Gazeteci Fehmi Koru, “Filistin’de yaşanan fecaatler yaşanmadan önce dört başı mamur bir rapora geçirilmiş…” başlıklı yazısında, Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese’in Harvard Üniversitesi’nin düzenlediği panele konuşmacı olarak katıldığını aktardı.
Francesca Albanese’in Birleşmiş Milletler (BM)’ye sunduğu rapora ulaştığını aktaran Gazeteci Koru, “Rapor 7 Ekim sonrasında her gün yaşananları yansıtmıyor; bütünüyle 7 Ekim öncesine ait” ifadesini kullandı.
Gazeteci Koru’nun fehmikoru.com adresindeki yazısı şöyle:
“Harvard Üniversitesi’nin Ortadoğu Araştırmaları Merkezi ilgi alanına giren konularda sürekli tartışmalı programlar düzenler, çevrede bulunuyorlarsa izleyebilsinler diye eski mezunlarına da haber verir.
Francesca Albanese’in önceki gün Gazze konusunda düzenlenen bir panelde konuşmacı olduğunu bu vesileyle öğrendim.
Daha önce haberlerde soyadının ilginçliği sayesinde dikkatimi çekmişti, ama İtalyan asıllı uluslararası hukukçu Bn. Albanese’in Birleşmiş Milletler (BM) örgütünün Filistin özel raportörü olduğunu unutmuşum.
Panelin haberini alınca meraklandım ve o sayede kendisinin BM’ye sunduğu son Filistin raporuna ulaştım.
İsrail’in 7 Ekim günü Gazze’de uğradığı Hamas militanlarının saldırısı sonrasında başlattığı Gazze’yi ve Gazze’deki Filistinlileri imhayı amaçlayan savaşını TV kanallarında canlı izlemeseydim, raporda yazılanlar bile, hiç mübalağa etmiyorum, tüylerimi diken diken ederdi.
Rapor 7 Ekim sonrasında her gün yaşananları yansıtmıyor; bütünüyle 7 Ekim öncesine ait.
Şu paragrafı birlikte okuyalım:
“2008 yılından 6 Ekim 2023 tarihine kadar, İsrailli işgal kuvvetleri tarafından, 1,434 Filistinli çocuk öldürüldü, 32,175 çocuk da çeşitli yaralar aldı. Çocuklardan 1,025’i 2007’den beri yasadışı ablukaya maruz bırakılan Gazze’de öldürüldü. Aynı süre içerisinde Filistinli saldırganlar tarafından 25 İsrailli çocuk öldürüldü, 524 çocuk da yaralandı. 2019 ile 2022 tarihleri arasında 1,679 Filistinli çocuk ile 15 İsrailli çocuk kalıcı fiziki yaralar aldı, pek çoğu sakat kalacak. İsrailli işgal kuvvetleri her yıl ortalama 500 ile 700 Filistinli çocuğu gözaltına almış, 2000 yılından bu yana da hesaplara göre 13 bin (çocuk) keyfi olarak gözaltına alınmış, askeri mahkemelerde yargılanmış ve hapse gönderilmiş bulunuyor.”
Bir daha hatırlatayım: Bu tablo 7 Ekim öncesine ait.
Harvard’taki konuşmasından bir hafta önce, 23 Ekim günü, uluslararası hukuk uzmanı bir akademisyen olan Albanese, kendisini raportör olarak atayan BM’nin genel kurul üyeleri önünde yaptığı raporunu sunuş konuşmasında, 7 Ekim sonrasını da içeren yorumlarını ülke temsilcileriyle paylaştı.
Albanese, konuşmasının en başında, şu sıralarda yaşanan fecaatin, uluslararası camianın onyıllardır süregelen İsrail’in yasadışı davranışlarının, cezalandırılmamasının ve ‘sürekli işgali’ sonlandırmamasının bir sonucu olduğunu belirtiyor….
Yasadışı davranışlar sergiliyor İsrail…
Buna rağmen cezalandırılmıyor…
Filistin’e ait toprakları işgali altında tutuyor ve BM kararlarına rağmen işgalini sonlandırmıyor…
BM’ye sunacağı raporu hazırlamak üzere Gazze’ye gittiğinde, konuştuğu çocuklar, Albanese’ye “Dünyaya sor” diye başlayan hep aynı soruları yöneltmişler:
“Filistinli çocuklar daha mı az değerli?”
İnşaatı yarım kalmış evini bitirmek için İsrail’den izin alamayan babalar… Bir bölümü yıkılmış ve geri kalanı da yıkılma tehdidi altındaki okullar… Bir zamanlar çocuklarla dolu olduğu halde şimdilerde bomboş derslikler; çocuklar mezarlıkta çünkü… Her an ölebilecekleri için vasiyetlerini ceplerinde taşıyan insanlar…
Hazin bir tablo değil mi?
İsrail bunu kendisinin de taraf olduğu BM’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu halde yapıyor. Kendi egemenlik alanında yaşayan bütün çocukları koruması, çıkarlarını gözetmesi ve haklarını hiçbir ayrımcılık yapmadan garanti altına alması gerekirken, İsrail, Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmesine yol açmasın diye Filistin toplumunun gelişmesini engellemek amacıyla, Filistinli çocukların temel insan haklarını çiğniyor.
Raportör Francesca Albenese, BM genel kurulu önünde yaptığı konuşmanın sonunda, uluslararası camiayı, özellikle de Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni, Gazze’de ve Batı Şeria’da işlenen savaş suçlarını ortaya çıkarmak ve mücrimleri cezalandırmak üzere göreve çağırıyor.
Devletler ne yapmakla meşgul?
Uluslararası Ceza Mahkemesi neden harekete geçmiyor?
İtalyan uluslararası hukukçu Francesca Albanese’nin hazırladığı rapor ve genel kurul önündeki konuşması, galiba bir tek BM’nin Portekizli genel sekreteri António Guterres’i etkilemiş görünüyor.
Guterres’in geçen hafta yaptığı açıklamanın şu bölümünün benzerini henüz Batı ülkesi liderlerinin hiçbirinden işitmedik:
“Hamas saldırılarının durduk yere ortaya çıkmadığının da bilincinde olmalıyız. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete tanık oluyor. Ekonomileri yıkılmış, insanlar yerlerinden edilmiş ve evleri yerle bir edilmiş durumda. Siyasi çözüme olan inançları yok olmaya başladı.”
BM’nin atadığı raportörün tespitleri kayıtlarda.
Mahkemeler bir gün harekete geçtiğinde elde başvurulacakları sağlam bir metin var.”