Gazeteci Fehmi Koru, “CB Erdoğan’ın ‘Allah Allah, lâfa bak’ dediği soruyu irdeledim, ortağıyla ne görüştüğü konusunu…” başlıklı yazısında, dün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 50+1 tartışmalarının ardından Bahçeli ile ilk kez buluşmasına değindi.

Görüşmenin kısa sayılabilecek bir saatte bittiğini anımsatan Gazeteci Koru, gündemdeki başlıkların bir saate sığmayacağına işaret etti.

Koru’nun, fehmikoru.com adresindeki yazısı şöyle:

"AK Parti Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birkaç kez ertelenen görüşmesi dün nihayet gerçekleşti.

Görüşme kısa sayılabilecek bir sürede bitti: Bir saatte…

Kısalığın dikkatimi çekmesinin sebebi, gündemin kalabalıklığı…

Ekonomi var…

Gazze’deki savaş…

Operasyonlar da konuşmaya değer…

Tabii en önemlisi de ‘50+1’ konusu…

Bakanlık'tan ‘ağız ve diş muayeneleri’ uyarısı Bakanlık'tan ‘ağız ve diş muayeneleri’ uyarısı

Bu başlıklar altına giren bütün konuların konuşulması bir saate sığar mı?

Acaba bir saatte yukarıdaki güncel sorun başlıklarından hangilerini konuşmuş olabilirler?

Konuyu meraklı bir muhabir Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soru olarak yöneltmiş…

Soru şu: “50+1’i mi görüşeceksiniz?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu soruya verdiği cevap da şu: “Allah Allah, lâfa bak.”

“Lafa bak” cevabı “Hiç görüşmez olunur mu?” anlamına da gelir, “Aklını mı kaybettin, hiç bu konu görüşülür mü şimdi?” anlamına da…

Acaba görüşmede ‘50+1’ konusu açılmış mıdır? Ya da başka ifadeyle, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ortağının açık seçik ifadelerle karşı çıktığı talebini, bir araya gelmişken açmış olabilir mi?”  

Cumhurbaşkanı’nın bu konuyu şimdilerde açması Ak Parti genel başkanı sıfatını da taşımasından… Partisinin son seçimdeki oyu yüzde 35’e düştü. Ortağı MHP’nin oyu da yüzde 10 kadar.. İki Parti’nin oyları iktidara şimdilik yetiyor ama cumhurbaşkanlığı seçilebilmek için eksik kalıyor: %35+%10 toplandığında %45 oluyor ve %50+1’e ulaşılamıyor.

Mayıs ayında yapılan seçimde Tayyip Erdoğan ancak ikinci turda seçilebildi.

Rakip olarak karşısında ‘kazanabilir bir aday’ bulunsaydı kaybedebilirdi.

Bir dahaki seçimi düşündüğü belli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; bu sebeple konuyu gündeme taşıyor.

Devlet Bahçeli bu mülahazaları bilmiyor olabilir mi?

Olamaz elbette, ancak onun ve partisinin işine böylesi daha uygun geliyor.

MHP’nin iktidar ortaklığı %50+1 şartı sayesinde. O sayede herhangi bir sorumluluk taşımadan güç kullanıyor. Sorumluluğu bulunmadığı halde, devlet kadrolarında ağırlığı var ve onları koruyabiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şartı kaldırma talebine şiddetle karşı çıkarken, Cumhur İttifakı’na verdiği değeri olağanüstü vurguladı Devlet Bahçeli. AK Parti’ye saygı duyduklarını ve politikalarını tasvip ettiklerini beyan etmekten de geri durmadı.

Devlet Bahçeli ve MHP için o konuda taviz vermek söz konusu olamaz gibi görünüyor.

Uzun lafın kısası, iki liderin son görüşmesinde‘50+1’ konusunun gündeme geldiğini sanmıyorum.

Peki ne konuşmuş olabilir iki lider?

İktidarın faziletlerini ve ancak ortaklık halinde iktidarın elde kaldığını, o sayede kendisinin cumhurbaşkanı seçildiğini Bahçeli’nin hatırlatmış olması çok mümkün.

Başka?

Eğer bir saat süresi ikinci bir konuyu daha ele almaya yetiyor idiyse, operasyonların devam edip etmeyeceği, edecekse nereye kadar uzanacağı da gündeme gelmiş olabilir.

Futbolcuların adlarının geçtiği ‘dolandırıcılık’ ile kara para aklayıcı görgüsüz tiplere operasyonları destekler MHP; ama yine de…

Velhasıl, bir saate ancak iki konu başlığı sığabilir, bu iki konu dışındaki güncel dokunmaların fazla bir önemi yok…

İstanbul’a aranan, kuvvetli, kazanabilecek aday adı olarak Ali Yerlikaya’nın adı bu arada geçmiş olabilir.

İçişleri bakanlığına yeniden Süleyman Soylu’nun getirilmesi sözü de alınmış olabilir mi?

Neden olmasın?

Konular görüşülürken orada değildim, o sebeple ancak kendi sezgilerimi aktarabilirim.

Zaten iki liderin görüşmesinde kendilerinden başka kimse bulunmuyor.

Açıklamazlarsa da, ne konuştukları önümüzdeki günlerdeki gelişmelerden nasıl olsa anlaşılacaktır.

Bekleyebiliriz."

Editör: Selim Ercan