Gazeteci Fehmi Koru, “Devlet harcamaya gelince bayağı müsrif, emekliye zamma gelince kararı verenlerin elleri titriyor…” başlıklı yazısında, SSK ve Bağkur emeklilerine yapılan yüzde 5’lik zamma değindi. En düşük emekli aylığının 10 bin lira olacağını anımsatan gazeteci Koru, “Ülke ekonomisi iyi durumda değil. Birbiri ardına alınan yanlış kararlar ve o kararları alan kişilerin göreve getirilmeleri yüzünden, ekonomi, tarihinin en bunalımlı dönemini yaşıyor” ifadelerini kullandı.

Koru’nun bugünkü yazısının tamamı şöyle:

“AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün, birden bire, SSK ve Bağkur emeklilerinin maaşlarına yeni bir zam daha yapıldığını duyuruverdi.

En az maaş da 10 bin TL oluyormuş…

Daha önce ilan edilen yüzde 37.57 zam oranına yüzde 5 daha eklenmiş ve böylece her SSK ve Bağkur emeklisi bu aydan başlayarak maaşlarını yüzde 42.6 zam eklenerek alacakmış…

Bir emekli olarak sevinmem gerekir herhalde… Ama sevinemedim…

Hayır, zam oranını az bulduğum için değil, evet yeni oranla da yine memur emeklilerine verilen zammın altında kalınıyor ve bu ayrımcılığa da üzülünür; ancak ben henüz üzerinden bir hafta geçmişken, daha önce ilan edilen zam oranına yeniden müdahale edilmek zorunda kalınmasına üzüldüm.

Devlet bu hale düşmemeliydi.

Ülke ekonomisi iyi durumda değil. Birbiri ardına alınan yanlış kararlar ve o kararları alan kişilerin göreve getirilmeleri yüzünden, ekonomi, tarihinin en bunalımlı dönemini yaşıyor.

İktidara geldiği sırada karşılaştığı ekonomi tablosunu olumlu olarak değiştirmiş, önceki iktidarların pula döndürdüğü için bol sıfırlı hale gelmiş olan TL’yi, altı sıfır birden zayıflatarak, sağlığına kavuşturmuş, kişi başına milli gelire tarihi rekor kırdırarak 25 bin dolar hayalini gerçeğe çevireceği umudunu vermiş olan da AK Parti iktidarıydı.

Şimdi yeniden sıfırı bol paraya ihtiyaç duyuluyor ve milli gelir ancak rötuşlarla 10 bin dolar düzeyinde tutulabiliyor.

Fakirlik sınırı, açlık sınırı gibi kavramlarla sınanıyor çalışanlar…

En çok da emekliler bozuk ekonomiden etkileniyor.

Yeni ekonomi kadrosu ve onların uyguladığı yeni ekonomi politikası herkesten -bu arada devletten de- fedakarlık bekliyor.

Valiler Toplantısı vesilesiyle devletin mülki amirleri önüne çıkan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yine dün, muhataplarını tasarrufa davet ederken, belli ki, sıkılıyordu.

Şu sözlerinden ben o sonucu çıkardım:

“Tasarruf tedbirleri bütün bakanlıklar için önemli ama valilerimiz için çok önemli. Hepiniz tasarruf tedbirlerine uymakla mükellefsiniz. Taşıt kullanımından tanıtım giderlerine kadar bu alanda hassasiyet gerekiyor.”

Muhatapları da kendilerinden böyle bir şey talep edildiği için sıkılmışlardır.

“Neden en çok bizler tasarrufa riayet edecekmişimiz” diye düşünmüşlerdir muhakkak.

Devlette israf had safhada çünkü ve tasarruf yapılması gerekiyorsa ‘en çok kim, en az kim’ bakılmaksızın, devlet mekanizması içerisinde yer alan herkesin, en baştan en sonuncuya kadar, bunun gereğini yerine getirmesi gerekir. Tabii, en yukardakiler daha fazla…

Peki getiriliyor mu?

Mehmet Şimşek, aynı konuşmada şunu da söylemiş:

“Ben defterlerimi son sayfasına kadar kullanıyorum. Beyaz kağıt falan kullanmıyorum. Harcadığımız para babamızın parası değil, milletin parası.”

O bunu yapıyor ama başkaları ne yapıyor?

Zahmete katlanarak T24 sitesi yazarı Çiğdem Toker’in bugünkü ‘Tasarruf genelgesi çöktü’ yazısına bir göz atın derim.

Devlet, geçen yılın Haziran ayında, ‘tasarruf genelgesi’ yayımlayarak uyulması gereken tedbirleri tamim etmiş. 

Bakanın ‘defter-kağıt’ tasarrufu titizliğinin devlette mukabili var mıymış peki?

Okuyalım:

“Tasarruf Genelgesi’nin yayımlandığı Haziran ayında, yaklaşık 235 milyon TL olan devletin kırtasiye harcaması, Aralık ayına gelindiğinde yaklaşık 7 kat artarak 1 milyar 607 milyon TL’yi geçmiş.”

Ne olmuş görüyorsunuz: Tasarruf yapacak devlet, kırtasiye harcamalarını tam 7 kat artırmış…

O kağıtlara o kalemlerle neler yazdılar acaba?

Kırtasiye harcaması böyle de, ‘makam’ sahibi olunca beklenen -gelmez veya verilmezse istenen- araç ve gereçlerde durum nedir dersiniz?

‘Temsil, tanıtma, ağırlama’ ile kast edilen nedir bilmiyorum, ama o alandaki harcamanın da altı ay içerisinde tam 17 kat arttığını biliyorum. 

Tunceli Valiliği'nden ‘evrak’ açıklaması Tunceli Valiliği'nden ‘evrak’ açıklaması

Sıra emeklilere gelince… Maaşa yalnızca yüzde 42.6 zam…

En az emekli maaşı 10 bin TL…

O kadar parayla kaç kalem kaç defter alınabiliyor, bilen var mı?

Neden SSK ve Bağkurlu emeklilerin maaşına devlet memurlarının maaşına yapılan kadar zam yapılmadığı ise bir muamma.

“Makam yüzünden” denilse de emekli olunca makam da bitiyor…

Kaynak: fehmikoru.com