar kısa süreli oluyor.
Çoğu zaman güneşin altında olduğumuzdan genellikle sıcakla cebelleşmek zorunda kalıyoruz. Onun yanı sıra soğuk zamanlarda da maça çıktığımız oluyor. Kıyafetlerimizin varyasyonunun fazla olmaması gerek sıcağı ve gerek soğuğa karşı bazı dönemlerde gerçekten sıkıntı yaşamamıza sebebiyet veriyor. Maç sürelerinin uzun olmasından dolayı (ki bu süreler bazen 3 saati bulabiliyor) yorgunluk ve dinlenme fırsatının az olması bizleri gerçekten yıpratıyor.
Şimdiye kadar herhangi bir hakemin mobinge maruz kaldığını görmedim. Veyahut herhangi bir sporcunun antrenörün veya yöneticinin bu tarzda bir eylemde bulunabileceğine şahit olmadım. Kriket aslında fair play'in ön planda olduğu ve bu koşullar altında gerçekten saygılı bir şekilde yönetilen maçların oynandığı bir spor. Türk insanının mental ve bedenen bu spora gerçekten yatkın olması fakat yeterince bilinmemesinden dolayı üzüntülerimiz çok fazla. Umarız yakın zamanda bu spor branşı ülkemizde diğer ülkelerde olduğu gibi rağbette biner ve gerektiği değeri görmeye başlar. Biz temelden yetişen sporcuların antrenörlerin hakemlerin talepleri ve istekleri tamamıyla bu yönde olup gerçek manada yaptığımız organizasyonları arttırmaya çalışmamız ve bu organizasyonlarda gönülden çalışmamız bunun en açık örneğidir.