Özel haber: Büşra Sağlam
Türkiye’de akaryakıt, gıda ve ulaşıma gelen zamlarla beraber kreşlere de zam geldi. Kreş fiyatlarına ve kadınların iş hayatında yaşadıkları zorluklara değinen Prof. Dr. Tülin Oygür, “Ocak ayında 4 bin 800 lira olan bir kreş şu anda 12 bin liradır. Ankara' da özel kreş fiyatlar 7 bin ile 20 bin lira arasındadır” dedi.
Kreş fiyatlarının asgari ücretle yarıştığını belirten Prof. Dr. Tülin Oygür, “Ocak ayında 4 bin 800 lira olan bir kreş şu anda 12 bin liradır.#kreş #eğitim #kadın #işhayatı @BusraSa135790 @ckdgenelmerkez_ @Drtulinoygur pic.twitter.com/v1e8GHgboe
— Elips Haber (@elipshaber) July 20, 2023
Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, çalışan kadınların iş hayatında ve kreş fiyatlarının pahalı olduğu hakkında bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının tam metni şöyle:
“Kreş ücretleri asgari ücretle yarışmaktadır”
Türkiye ekonomisi yangın gibi, deprem gibi, su baskını gibi topluma ciddi zarar verecek bir afet halini almıştır! Ekonomimiz yanıyor, milletimiz de yanıyor! Ve her felakette olduğu gibi kadınlar, anneler iki defa yanıyor! Çok daha fazla kadınımıza üretim ve istihdama katmamız gerekirken, çalışan kadınlarımızın işlerini kaybetme tehlikesiyle yüz yüze gelmiş bulunuyoruz.
Çalışan kadını ve aileleri tehdit eden kreş sorunundan söz ediyoruz. Dayanılmaz hayat pahalılığı kreş fiyatlarını dar gelirli büyük kesimler için ulaşılamaz seviyeye çıkarmıştır. Özel kreş fiyatları asgari ücretle yarışmaktadır. Ocak ayında 4 bin 800 lira olan bir kreş şu anda 12 bin liradır. Ankara' da özel kreş fiyatlar 7 bin ile 20 bin lira arasındadır.
Yalnız Özel kreşler değil resmi kurumlara bağlı kreşlerde de son bir yıl içinde yüksek artışlar olmuştur. Bazı kurumlarda kreş fiyatı yüzde 200 artarak bir anda üç katına çıkmıştır. Bir üniversitede kreş ücretine geçen yıl yüzde 133 zam yapılmış, bu yıl da yüzde 185 zam yapılarak fiyatı 6 bin 500 liraya çıkarılmıştır.
Bu Ocak ayında MEB'nın özel okul ücretlerinde en fazla yüzde 65 zam yapılabileceğini belirtmiş olmasının hiçbir değeri yoktur, çünkü özel öğretim kurumları bu karara uymuyor veya uyamıyor. Kaldı ki yüzde 65 zam bile çok yüksektir. Geçen yıl 5 bin 800 olan özel kreş fiyatı yüzde 65 zamla dahi 9 bin 500 lirayı geçmektedir. Resmi veya Özel sektör olsun maaşlarda yapılan artışların fahiş kreş ücretlerine asla yetmeyeceği apaçık ortadadır.
“İki asgari ücretin girdiği bir hanede tek çocuğun dahi kreşe verilmesi artık imkânsızdır”
Türkiye' de işçilerin yüzde 50' den fazlası asgari ücretle çalışmaktadır. Maalesef emekçi sınıf üzerindeki sömürü bu boyutlara ulaşmıştır. İki asgari ücretin girdiği bir hanede tek çocuğun dahi kreşe verilmesi artık imkânsızdır. Bazı belediyelerde bulunan kreşlerin de kontenjanları çok sınırlıdır. Bakacak aile büyüğü de yoksa kadın için tek çare isini bırakmaktır. Şundan eminiz: Bu kreş zamlarıyla birlikte, küçük çocukları olan dar gelirli hanelerde şu anda annenin işi bırakması üzerine hesaplar yapılmaktadır. Kadının çalışma hakkının gaspıdır bu!
Ülkeye da yazıktır! Biz kadın çalışan sayımızı hızla artırmak zorundayız. Kadın istihdamında çoğu ülkenin gerisindeyiz, OECD ülkeleri içinde de en alt sıradayız. Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından bile azdır. "Ev isleriyle meşgul" kadın nüfusumuz 11 milyondur. Kadın için daha konforlu sayılan kamu sektöründe dahi çalışanların ancak dörtte biri kadındır.
