Gazeteci Fehmi Koru, bugün kaleme aldığı “Ekrem İmamoğlu yola çıktığını nihayet açıkladı. Daha önce de “Yolu açık olsun” demiştim, tekrarlıyorum…” başlıklı yazısında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2024’te yapılacak yerel seçimlerde ‘İstanbul’ için yeniden yola çıkmasını değerlendirdi. Koru, İstanbul gibi bir kentin yöneticisi olmanın çok daha önemli görevlerin yolunu açabileceğine dikkat çekti. Koru, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yolundan geçerek ulaştığına vurgu yaptı.
“İYİ Parti’nin bir başka büyük il karşılığında İstanbul ve Ankara’da CHP adaylarına destek çıkacağını varsayalım, acaba geçen seçimde oylarıyla İmamoğlu’nu başkan seçen kitleler yine ona oy kullanacaklar mı?” sorusunu soran Koru’nun yazısı şöyle:
Ekrem İmamoğlu’ndan en son haber: İstanbul büyükşehir belediye başkanlığına yeniden aday olmak üzere yola çıkıyormuş… İstanbul ittifakını kurmaya geliyormuş…
Dün bunu açıklamak üzere düzenlediği toplantıda, yine kendisini tutamayıp, gözünün daha yüksek yerlerde olduğunu da dolaylı biçimde söyledi.
İstanbul’da yaşayan biri olarak aklımdan şu düşünce geçti: Acaba gözünün daha yüksek yerlerde olduğunu kendisi açık ettiği için bildiğim bir adaya oy verebilir miyim?
Sanıyorum bu soruyu, bugün akıllarından geçirmeseler bile, sandık ortaya konulduğunda, İstanbul seçmenlerinin bir çoğu soracaktır.
Dört yıl öncesine kadar, Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un küçük bir ilçesinde belediye başkanıydı ve kendisini o ilçede yaşamayan İstanbullular bile tanımıyordu. Ne ve nasıl olduysa oldu, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendisini Beylikdüzü’nden aldı, İstanbul’a aday gösterdi.
Hakkını yemek istemem, Ekrem İmamoğlu da ne yapıp etti, iki kez tekrarlanan seçimden başarıyla çıktı.
Nasıl bir belediye başkanı oldu İmamoğlu?
Bu sorunun cevabını, doğrusunu söylemem gerekirse, inanın bilmiyorum.
Kendisi iddialı. Dünkü konuşmasında, “Ben Büyükşehir Belediye başkanı olduğumda tüm halkımıza bu mukaddes şehrin en başarılı belediye başkanı olacağıma söz verdim. Bu sözü tutmaya devam edeceğim” dediğine göre, o kendisini başarılı sayıyor.
Herhalde öyledir de.
Ancak, özellikle son seçim sürecinde çok başka bir siyasetçi profili çizdi İmamoğlu; desteklediği aday cumhurbaşkanı seçilseydi onun yardımcılarından biri olacaktı.
İstanbul belediyesinin başkanlığı da galiba uhdesinde kalacaktı.
Tabii yerel seçime kadar.
Yerel seçimde partisi bir başkasını onun yerine aday gösterecekti.
Seçime İstanbul’u unutacak kadar kendisini vermişken seçtiği hedefin de değiştiği, açıkça ifade etmese bile, fark ediliyordu. Seçim beklenenden farklı sonuç verince hedefinde küçük bir sapma gerçekleştiği anlaşılmaya başladı: CHP genel başkanlığı…
Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı yarışa katılırsa seçilemeyeceğini, üzerinde ne kadar baskı kurulursa kurulsun onun başkanlığı kendiliğinden bırakmayacağını anlayınca, hedefini küçültmek zorunda kaldı.
İstanbul Avrupa’daki pek çok ülkeden yüzölçümü ve nüfus olarak daha büyük bir kent. Ülkenin en büyük sanayi ve ticaret merkezi. Şimdilerde ayrıca finans merkezi olma özelliğini de üstleniyor; Merkez Bankası ve kamu bankaları dahil bütün bankalar merkezlerini İstanbul’a taşıyorlar.
CHP genel başkanlığı da herhalde küçümsenecek bir görev değildir, ancak İstanbul gibi bir kentin yöneticisi olmak çok daha önemli görevlerin yolunu açabilir.
Tayyip Erdoğan başbakanlık ve cumhurbaşkanlığına o yoldan geçerek ulaştı.
İstanbul’a başkan olanlar arasından -aklıma hemen Bedrettin Dalan geliyor- aynı yüksek yer gönlünden geçen başkaları da olmuştu.
Ekrem İmamoğlu İstanbul’da, başarılı bir başkan olarak kendisini ispatlamış olsa, bir süre sonra, o da cumhurbaşkanlığı adaylığında akla gelen ilk isim pekala olabilirdi.
Yine de olabilir…
Hiç değilse kendisinin böyle düşündüğü anlaşılıyor.
Tayyip Erdoğan’ın ve seçtiği adayların karşısına kim çıkarsa çıksın, -CHP bir ara o zaman henüz genel başkan olmamış Kılıçdaroğlu’nu aday göstermişti, o da kazanamadı- İstanbul belediye başkanlığını muhalefetin hiçbir adayı kazanamamıştı; İmamoğlu bunu başaran isimdir.
Rakip Binali Yıldırım olsa bile, muhalefetin adayları, karşısında yarıştıkları kişinin, Tayyip Erdoğan olduğunu bilir; İmamoğlu bir değil tam iki kez Erdoğan karşısında kazanmış oldu.
Acaba partisi kendisini yeniden İstanbul büyükşehir belediyesine aday gösterecek mi?
Diyelim CHP tarafından aday gösterildi, 2019 seçiminde yanında bulduğu ittifak bileşenleri -özellikle İYİ Parti- bu kez de yanında olacaklar mı?
İYİ Parti’nin bir başka büyük il karşılığında İstanbul ve Ankara’da CHP adaylarına destek çıkacağını varsayalım, acaba geçen seçimde oylarıyla İmamoğlu’nu başkan seçen kitleler yine ona oy kullanacaklar mı?
Aday gösterilmez veya aday olduğu halde seçimi kazanamazsa İmamoğlu ne yapar?
Size bir dizi soru işte.
Sorularımın bazısının cevaplarını biliyorum ama o konulara girmek için vakit henüz erken.
Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.