Büyük ekonomik açmazımız içinde sosyal bir yara olmaya doğru ilerleyen kreş sorununun nedeni piyasa sistemidir. Serbest piyasa ekonomisi en büyük darbeyi kadına indirir. Atatürk'ten sonra gelen iktidarların devletin ekonomideki gücünü tasfiye etmesi ve ülkemizi emperyalist kapitalizmin piyasa ekonomisine teslim etmesiyle emekçi kesimler üzerindeki sömürü artmış, kadın da iyice ezilmiştir, "Devlet ne kadar itilirse kadın o kadar ezilir" gerçeği yine hükmünü sürdürmüştür.
Son genel seçimde, Türkiye'nin ekonomi gidişatı ortada iken rakip iki siyasi bloğun da devletçiliği reddeden küresel sistemde kalarak düzlüğe çıkacağımıza milletimizi ikna etmiş olması, ayrı bir acı durumdur. Şimdi sanayicisinden memuruna milletçe, küresel piyasa sisteminin dayattığı ağır şartlarla boğuşuyoruz.
“Devletten, başta kreş olmak üzere güçlü destek bekliyorlar”
Kadınlarımızın çalışma hayatını tehdit eden kreş sorununda çözümün adresi devlettir demekte ısrarcıyız. Çocuk doğurmak ve büyütmek milleti, toplumu, geleceği üretmektir. Kadına has bu vasfın kadının çalışma hayatına katılmasını engellemesi ancak devletin müdahalesiyle mümkündür.
Kadınlarımıza sorduk, illa çalışmak, üretmek istiyorlar. Derneğimizin düzenlediği Üretim ve istihdamda Kadın Zirvelerinden çıkan sonuçların başında, kadınlarımızın yaşadıkları her zorluğa rağmen çalışma hayatında kalmak istedikleri geliyor. Bunun için devletten, başta kreş olmak üzere güçlü destek bekliyorlar.
“İş gereği geç saatlere kadar çalışan anneler için kreş saatleri esnek tutulmalıdır”
Devlet görevini yapmadığı için bizde kreşlerin büyük bölümü özeldir. Devletimiz yıllardır yok saydığı bu sorumluluğunu artık yerine getirmeli, yurdun her kösesinde nitelikli, güvenilir, ucuz kreş ve çocuk bakımevleri açmalıdır. Devletin kreş ve çocuk bakımevlerinde yarının güçlü Türkiye'sinin yurttaşlarını yetiştirme hedefiyle bilimsel çocuk gelişim programları uygulanmalı, çocuk bakimi en kaliteli düzeyde verilmelidir. İş gereği geç saatlere kadar çalışan anneler için kreş saatleri esnek tutulmalıdır.
Resmi kurumlarda kreş açmak için asgari çocuk sayısı şartı kaldırılmalı ve kreş bulunması zorunlu tutulmalı, resmi kurum kreşleri ücretsiz olmalıdır. Devlet, özel sektöre ait fabrika ve işletmelerde kreş bulunmasını şart koşmalı ve ciddi denetleme yapmalıdır.
Güçlü toplum güçlü aileyle mümkündür. Ailenin güçlenmesi ise kadının toplum yaşamına üreterek katılımıyla mümkündür. Kadın istihdamı ekonomik büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasında belirleyicidir. Kadın ve erkeğin eşit düzeyde ekonomide var olması halinde ülkemizin yüzde 30 zenginleşeceği hesaplanmıştır.
“Hükümet çalışan ailelere, kreş desteği vereceğini derhal açıklamalı”
Kadınları ve aileleri kıskacına alan fahiş fiyatlı kreş sorunu şu anda, derhal çözüme kavuşturulmak zorundadır. Yukarıda önerdiğimiz çözümler bir süreç gerektirecektir, oysa durum çok acildir. Hükümet çalışan ailelere, son zamları karşılayacak düzeyde kreş desteği vereceğini açıklamalı ve aileleri, özellikle de işinden ayrılma kaygısı içindeki çalışan anneleri rahatlatmalıdır. Cumhuriyetimizin 100. yıla erişmesi mutluluğunu dar gelirli ailelerimizden esirgemeyelim.